FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Şöyle bir senaryo hayal edin: Ofiste normal şartlarda iyi anlaştığınız bir iş arkadaşını öğle yemeğinde sizden uzak durdu. Ardından beraber kahve içmeyi teklif ettiğinizde homurdandı. Açık bir şekilde sizden rahatsız olduğunu belli ediyor ancak sebebini bir türlü açıklamıyor.
İşte pasif-agresif davranış kalıbının tam olarak tanımı bu. Söz konusu yöntem aynı zamanda çatışmayla başa çıkmakta zorlanan insanların uyguladığı ayırt edici davranışlardan biridir. CNBC’nin haberinde topluluklar karşısında konuşma eğitimi veren John Bowe bu tür pasif agresif saldırganlıkla başa çıkmanın en iyi yolunu iki adımla açıklıyor:
Hızlı hareket edin ve açık bir şekilde iletişim kurun.
Söz konusu yöntem belki cesaret istiyor olabilir. Ancak Bowe’ye göre pratikte bu iki adım yüzleşme korkunuzu azaltacaktır.
Pasif agresif saldırıları durdurmanın yolu
Bowe’ye göre pasif-agresif saldırıyla karşı karşıya kalan birisinin sakin kalıp üç şeyi yapması gerekiyor:
Bu davranışla karşılaştığınız kişiyle açık bir şekilde konuşabileceğiniz ve ikinizin de kendinizi rahat hissedebileceğiniz özel bir alanda yaklaşın.
Ses tonunuzu ve vücut dilinizi kontrol edin. Eğer kendinizi sert ve savunmacı hissediyorsanız rahatlamaya çalışın. Zira gerçekten endişeli olduğunuzu ve karşınızdakine iyi niyetler yaklaşmaya çalıştığınız mesajını vermeyi istiyorsunuz. Tehditkar görünmek istemezsiniz
Son olarak şu soruyu sorun: “Seni neyin rahatsız ettiğini söyleyebilir misin?”
Bu son sorudaki yalnızca altı kelime genellikle problemin anında çözülmesini sağlayabilir. Eğer karşınızdaki kişi neye üzüldüğünü söylerse muhtemelen normal ve samimi bir etkileşime doğru yol alabilirsiniz. Belki de bir şeyler yanlış anlaşılmıştır. Belki de sorun çözülmesi biraz daha zaman alan daha derin bir şeydir.
Her halükârda da bu süreci başarılı bir şekilde yönetmek için en kritik olan şey soruyu sorduktan sonra karşı tarafın kendi cevabını vermesine izin vermek ve karşı tarafı dinlemektir.
İhtiyaç duyulduğunda özür dilemek anlamlıdır
Bowe iş arkadaşınızın cevabının ardından beklemeyi öneriyor. Zira bu cevap size anlamsız gelebilir. Haksız veya adaletsiz gelebilir. Ancak Bowe’ye göre bu yanıtı özümsemek için kendinize zaman ayırana kadar cevap vermemek en doğrusu.
Karşı taraf gerçekten de özrü hak eden bir nedenden dolayı üzgünse diplomatik davranmak en iyisi. Gerçek ve güçlü bir özür asla bir mazereti veya bir savunmayı içermez. Bowe’ye göre böyle bir durumda yalnızca neyi yanlış yaptığınıza odaklanmanız gerekiyor, başka bir şeye değil.
Üstelik net bir şekilde üzgün olduğunuzun görülmesi de yeterli değil. Bu noktada “Özür dilerim” cümlesini gerçekten kullanmanız ve bunu söylerken ciddi olmanız gerekiyor.
Bowe kötü bir özre örnek olarak şu cümleyi gösterdi: “Aman tanrım, gerçekten hiç düşünmemiştim. Bunu bana neden söylemedin?”
İyi bir özre örnekse şöyle: “Özür dilerim, bu benim aklımdan bile geçmemişti. Haklısın. Bunu bir daha yapmamaya çalışacağım.”
Hepsinden önemlisi tartışma dürtüsüne karşı direnmek gerekiyor. Zira amacınız haklı olmak ya da meslektaşınızın yanlış olduğunu kanıtlamak değil. Amacınız güvenli bir diyalog ortamını yeniden kazanmak.
Bowe eğer dileyeceğiniz özür sahte gibi gelecekse özür dilememenizi tavsiye ediyor. Bunun yerineyse bu konuşmayı yaptığınız kişiye saygı duyduğunuzu göstermek daha doğru. Örneğin cevabı duyduğunuza memnunsanız karşı tarafa cevap verdiği için teşekkür edebilirsiniz. Konuşulanları düşünecekseniz bunu karşı tarafın da bilmesine izin verebilirsiniz. Eğer ilişkiniz sizin için önemliyse bunu da karşı tarafa söyleyebilirsiniz.
Önünde sonunda sadece kendi davranışlarınızı kontrol edebilirsiniz
Bowe başta bahsedilen kritik soruyu sorduğunuzda “Bir şey yok” cevabını da alabileceğinizi hatırlatıyor. Ki bu da söz konusu davranış kalıbında sıklıkla karşınıza çıkabilir.
İş arkadaşınız bir çatışma ortamından korkuyorsa veya çözüm bulmaktan çok kızgın kalmak istiyorsa en azından diyaloğa girerek bir adım atmış olacaksınız. Dolayısıyla karşı tarafın da size karşı hiçbir şey yokmuş gibi davranmasını zorlaştıracaksınız.
Bowe yüzleşerek elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı ve konuşmaya açık olduğunuzu belirttiğinizi hatırlatıyor. Dolayısıyla düşünme sırası artık sizde değil karşınızdakinde olacak.
Ünlü milyarderler ‘plaza’ diline cephe aldı
Genç yetişkinler yuvadan uçamıyor
Servet sahibi olanların bildiği zenginliğin 7 şifresi