Gerek sağlıksız beslenme ve gerekse hareketsizlik obeziteyi en önemli sağlık sorunlarından biri haline getirdi. Obezite ve aşırı kilolu oranı ciddi bir halk sağlığı sorunu. Obezite; hipertansiyon, diyabet, koroner kalp hastalığı ve bazı kanserler gibi kronik hastalıkların riskini arttırıyor. Euronews'te yer alan haberde, obezite ile ilgili hem Avrupa için hem de Türkiye için akıllara gelecek bir çok soru karşılık buluyor. İşte o haber:
Veriler 18 yaş ve üstü her altı Avrupalıdan birinin obez olduğunu ve yüzde 50'sinden fazlasının fazla (aşırı) kilolu olduğunu gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa bölgesine raporuna göre obezite; yüksek tansiyon, diyet riskleri ve tütünden sonra dördüncü en yüksek ölüm sebebi ve toplam ölümlerin yüzde 13'ünden fazlasına karşılık geliyor.
Türkiye de Avrupa’da fazla kilolu ve obezite oranının yüksek olduğu ülkelerden birisi. Kadın obez oranı ile erkek obez oranı farkının en yüksek olduğu ülke Türkiye. Eğitim seviyesine göre fazla kilolu arasındaki farkın en yüksek olduğu ülke de Türkiye.
Peki, fazla kilolu (aşırı kilolu) ne demek? (Haberde bunlar eş anlamlı kullanılıyor). Obezite nasıl hesaplanıyor? Türkiye’de obezite oranı kaç?
Vücut kitle indeksi (VKİ), kilo ve boy verilerinin mevcut olduğu durumlarda yetişkinler (18 yaş ve üzeri) için en faydalı obezite ölçüsü olarak kabul ediliyor. VİKİ; vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanıyor.
Yukarıdaki tablo DSÖ’nün VKİ sınıflandırmasını gösteriyor.
● < 18.50: zayıf (düşük kilolu)
● 18.50 - < 25.00: normal
● >=25.00: fazla (aşırı) kilolu;
● >= 30.00: obez.
AB'deki yetişkinlerin yarısından fazlası aşırı kilolu
AB'nin resmi istatistik ofisi Eurostat'a göre, 2019 yılında AB'de yaşayan yetişkinlerin yüzde 44,8'i normal kiloda iken, yarısından fazlası (yüzde 52,7) aşırı kilolu, yüzde 2,5'i ise düşük kiloluydu.
Türkiye’de ise normal kiloda olanların oranı yüzde 38,4; aşırı kilolu oranı yüzde 58,8 ve düşük kilolu oranı yüzde 2,8.
Türkiye aşırı kilolu oranında 7. sırada
Aşırı kilolu oranında Türkiye 30 ülke içinde 7. sırada geliyor.
Fazla kilolular; obezite öncesi ve obez olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Aşağıda bunlara daha ayrıntılı olarak bakacağız.
Fazla kilolu yetişkinlerin oranı en yüksek Hırvatistan ve Malta'da
Hırvatistan ve Malta (her ikisi de yüzde 64,8) AB'de aşırı kilolu insanların oranının en yüksek olduğu ülkeler. Bu ülkelerde neredeyse her üç kişiden ikisi aşırı kilolu.
Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ve iki AB aday ülkesi de dahil edildiğinde, bu ülkeleri aşırı kilo oranının yüzde 60 ve üzerinde olduğu İzlanda, Çekya ve Macaristan takip ediyor.
Fazla kilolu oranının en düşük olduğu ülkeler İtalya (yüzde 45,7), Fransa (yüzde 47,2) ve Lüksemburg (yüzde 48,4). Bu ülkeler aşırı kilo oranının yüzde 50'nin altında.
AB'de her altı yetişkinden biri obez; Türkiye 5. sırada
Fazla kilolu yetişkinlerin ayrıntılarına bakıldığında, AB'de yetişkinlerin yüzde 16,5'inin obez; yüzde 36,2'sinin obez öncesi olduğu görülüyor.
Türkiye’de obez oranı ise yüzde 22,3 oldu. Türkiye obezite oranında Avrupa’da 5. sırada yer alıyor.
2019 verilerine göre obezlerin oranı Romanya'da yüzde 10.9'dan Malta'da yüzde 28.7 arasında değişiyor.
Avrupa'daki 33 ülkenin 12'sinde her beş yetişkinden en az biri obezdi.
Birleşik Krallık'ta obezite oranı yüzde 21. AB'nin "Dört Büyük"ü olarak adlandırılan Almanya (%19) en yüksek obezite oranına sahipken, onu İspanya (%16), Fransa (%15) ve İtalya (%11,7) takip ediyor.
Obezitenin yaygınlığı artıyor
OECD'nin 'Bir Bakışta Sağlık' raporuna göre son yirmi yılda AB'de obezitenin yaygınlığı arttı.
Verileri mevcut olan 18 AB ülkesi arasında ortalama obezite oranı 2000 yılında yüzde 11 iken bu oran 2008 yılında yüzde 15'e, 2018 yılında ise yüzde 17'ye yükseldi.
2008 ve 2017/18 yılları arasında Kıbrıs ve Macaristan hariç neredeyse tüm ülkelerde obezite oranı yükseldi.
Bu dönemde obezite oranında en büyük artış dört İskandinav ülkesinde görüldü: İzlanda (6,5 yüzde puan, yp), Finlandiya (4,3 yp), Norveç (4,2 yp) ve İsveç (3,8 yp).
OECD verisinde Türkiye yer almıyor ancak TÜİK verilerinden değişimi görmek mümkün. TÜİK verisi 15 yaş üstü nüfusu kapsıyor. Buna göre 2008 yılında Türkiye’de erkeklerde obez oranı yüzde 12,3 iken bu oran 2022’de yüzde 16,8’e çıktı. Aynı dönemde kadınlarda obez oranı ise yüzde 18,5’ten yüzde 23,6’ya çıktı.
Ülkeler arasında aşırı kilo ve obezite oranları neden bu kadar farklı?
Ülkeler arasındaki oranlardaki farklılığı açıklayacak tek bir basit cevap yok. European Journal of Public Health dergisinde yayımlanan '20 Avrupa ülkesinde yetişkinlerde obezite ve fazla kilolu yaygınlığı” başlıklı makaleye göre obezitenin yaygınlığı Doğu Avrupa ülkelerinde orta ve kuzey ülkelerine kıyasla daha yüksek olduğu tespit edildi.
Aşırı kilo ve obezite yaygınlığı sosyoekonomik özelliklerle ilişkilendiriliyor. Makalede, "Sosyoekonomik durum, beslenme alışkanlıkları, egzersiz olanaklarına iyi erişim, sağlık okuryazarlığı ve fiziksel aktiviteye katılım yoluyla kilo durumunu dolaylı olarak etkileyebilir" tespiti yer alıyor.
Aşırı kilo oranı tüm ülkelerde erkeklerde kadınlardan daha yüksekti
Cinsiyet, aşırı kilolu olma oranlarını açıklamada önemli bir değişken. Aşırı kilolu oranı 33 Avrupa ülkesinin tamamında erkeklerde kadınlardan daha yüksek.
2019 yılı verilerine göre AB'de erkeklerin yüzde 60,2'si aşırı kiloluyken, bu oran kadınlarda yüzde 45,7'dir.
Türkiye’de ise bu oran erkeklerde yüzde 59,8; kadınlarda ise yüzde 57,8.
Türkiye 2 yüzde puan ile fazla kilolu kadın-erkek oranının en düşük olduğu ülke. Yani, kadınlarla erkeklerde Avrupa’nın tersine fazla kilolu oranı birbirine oldukça yakın.
Türkiye’de obez kadın oranı obez erkek oranından daha yüksek
Cinsiyete göre obeziteye baktığımızda, fazla kilolulardan farklı bir hikaye ile karşılaşıyoruz.
2019'da obez kadın ve erkeklerin oranı bakımından cinsiyetler arasında sistematik bir fark yok.
AB'de obezite oranı erkeklerde yüzde 16,8 iken kadınlarda biraz daha düşüktü (yüzde 16,3).
Avrupa’da 30 ülke içinde kadın obez oranının en yüksek olduğu ikinci ülke Türkiye. Türkiye’de 18 yaş ve üstü her dört kadından birisi (yüzde 26,1) obez. Erkeklerde ise obezite oranı yüzde 18,3. Fark ise 7,8 yüzde puan.
30 ülkenin 11'inde obez oranı kadınlarda erkeklerden daha yüksek.
Ancak Türkiye bu alanda açık ara zirvede yer alıyor.
Aşırı kilolu oranı yaşlandıkça artıyor
Yaşları 75 ve üzeri olanlar hariç olmak üzere, yaş grubu büyüdükçe AB'deki aşırı kilolu insanların oranı da artıyor.
18 ila 24 yaş grubu aşırı kilolu insanların en düşük payını (yüzde 25) kaydederken, 65 ila 74 yaş grubu en yüksek paya (yüzde 65,7) sahiptir.
Benzer şekilde bu durum obezite oranı için de geçerlidir (yüzde 6'ya karşı yüzde 22).
Eğitim arttıkça aşırı kilolu ve obez oranı düşüyor
Eğitim seviyesi için de net bir model söz konusu. AB'de eğitim seviyesi yükseldikçe aşırı kilolu ve obez kişilerin oranı düşüyor.
2019 yılında, düşük eğitim seviyesine sahip olanlar arasında aşırı kilolu yetişkinlerin oranı yüzde 59 iken, bu oran orta eğitim seviyesine sahip olanlar için yüzde 54 ve yüksek eğitim seviyesine sahip yetişkinler için yüzde 44'tür.
Benzer şekilde, AB'de düşük eğitim düzeyine sahip yetişkinlerin yüzde 20'si, orta eğitim düzeyine sahip yetişkinlerin yüzde 17'si ve yüksek eğitim düzeyine sahip yetişkinlerin yüzde 11'i obezdir.
Aşırı kilo oranı tablodaki tüm ülkelerde düşük eğitim seviyesine sahip olanlarda yüksek eğitim seviyesine sahip olanlara göre daha yüksektir.
Düşük ve yüksek seviyeler arasındaki eğitim farkı, aşırı kilolu nüfusta önemli ölçüde değişmektedir. Norveç'te 4,6 puan ile Türkiye'de 36,5 puan arasında değişmektedir. Bu rakam AB'de 20.8 puan olarak gerçekleşmiştir.
Eğitim seviyesi Uluslararası Standart Eğitim Sınıflandırmasına (ISCED) dayanmaktadır ve şu anlama geliyor:
Düşük: okul öncesi, ilköğretim ve alt ortaöğretim (ISCED seviyeleri 0-2);
Orta: lise ve lise sonrası yükseköğretim dışı eğitim (ISCED seviye 3 ve 4);
Yüksek: yükseköğretim (ISCED düzeyleri 5-8).