FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Yatırımcılar, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) para politikasıyla ilgili son tahminlerini yayınlayacağı önümüzdeki hafta başında piyasalara Noel’i getirecek mesajlar vermesini umuyor. ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell'ın 2024'te büyük faiz indirimlerine işaret etmesi beklentilerinin gerçeğe dönüşmesi zor. Barron’s’un haberinde ise FED’in en güçlü politika araçlarından biriyle ne yapmayı planladığı tartışılıyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, yılın son FED kararlarını gösterecek olan çarşamba günkü FOMC aralık ayı para politikası açıklamaları üç aylık ekonomi projeksiyonları özetiyle beraber gelecek. Projeksiyonların en önemli parçası ise FOMC katılımcılarının faiz oranlarına ilişkin tahminlerini gösteren ‘noktasal grafikler’ olacak. Zira grafiklerde görülecek yol haritası piyasalarda günlerce belki de haftalarca sürecek spekülasyonlara sebep olabilir.
Barron’s haberine göre FED toplantısının ardından kritik bir gösterge ise eksik kalacak. FED’in bilançosundan herhangi bir şekilde bahsedilmesi beklenmiyor. FED’in 2008’den bu yana varlık alımlarını genişletme kararı ekonomi üzerinde muazzam bir etki oluşturmuştu. Yine de FED yetkilileri bu aracı nasıl kullanmayı planladıklarına dair herhangi bir resmi sinyal vermemekte direniyor.
Parasal genişleme politikası 2008 ile 2022 yılları arasında üç turda trilyonlarca dolar değerinde menkul kıymet satın alması yoluyla FED’in bilançosunun genişletilmesi anlamını taşıyordu. Söz konusu strateji 2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana FED’in uyguladığı en tartışmalı politikaydı.
Son enflasyon döneminde uygulanan parasal sıkılaşma politikası ise bu menkul kıymetlerin olgunlaşmasının ardından FED’in bilançosundan çıkmasına izin verme anlamına geliyor. Söz konusu politika 2022’nin bahar aylarından bu yana FED’in enflasyonla mücadele stratejisinin temel taşlarından birini oluşturdu.
Her iki politikanın da ABD finans sistemi ve ekonomisi üzerinde derin etkileri oldu.
Bilanço yükümlülük tarafında FED yönetimi bankaların merkez bankasındaki rezerv mevduatlarının mütevazı miktarda olduğu ve bu rezervlerin bankalar arasındaki alım-satımının önemli bir piyasa sinyali olarak hizmet ettiği 2008 öncesi sistemi terk etti. FED şimdilerde ise bankaların önemli sermaye formlarının kıtlığıyla karşı karşıya kalmayacağı bir tür ‘bol rezerv’ sistemiyle işletildiğini söylüyor.
Ancak Barron’s haberine göre bu sistem parasal genişleme politikalarından ayrı düşünülemez. FED’in varlık satın alması durumunda karşılığında da bankaların rezerv bakiyeleri artması gerekir. Dolayısıyla, bankaların kalıcı olarak daha yüksek rezerv bakiyelerini koruyacakları beklentisi, gelecekte parasal sıkılaştırmanın da bir sınırı olacağı anlamına gelir. Ancak FED banka rezervlerinin ‘doğru’ seviyesinin ne olabileceğini tahmin etmekte zorlanıyor. FED yetkilileri söz konusu tabloyu üç aylık tahminlerinin dışında bıraktıklarında ise piyasadan geri bildirimi alma fırsatını kaçırıyorlar.
Cevaplanmamış sorular FED’in bilançosundaki varlıklar etrafında soru işaretleri doğmasına sebep oluyor. Bu soruların en önemlileri ise şöyle: FED şu anda ABD Hazinesi tahvilleri ve mortgage destekli menkul kıymetler gibi diğer varlıklardan oluşan portföyü için makul karışımının ne olduğuna inanıyor? Art arda gelen parasal genişleme ve ardından gelen sıkılaştırma turları FED’in Hazine tahvillerini ve özel sektör borçlarını kabaca birbiriyle sabit bir oranda artırma ve azaltma eğilimindeydi. Parasal sıkılaştırma politikaları ilerledikçe FED 2008 öncesindeki gibi sadece ABD Hazinesi tahvillerini tutma normuna geri dönecek mi? Bunun için mortgage destekli menkul kıymetlerin satışı da hızlandırılacak mı?
Bu soruların cevapları hem ABD hem de küresel ekonomi üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. FED’in pandemi sırasında mortgage destekli menkul kıymetleri satın alması küresel çapta enflasyonu körükleyen ciddi bir kredi sübvansiyonuna ve emlak fiyatlarında olağanüstü artışa neden olmuştu. FED para politikasının gidişatı hakkında kamuoyuna son üç aydır yaptığı tüm açıklamalarda bu tür soruları cevapsız bırakıyor.
Merkez bankası bilanço projeksiyonlarını bu kadar önemliyse neden üç ay boyunca bu konu dışarıda bırakıldı? Barron’s yazarı Joseph C. Sternberg’e göre bu sorunun utanç verici bir cevabı var: FED bilançosunun bir politika kaldıracı olarak nasıl çalıştığını gerçekten de anlamıyor. FED yetkililerinin parasal genişleme politikalarına ilişkin açıklamaları ve gerekçeleri yıllar içesinde sürekli bir biçimde değişti. Parasal genişlemenin ekonomiye ne yaptığına ve nasıl yaptığına dair bir teorinin yerleşememesi FED’in politika hakkında ne söylemesi gerektiğine dair herhangi bir tartışmayı da engelliyor.
FED’in geçmişteki piyasa öngörüleri kayda değer bir fiyasko halindeydi. Enflasyon hız kazanırken FED yönetimi ekonomiyi uygunsuz politikalara hapsetti. Ardındansa spekülatif çılgınlıklara ve bankacılık krizlerine adeta sebep oldu. Sternberg’e göre eğer FED sinyal göndermeyi bir politika aracı olarak kullanmakta ısrar ediyorsa, FED yetkilileri tüm gerçekleri paylaşmayı da halka borçlu. Buna FED’in bilançosunun büyüklüğüne ilişkin hedeflerinin yanı sıra FED’in politika hedeflerine ulaşması için elinde tutması gereken varlıklara ilişkin tahminler de geçerli.
Fed'in zararı 122 milyar doları aştı
Piyasalarda 'güvercin Fed' fiyatlaması
Fed faiz indirimlerine ne zaman başlayacak?