FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Amerikalı yazar F. Scott Fitzgerald bir özlü sözünde şu ifadeleri kullanıyor: “Size çok zenginlerden bahsetmeme izin verin. Onlar senin benim gibi insanlardan farklıdır.” Bloomberg yazarı Chris Hughes bu ifadeye zenginlerin kuşaklar arasında da birbirinden farklı olduğunu belirtiyor.
UBS’ın yıllık milyarderler araştırması tarihinde ilk kez miras yoluyla servet edinen yeni milyarderler girişimcilikle zengin olanlardan daha fazla servet biriktirdi. 6 Nisan'a kadar olan bir yıllık dönemde 53 mirasçıya yaklaşık 151 milyar dolar miras kaldı, buna karşılık kendi kendini yetiştirmiş 84 yeni milyarderin serveti ancak 141 milyar dolara ulaşabildi.
İsviçre bankası bu değişimin beklentiler dahilinde olduğunu ancak “büyük servet devri” sürecinin ivme kazandığını açıkladı. Yaşı geçkin olan binden fazla milyarder girişimci önümüzdeki yirmi ila otuz yıl içinde mirasçılarına 5,2 trilyon dolar değerinde miras bırakacak.
Hughes’a göre asıl çarpıcı olansa UBS anketlerinde de görülen kendi kendine milyarder olanlarla mirasla servet edinenler arasındaki zıt tutum. İkinci nesil milyarderlerin temel hedefleri, torunlarının aynı servetten faydalanmasını sağlamak ve atalarının başardıklarını sürdürmek ve büyütmeye çalışmak. Ancak milyarder mirasçıların ancak üçte biri bağış yapmayı ve hem topluma hem de dünyaya bir etki bırakmayı ana hedefleri olarak gösterdi. Birinci nesil milyarderler içinse bu oran %68.
Mirasçıların yalnızca %16’sı, birinci nesil milyarderlerinse %48’i kültürel miras ve spor alanındaki sponsorluklar yoluyla başkalarını harekete geçirmeyi veya desteklemeyi öncelikleri arasında görüyor.
Bununla birlikte UBS verilerine göre ikinci nesil milyarderler sosyal politikalarda etki yaratmak için yatırım yöntemini kullanıyor. Mirasçı milyarderler yatırım yaptıkları şirketleri “çevresel ve sosyal sorunları ele alacak şekilde” yönetme eğilimi gösteriyor.
Bu bulgular nasıl okunmalı?
UBS anketinde yalnızca 79 katılımcı bulunuyor. Bu sebeple Bloomberg yazarına göre kesin bir sonuç çıkarmaktan uzak durmak gerekir. Yine de sonuçlar nesiller arasında farklı bir sorumluluk duygusu oluştuğunu, risklere karşı farklı yaklaşımlar benimsendiğini ve bağış konusunda bir bölünme yaşandığını gösteriyor.
Hughes konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu belki de şaşırtıcı olmamalı. Kendi kendini yetiştirmiş bir milyarder, kurdukları temel işe sahiptir ve burada risk alma ve kaçınılmaz başarısızlıklarla başa çıkma konusunda rahat olacaklardır. Muhtemelen, bu işletme tarafından temettü olarak dağıtılan serveti korumak için çeşitlendirilmiş, daha düşük riskli bir yatırım portföyüne sahip olacaklardır. Bu varlıklar, girişimcinin önemsediği amaçları destekleyen ve toplumun zenginlerden beklentilerine cevap veren bağış faaliyetlerini finanse edebilir.
Varislerse, risk alma, hataları sahiplenme ve aksiliklerden sonra yeniden başlama konusunda neredeyse kesinlikle aynı deneyime sahip değildir. Paradan para kazanmak bile onlara kolay gözükebilir. Ne de olsa, 2008 mali krizinden sonra düşük faiz oranı döneminde varlık fiyatları yükseldi.
Belki aile şirketini miras aldılar ya da satışından elde edilen geliri aldılar. Her iki durumda da, genellikle bir girişimci olarak değil, bir varlık yöneticisi olarak başlayacaklar. Bir işletmeyi yönetmek, güvenli bir yatırım portföyünü yönetmek ve bağış yapmak gibi üç farklı faaliyet görmüyorlar. Sosyal sorumluluk hedeflerini aradıkları şeyler genellikle riskli bir dizi yatırımdan elde edilen finansal getirilerle karıştırılır. Milyarder mirasçılar arasında çok az sayıda saf bağışçı vardır.
Servetlerini toplumun gözünde meşrulaştırma ihtiyacı, ikinci nesil milyarderler arasında çok daha büyük olmalıdır. Zenginliklerini çok çalışarak kazandıklarını söyleyerek savunamazlar. Ancak, kendi başlarına kazanmadıkları için para vermek konusunda isteksizseler (UBS bunun genellikle böyle olduğunu söylüyor), bir sonraki seçenekleri yatırımları üzerinden bir etki yaratmaktır. Vakıflar, bu finansal kaynakları daha iyi kullanabileceğini göstermek için çalışmalarını genişletiyor.
Ankete katılan milyarderlerin yarısından fazlası, mirasçılara devredilecek servetin en zor olanının eğitimi ve deneyimi aşılamak olduğunu belirtiyor. Bu da asıl görevin zenginlikten daha fazlasının aktırılması olduğuna işaret ediyor. Zenginliği yaratan dürtü ve risk iştahı devredilemez olsa da belki de serveti sorumlu bir şekilde yönetme konusundaki bilgelik miras bırakılabilir. Dünya duyarlılıktan çok paraya sahip olan bu bir grup insanı karşılayamaz.”
Soros’un eski ortağı: Sarhoş denizciler gibi harcıyoruz
Chanel’in veliahtı İsviçre’nin en zengini
Yatırımcı Mark Cuban'ın zengin olmasının nedeni "berbat bir çalışan" olması