Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsrail'in uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkı olduğu kadar sivil kayıplardan kaçınmasının da gerektiğini belirterek, kalıcı barış için Gazze'nin gelecekteki Filistin devletinin önemli parçası olduğunu söyledi.
Von der Leyen, AB büyükelçilerinin yıllık konferansının açılış konuşmasında, Gazze'deki durumu değerlendirdi.
"Hamas'ın 7 Ekim'de masum erkeklere, kadınlara, çocuklara ve bebeklere karşı başlattığı dehşetin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Holokost'tan bu yana Yahudilere yönelik en kötü toplu katliamın ardından İsrail halkıyla tam dayanışmamızı göstermek bizim ahlaki görevimizdir." diyen von der Leyen, İsrail'in, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca kendini savunma hakkı bulunduğunu yineledi.
Von der Leyen, şöyle devam etti:
Politika yapıcılar olarak korkunç bir ikilemle karşı karşıyayız. Hamas, mülteci kamplarının ve sivil altyapının altına sığınaklar kurarken, savaşçılarını saklarken ve silah depolarken, İsrail'in de kendini savunma hakkı var. Hamas açıkça masum Filistinlileri ve esirleri canlı kalkan olarak kullanıyor. Bu çok korkunç. Bu tamamen kötülüktür. Enkaz altından çıkarılan küçük çocukların görüntüleri karşısında da yüreğimiz kanıyor. Demokrasiler ve insanlar olarak hepimizin, tehlikeye maruz kalan sivilleri korumak için mümkün olan her şeyi yapma sorumluluğumuz var. İsrail'in Hamas'la savaşma hakkı olduğu kadar, sivil kayıplarından kaçınmaya çalışması ve mümkün olduğunca hedefi doğru tutturması çok önemli çünkü ister İsrailli ister Filistinli, her insanın hayatı önemlidir.
Öte yandan Avrupa'nın "tarihindeki en büyük esir krizlerinden birini" yaşadığını belirten von der Leyen, AB üye ülkelerini vatandaşlarını kurtarmak için destekleyeceklerini ifade etti.
Von der Leyen, AB'nin Gazze'ye ek 25 milyon euro yardım yapacağını duyurdu.
Bölgesel bir çatışmayı engellemek için çalışılması gerektiğini vurgulayan von der Leyen, "Yayılma riski gerçek ancak yükselişin artması kaçınılmaz değil." dedi.
Bu kapsamda Ürdün Kralı 2. Abdullah ile yarın Brüksel'de görüşeceğini dile getiren von der Leyen, AB'nin barış vizyonuna ilişkin şu mesajları verdi:
"Birincisi, Gazze teröristler için güvenli sığınak olamaz. Daha önceki Gazze savaşlarından sonra yaşananları biliyoruz. Hamas derhal cephaneliğini yeniden inşa etmeye ve bir sonraki çatışmaya hazırlanmaya başladı. Bu artık böyle olamaz. Bunun nasıl sağlanabileceği konusunda, BM bünyesinde uluslararası bir barış gücü de dahil olmak üzere farklı fikirler tartışılıyor. İkincisi, bu, terör örgütü Hamas'ın Gazze'yi kontrol edemeyeceği ve yönetemeyeceği anlamına geliyor. Tek bir Filistin yönetimi ve tek bir Filistin devleti olmalıdır. Üçüncüsü, İsrail'in askeri varlığı Gazze'de uzun süreli olamaz. Gazze gelecekteki Filistin Devleti'nin önemli bir parçasıdır. Dördüncüsü, Filistinliler Gazze'den zorla çıkarılamaz. Bu yalnızca daha fazla bölgesel istikrarsızlığa yol açacak bir reçete olacaktır. Son olarak Gazze'ye yönelik sürekli abluka olamaz. Bu politika işe yaramadı. Gazze ekonomisi çökerken Hamas cephaneliğini artırmaya devam etti. Gazze'deki gençlerin yüzde 70'i işsiz. Bu da yalnızca daha fazla radikalleşmeye yol açabilir. Gelecekteki herhangi bir Filistin devleti ekonomik açıdan da yaşayabilir olmalıdır."
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, Gazze'den düzenlenen saldırılarda 345’i asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 30'a yükselirken, Kassam Tugayları'nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri öldü.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarda 4 bin 800'ü çocuk, 2 bin 550'si kadın olmak üzere 9 bin 770 Filistinli öldürüldü, en az 24 bin kişi yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 151 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 60 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.
İsrail, Gazze şeridini kuşattı: 400 bin kişiye 4 saat süre!
Dünya 'Gazze' için sokaklara indi!
İsrail'den Gazze'ye 'ölüm gecesi'