VOLKAN KARSAN – FINANSGUNDEM.COM / KAZANDIRAN SOHBETLER
Dünya daha Rusya Ukrayna savaşının olumsuz etkilerini onaramadan bir savaş da Ortadoğu’da patlak verdi. Binlerce insanın kaybına yol açabilecek, enerjiden ekonomiye tüm ülkelere olumsuz yansıması olabilecek bu felaketin nedenleri, nelere mal olabileceğini masaya yatırmak istedik.
Kara Harp Akademisi eski komutanı emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’u “Kazandıran Sohbetler”e konuk ettik ve işte yanıtlar…
“HAMAS ÖYLE BİR OPERASYON YAPTI Kİ ELDEKİ GAZZE’NİN KAYBINA BİLE YOL AÇABİLİR”
- Değerli komutanım, Sayın Yavuz “Aksa Tufanı” bilinçli bir hata mı, yönlendirilmiş bir operasyon mu? Bu savaş neden çıktı?
- Bilinçli bir hata olduğunu düşünmüyorum. Kimse bilerek kendi ülkesinin aşağılanmasını istemez. Bu savaşın nedeni üzerine birçok şey söylemek mümkün. Bunun yanıtını Filistin’in geleceği ve Hamas’ın kendine biçtiği liderlik rolü üzerinden anlamlandırmaya çalışıyorum. Önce siyasi maksadı arayalım: Hamas bölgedeki barışçıl gelişmeleri tersine çevirmek istedi. İsrail ile Arap ülkelerinin barışması zaten geri plana itilen Filistin meselesinin tamamen unutulmasına yol açabilirdi. Bu gidişatı durdurmak, tersine çevirmek istedi. Bunun için de büyük bir risk aldı. Benzersiz bir askeri operasyon yaptı. İkinci olarak Hamas Filistin siyasi liderliğinde inisiyatif almak ve kendini empoze etmek istedi. Barış görüşmelerinin sonlandırılmasına neden olabilir. Nitekim bunun izlerini görüyoruz. Ancak öyle bir operasyon yaptı ki eldeki Gazze’nin kaybına bile yol açabilir. Milyonların hayatına mal olabilir. Sonuçta bir intihar girişimiyle karşı karşıyayız.
İran’ın kesin sonuçlu bir savaşa gireceğini sanmıyorum. Nükleer güç elde edinceye kadar savaştan kaçınacak, vekâlet savaşı yürütecektir.
- Askeri açıdan bakıldığında bu savaş hangi ülkelere sıçrayabilir? Sonuçları ne kadar vahim olabilir?
- Bugünden bir şey söylemek mümkün değil ama en fazla Suriye ve Lübnan’a sıçrar, belki de İran’a… Ama İran’ın kesin sonuçlu bir savaşa gireceğini sanmıyorum. Nükleer güç elde edinceye kadar savaştan kaçınacak, vekâlet savaşı yürütecektir.
“BÖLGEDEKİ İSTİKRARSIZLIK HER TÜRDEN EKONOMİK FAALİYETİ OLUMSUZ ETKİLER”
- Rusya Ukrayna savaşının enerji krizine ve ekonomiye olumsuz etkileri ortada iken Ortadoğu’daki bu yangın ekonomiye daha ne zararlar verebilir?
- Bu etkiler savaşın süresine bağlı olarak değişir. Eğer uzun sürerse başta petrol olmak üzere çeşitli sektörleri etkiler. Kısa sürse de ekonomik hayat olumsuz etkilenir. Bölgedeki istikrarsızlık her türden ekonomik faaliyeti olumsuz etkiler. Özellikle Körfez ve Doğu Akdeniz doğal gazının Batı’ya transferi konusunda belirsizlik artar. Boru hattının Türkiye üzerinden geçmesine ilişkin gelişmeleri de etkiler.
“ÜLKENİN EKONOMİK DURUMU HER TÜRDEN MACERAYA KAPALI OLMAYI ZORUNLU KILIYOR”
- Türkiye bu savaş nedeniyle hem zor hem de önemli bir diplomatik süreçten geçecek. Bu süreç nasıl yönetilmeli, itidal tavsiyeleri ve barış girişimleri nasıl ilerlemeli?
- Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşına kadar izlediği dış politika ulusal çıkarlara uygun değildi. Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” politikasını hafife alan ve tersini inşa etmeye çalışan bir yapıdaydı. Tehlikeyi gördüler ve çok eleştirdikleri Montrö’ye sarıldılar. O sayede biraz daha az etkilendik. Gazze konusunda da başlangıçta doğru bir tutum takındılar ama ne kadar bu itidalli tutumu sürdürürler, bekleyip göreceğiz. Öte yandan ülkenin ekonomik durumu her türden maceraya kapalı olmayı zorunlu kılıyor. Başlangıç politikasını sürdürmekten başka tutarlı bir yol yok. Uzak durmalıyız.
“İNSANLAR DÜNYA SAVAŞININ NE DEMEK OLDUĞUNU BİLMEDİKLERİ İÇİN MEVCUT DURUMU DÜNYA SAVAŞI OLARAK NİTELEYEBİLİYORLAR”
- Sizce Üçüncü Dünya Savaşı başladı mı, başlıyor mu? Bu gelişmeler başlatır mı? Nasıl bir savaş söz konusu?
- Bu Üçüncü Dünya Savaşı konusu çok spekülatif bir konu. Evet giderek kutuplaşan hatta çözümü yeni büyük bir genel savaşta gören yaklaşımlar var. Ama insanlar 'Dünya Savaşı'nın ne demek olduğunu bilmedikleri için mevcut durumu 'Dünya Savaşı' olarak niteleyebiliyorlar. Henüz o noktadan çok uzağız ancak gelişmeler oraya doğru bir gidişin işaretlerini de açıklar mahiyettedir.
Kuzeyde Çin’in Kuşak Yol, güneyimizde Hindistan (Baharistan)’ın yeni açıklanan Avrupa Koridoru yanında Akdeniz ve Körfez gazının Avrupa’ya transferi konusu; bölgeyi önemli bir rekabet alanı, aynı zamanda çatışma riski barındıran bir alan haline getirdi/getirecektir.
35 milyar dolarlık ihracatın can damarı KYS'cilerden kritik çağrı
Bu yıl zeytinyağı fiyatları ne olacak?
Uzman sağlıkçılar Türkiye’nin ‘ölümcül’ sorununu anlatıyor
Bodrum ‘mandalin’in kaderini değiştirecek proje... Erman Aras anlatıyor