FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Küresel finans tarihinin en büyük iflası olan Lehman Brothers’ın çöküşü dünya çağında bir finansal krize yol açmış ve 2008’in Küresel Finans Krizi ile birlikte hatırlanmasına sebep olmuştu. Ancak finans devinin çöküşünden etkilenen genç bankacılara ne olduğu ise pek merak edilmedi.
Financial News’in haberinde 15 Eylül 2008 Pazartesi günü Lehman Brothers çöktüğünde bankanın Londra biriminde sadece üç aylık elemanı olan Das Gus gibi isimlere dikkat çekildi. O yılın temmuz ayında başlayan yüksek lisans programında İngiltere sermaye piyasaları alanında çalışan 100 analist temel eğitimini bitirmişti. Genç çalışanlar Lehman’ın ticaret katında ve sigortacılık birimlerinde tam zamanlı pozisyonlar için birbiriyle yarışıyordu.
Gus açıklamasında, “Resmi eğitimin 15 Eylül’de bitmesi planlanıyordu. Cuma gününde izinli olacağımız ve pazartesi günü gelmemiz söylendi. Ancak o güne Lehman Brothers’ın Fasıl 11 başvurusunda (Amerikalı şirketlerin iflas kanunundan yararlanmak için yaptığı başvuru) bulunduğunu öğrendik. Çoğumuzun bir masası bile yoktu. Çalışmak için gittik ama gidecek hiçbir yerimiz yoktu” ifadelerine yer verdi.
Sonraki altı ay boyunca Gus, Lehman’ın Londra’daki son analist sınıfıyla yeniden bağlantı kurmuş. Gus hayatlarının iflas sonrasında nasıl kökünden değiştiğini belirtiyor. Zira yeni mezun olmuş bir avuç öğrenci büyüm maaşlar ve seçkin Wall Street yatırım bankalarından birinde kariyer vaadiyle cezbedildi. Ancak kendilerini şu anda JPMorgan tarafından işgal edilen bankanın Londra’daki ışıltılı Avrupa genel merkezinden dışlanmış bir biçimde buldu.
Lehman’ın çöküşünden bu yana 15 yıl geçti. Ancak 2008’de işe başlayan birçok kişi için krizin derin ve kalıcı bir etkisi oldu. Gus son analist sınıfının %70’ine ulaştığını ve bu kişilerin kimliğini açıklamamak şartıyla kendi hikayelerini paylaştığını belirtiyor. O dönemin genç çalışanlarının yaşamları ve kariyerleri sadece iflasın travmatik etkisiyle değil aynı zamanda da başarı ile başarısızlık arasındaki farkı belirleyen küçük ve görünüşte önemsiz olaylarla şekillenmiş.
Gus ulaştığı Lehman mağdurlarının %80’inin hala finans alanında çalışmaya devam ettiğini buldu. Bu çalışanların %15’i ise Goldman Sachs, JPMorgan ve Citigroup gibi önemli yatırım bankalarında kıdemli pozisyonlarda görev yapıyor. Hatta ikisi Lehman’ın Avrupa’daki işletmesini satın alan Nomura’da kalmış.
Ancak finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre Lehman mağdurlarının hepsi bu kadar şanslı değildi. Batık bankanın 26 bin çalışanının büyük çoğunluğu iflasın ardından işlerini kaybetti. Karmaşık mortgage ürünleri üzerinden riskli bahisler yapan bankanın iflasının ardından oluşan finans krizi sektör genelinde binlerce çalışanın işten çıkarılmasına yol açtı. Krizin etkileri yıllar sonrasında bile hissedildi.
Kriz öncesinde yatırım bankaları okullarının en başarılısı olan mezunların çalışacakları yer olarak görülürdü. Yüzbinlerce öğrenci halen bankaların bir avuç pozisyonu için birbiriyle yarışmayı sürdürüyor. Bankalarsa dünya çapında en iyi üniversitelerin ve işletme okullarının en parlak zihinlerini kadrosuna katmaya çalışıyor. Ancak bugün en parlak zihinler yatırım bankaları yerine teknoloji firmaları, özel servet yöneticileri ve sektörün diğer alanlarını tercih ediyor. Gus 2007 yılına kadar en başarılı mezunların çoğunlukla bankacılık ve danışmanlık alanlarına geçmeyi istediğini belirtiyor.
Bankacı olmak konusunda hiçbir zaman derin bir isteği olmadığını belirten Gus üniversiteden sonra Tel Aviv’deki Lehman’da bir iş teklifi almış. Ancak kısa bir süre sonra Londra’da daha fazla kariyer fırsatına ve daha iyi ücrete sahip olabileceğinin kendisine söylendiğini ve iş görüşmesi için Londra’ya davet edildiğini belirtiyor.
Gus, “Binlerce diğer adaya karşı saatlerce süren mülakatlardan geçtim ve kabul edilen birkaç kişiden biriydim. Gerçekten de geleceğimi uzun vadeli olarak bankacılıkta görmüyordum, ama elit bir grubun parçası olduğumu hissettim. Baskı yoğundu, saatler uzundu, ama ben bu süreci başarıyla geçmeye istekliydim. Her şey çöktüğünde ise 'Ben burada ne yapıyorum?’ diye düşündüm” diyor.
Lehman'daki analistler, birçoğu rakip bankalarda birden fazla teklif toplayan bir grup seçkin bankacıydı. Ancak Wall Street devinin iflasıyla birlikte bu genç çalışanlar finans sektöründe krizin de etkisiyle daha da vahşileşen bir istihdam piyasasıyla karşılaştı.
Gus, “Herkes bir tür çıkış yolu, bir tür avantaj arıyordu, çünkü hepimiz gerçekten birbirimizle rekabet ediyorduk. Bir analist bana bir mülakata katıldığını, mülakatın ortaya çıkmasıyla da sınıfından 50 kişinin aynı pozisyon için görüşmeye gittiğini söyledi. Birbirimize yardım etmek istedik, ama aynı zamanda kartlarımızı göğsümüze yakın tutmamız gerekiyordu” dedi.
Lehman analist sınıfının bir üyesi Gus'a CV'sini yazdırmak için ofise gitmeye karar verdiğini söylemiş. Bankanın çıktı odasındayken kendisine bir genel müdür yaklaşmış ve ‘Sen bir analist misin? Gel benimle’ demiş. Aynı genel müdür daha sonra onun Nomura’da yeni bir pozisyona yerleşmesini sağlamış. Gus söz konusu çalışan için, “Yazıcıdan çıktı aldı, e-posta gönderdi, pizza ve kahve siparişi verdi. Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yaptı” diyor.
Gus kendisinin ise iş bulamadığını ve Ekim 2008’de yeni bir iş bulmak için İsrail’e geri dönmeye karar verdiğini söyledi. Eski Lehman analisti danışmanlık alanına geçmiş ve şu anda bir tıp teknolojisi firmasında çalışıyor. Gus eski Lehman çalışanlarıyla iletişime geçme fikrini ise şöyle açıklıyor:
“Geriye baktığımda sıklıkla ‘Onlar ne yaptı?’ veya ‘Ben ne yanlış yaptım?’ diye düşünüyordum. Beni bu projeye gerçekten başlamak için motive eden şeyse şans eseri aklım gelen bir fikir veya insanların kariyer seçimlerindeki tesadüflerdi. Çoğunun finans sektörünü bırakacağını varsayıyordum. Bu kadar çok kişinin sektörde kalmasını şok edici buldum. Gerçek cevapsa insanların savaştığı ve şansın da onları bulduğuydu.”
Ancak Lehman Brothers’ın iflası Gus’ın finans sektöründe kalan dostlarını etkilemeye de devam etmiş. Bir özel varlık yönetimi firmasında kıdemli bir pozisyonda çalışan ve altı haneli maaşı olan bir Lehman mağduru Gus’a halen eşi ve çocuğuyla bir yatak odalı stüdyo dairede yaşadığını söylemiş:
“Ellerindeki her şeyin bir anda alınabileceği duygusu baki kaldı. Birçoğu yatırım yapmayı sevmiyor, çünkü sisteme olan inançlarını kaybettiler. Lehman’ın varlıklarının yükümlülüklerinden daha değerli olduğunu söyleyen, ‘Kimse bize zarar veremez’ diyen bir bankacıyla aynı odadaydık ve iki gün sonra bize dünyanın en büyük bankalarından birinin çöktüğü söylendi.”
ABD bankalarının 1.2 trilyon dolarlık kumarı
Z kuşağı ofis dilini değiştirdi
Avrupa bankaları ‘sonunda’ mevduat faizlerini yükseltiyor