Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Suudi Arabistan’da futbol yeni bir çağa girdi. Dünya çağında süper yıldız olarak ün yapan oyuncular Suudi Arabistan Pro Ligi’ne transfer olmaya başladı.
31 yaşındaki Brezilyalı futbol yıldızı Neymar Suudilerin transfer çılgınlığına eklenen son isim oldu. Neymar’dan önce beş kez Ballon d’Or alan ve birçok futbol otoritesine göre dünyanın en iyi futbolcusu olan Portekizli Cristiano Ronaldo da Suudi Arabistan’ın yolunu tutmuştu.
CNBC’nin haberine göre Suudi Elçilik Sözcüsü Fahad Nazer konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Cristiano Ronaldo ve Neymar dünyanın en popüler oyuncuları arasındadır. Yaptığımız şey Suudi ligine bu gibi isimler getirmektir. Oyunun seviyesini yükseltiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Suudi Arabistan devlet varlık fonu olan ‘Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’ bu pahalı transferleri yönlendiren finansal araç niteliğini taşıyor. Suudi Arabistan’ın de facto lideri Veliaht Prens Muhammed bin Selman bu fonun yönetim kurulu başkanlığını üstleniyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre varlık fonu haziran ayında ülkenin dört büyük yerel kulübü olan Al-Ittihad, Al-Nassr, Al-Hilal ve Al-Ahli’yi devralmıştı.
CNBC haberinde Michigan Üniversitesi Spor Yönetimi Profesörü Stefan Szymanski, “Suudi Pro Ligi Suudi Arabistan’da ülkenin en iyi erkek profesyonel futbol ligidir. Çoğu ülkede olduğu gibi popüler bir ulusal lige sahipler ve dolayısıyla insanlar takip ediyor. Bununla birlikte burada olan şeyse hükümetin yatırım fonları aracılığıyla oyuncu alabilmek için kulüplere para aktarmasıdır” ifadelerine yer verdi.
Suudi Arabistan’ın futbola olan ilgisi yerel ligleriyle de sınırlı değil. Ülkenin varlık fonu 2021 yılında İngiltere’nin en köklü Premier Lig kulüplerinden olan Newcastle United’ın çoğunluk hissesini satın aldı. Eleştirmenler Suudi Arabistan’ın sporu kullanarak ülkedeki insan hakları ihlallerini perdelemeye çalıştığını belirtiyor. ‘Sportswashing’ olarak tabir edilen bu durum dikkatlerin sporda kaydedilen gelişmelere kaydırılması anlamını taşıyor.
Skema İşletme Okulu Jeopolitik Ekonomi ve Spor Profesörü Simon Chadwick, “Sportswashing aslında imajı ve itibarı temizlemeye çalışmakla eş anlamlıdır. Ve açıkçası Suudi Arabistan onlarca yıldır belirli bir üne sahip bir ülkedir. Bu ün genel itibariyle iyi olsa da bazı durumlarda çok fazla olumsuzdur” dedi.
ABD Suudi Büyükelçiliği Sözcüsü Fahad Nazer ‘sportswashing’ eleştirilerine dair açıklamalarında ise, “Suudi Arabistan'da gerçekleşen her bir önlem, her reform hareketi, her girişim ve şu anda Suudi Arabistan'da uygulanmakta olan her program iki ana nedenden biri için uygulanmaktadır. Ya Suudi Arabistan'ın bir ülke olarak çıkarlarını ilerletmek ya da Suudi halkının yaşamlarını iyileştirmek için ya da her ikisini birden yapmak içindir. Dolayısıyla diğer tüm düşünceler çok daha geridedir” ifadelerine yer verdi.
Suudi yetkilinin açıklamasına rağmen Suudi Arabistan’ın gerek spor ekonomisi gerekse diğer alanlarda uyguladığı politikalar ülkenin dünya çapındaki algısını oldukça değiştirmiş gözüküyor. Beş yıl önce Suudi ajanlarının muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı öldürmesinden bu yana Suudilere yönelik algı oldukça değişti. Zira artık dünya yıldızları veya dünyanın birçok ülkesi Suudi Arabistan’la iş yapmak konusunda herhangi bir beis görmüyor.
Orta Doğu dünyanın ATM'si oldu
Suudi Arabistan'dan e-spora 8 milyar dolarlık harcama
Suudiler Salah'ta ısrarlı: 175 milyon euroyu gözden çıkardılar