Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Pandemiyle birlikte değişen iş dünyası dinamikleri arasında belki de en dikkat çekeni uzaktan çalışma oldu. İş yerinde esneklik, salgın sonrasında çalışanlar tarafından en öncelikli talepler arasında yer aldı.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, pandeminin sona ermesiyle birlikte ise işverenler ve çalışanlar arasında uzaktan çalışmayla ilgili bir çatışma yaşandı ve hala da yaşanıyor. Bu süreçte Elon Musk ve Mark Zuckerberg başta olmak üzere birçok isim uzaktan çalışmaya karşı olduğunu dile getirse de çalışanlar bu esneklik için diretmeyi sürdürüyor.
Yüzde 18 daha az üretken
Fortune’dan Jane Thier’in haberine göre, yeni araştırma bulguları ise CEO’ları haklı çıkarıyor. Araştırmalar, uzaktan çalışanların daha az üretken olduğunu ortaya koyuyor.
Esnek bir çalışma düzenlemesini takdir edenler için bu elbette kötü haber. Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu (National Bureau of Economic Research - NBER) tarafından dağıtılan ve MIT'den ekonomistler Dave Atkin ve Antoinette Schoar ve UCLA'dan Sumit Shinde tarafından yapılan bir çalışma raporundan çıkan somut veriler, uzaktan çalışanların daha az üretken olduğunu ortaya koyuyor.
Hindistan'ın Chennai kentinde ofiste veya evde çalışan veri girişi çalışanlarını gözlemleyen araştırmacılar, rastgele evden çalışmaya atananların ofis çalışanlarından yüzde 18 daha az üretken olduğunu buluyor. Raporda, bu üretkenlik farkının büyük bölümünün henüz işin ilk gününden itibaren ortaya çıktığı ifade ediliyor. Düşük verimliliğin ve yaratıcılık eksikliğinin diğer bölümünün ise uzaktan çalışan grup için iki ay boyunca yavaşlayan öğrenmenin bir sonucu olduğu ifade ediliyor.
Daha çarpıcı bir gözlem ise evden çalışmayı tercih eden işçilerin, ofiste oldukları zamana göre yüzde 27 gibi önemli oranda daha az üretken olmaları. Bu üretkenlik açığı, ofiste olmayı tercih eden çalışanlar için yalnızca yüzde 13 seviyesinde seyrediyor. Atkin, Schoar ve Shinde, bu tutarsızlığı, iş günü boyunca evde çocuk bakımı veya yaşlı bakımı gibi talepler nedeniyle yüz yüze çalışmayı tercih etme olasılığı daha düşük olanlara bağlıyor.
CEO’lar haklı mı?
Bu veriler, fiziksel olarak bir arada olmanın üretkenlik, iş birliği ve takım çalışması için hayati önem taşıdığı konusundaki duruşlarında ısrarcı olan patronların düşüncelerini destekliyor. Elon Musk, işçilerin ‘çalışıyormuş gibi davrandığını’ söylerken Morgan Stanley CEO'su James Gorman da uzaktan çalışmanın bedelinin üretkenlik olduğundan endişelendiğini ifade ediyor. Mark Zuckerberg ise, yeni işe alınanların her hafta iş arkadaşlarıyla birlikte üç gün yüz yüze çalışarak daha iyi performans gösterdiğini öne sürüyor ve Salesforce CEO'su Marc Benioff, yeni işe alınanların ‘ofiste olduklarında daha başarılı olduklarını’ belirtiyor. Bu arada, uzaktan çalışanlar büyük ölçüde kendi ortamlarında daha üretken olduklarında ısrar ediyor ve kesinlikle daha fazla saat çalıştıklarını öne sürüyor.
Ancak son veriler patronların lehine. Atkin, “İş günü boyunca en çok dikkat dağınıklığı yaşayanlar, evden çalışanlar” diyor. Bu dikkat dağınıklığının boyutu, kişinin evi ile ofisi arasındaki olanaklardaki farklılıklara, işe gidip gelme zorluklarına, evin büyüklüğüne veya her ülkenin çocuk bakımına erişimine bağlı olarak değişebiliyor.
Haftada birkaç gün ofise gelmeyi pek sorun etmeyen, hatta orada daha üretken olduklarını söyleyen çalışanların doğal olarak ofise gelme olasılığı ise daha yüksek seyrediyor. Araştırmacılara göre bu, bir patronun müdahalesini bile gerektirmeyen bir ‘düzen’ yaratıyor ve gerçek dünyada veya ‘deneysel olmayan ortamlarda’ evden çalışmak yerine ofisten çalışmanın üretkenlik avantajını artırıyor.
Ofise geri dönüş çözüm değil
Çalışma yalnızca Chennai'de temelden farklı bir yönetim ve kültürel normlara sahip çalışanlara dayanıyor. Atkin, gelişmekte olan ülkelerde evlerin daha küçük, daha sıkışık ve sıcak olma eğiliminde olduğunu ve gürültü kirliliğine sahip olduğunu, bunların hepsinin evleri üretkenlik için kötü ortamlar haline getireceğini öne sürüyor ve “Kendi kendine seçim, verimliliğin önemli bir belirleyicisidir” diye ekliyor.
Ancak Atkin, ABD’deki bilgi teknolojileri ve çağrı merkezi çalışanları üzerine yapılan son araştırmaların da benzer sonuçlara vardığını söylüyor. Atkin, “Bu bize, sonuçların Hindistan'a özgü olmadığına dair biraz inanç veriyor” diyor. Veriler ayrıca, uzaktan çalışmanın yüzde 10 ila yüzde 20 daha düşük verimlilikle ilişkili olduğunu bulan uzaktan çalışma gurusu Nick Bloom'un yakın tarihli araştırmasını da takip ediyor.
Çocuk ve yaşlı bakımı
Atkin, Schoar ve Shinde, çıktısı kolayca ölçülebilen ve ekip çalışması gerektirmeyen işleri gözlemlemeyi kasıtlı olarak seçiyor. Bunlar genellikle uzaktan çalışma için en iyi adaylar olarak öne çıkıyor.
Atkin, “Sonuçlarımızın en çok düşük vasıflı iş ortamları ve yeni çalışanları işe alanlar için geçerli olduğunu düşünüyoruz” diyor ve daha önceki araştırmaların üretkenliğin uzun süreli ofis çalışanlarının uzak veya hibrit plana geçmesinden minimum düzeyde etkilendiğini gösterdiğine atıfta bulunuyor.
Yüz yüze çalışmanın iyi bilinen faydalarına rağmen, birçok yüksek performanslı çalışan yine de evden çalışmayı tercih ediyor. Ancak araştırmacılar, “Bu tür seçimlerin çalışanların bakış açısından optimal olup olmadığını bilmek için, onların tercihlerini daha iyi anlamamız ve verdikleri kararların doğası hakkında daha fazla şey bilmemiz gerekiyor” diyor.
Sonuç olarak raporda, “Patronlar ve çalışanlar arasında nerede çalışacaklarına dair mevcut anlaşmazlık durumu, iş gücü verimliliğinde ‘önemli bir kayıp ile sonuçlanıyor” deniliyor. Raporda potansiyel bir çözüm olarak ise meşru bir sosyal güvenlik ağı önerisi sunuluyor. Ayrıca çocuk bakımı ve yaşlı bakımı gibi kısıtlamaları ele alan politikaların ‘toplam üretkenlik üzerinde önemli etkileri’ olduğu ifade ediliyor.
Bu, İsveç, İsviçre veya İspanya gibi ülkelerden farklı olarak bir sosyal güvenlik ağının olmadığı ABD için kesinlikle büyük bir çıkarım niteliği taşıyor. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu'na göre, her dört özel sektör çalışanından yalnızca biri ücretli aile iznine sahip bulunuyor ve ABD, ücretli doğum izni olmayan tek birinci dünya ülkesi olarak öne çıkıyor. Norveç ve İzlanda'da çocuk bakımı için kamu harcaması yaklaşık 30.000 ABD Doları’yken, ABD'de bu rakam 500 dolar civarında seyrediyor.
Bu istatistikler, zorunlu bir ofis dönüşü yerine sosyal desteğe daha fazla yatırım yapılmasının, çalışanları işlerini daha etkili bir şekilde yapmaları için serbest bırakacağı konusunda çok az şüphe bırakıyor.
JPMorgan CEO’sundan uzaktan çalışan yöneticilere azar
Meta, uzaktan çalışmanın vidalarını sıkıyor
Başarı ve aşk isteyen Z kuşağı uzaktan çalışmamalı
Uzaktan çalışma tartışmasında kim haklı? Citigroup mu JPMorgan mı?
Uzaktan çalışanlar kamerayla izleniyor
Uzaktan çalışan şirketlerde yeni kriz