Yazdır

Çip teknolojisinde sübvansiyon savaşı

Tarih: 01 Ağustos 2023 - 17:41

Yaklaşan bir güvenlik riskine karşı sigorta yapmak ne kadar hayatiyse, ABD’nin ortaklarıyla birlikte hareket etmeden çip merkezli teknoloji rekabetinden galip çıkması zor gözüküyor.

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Hemen her alanda kullanılan çip teknolojisi, ABD ve Çin’in arasını açmaya devam ediyor. Çip teknolojisi üzerindeki sübvansiyon savaşı da giderek kızışıyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, yarı iletken üreticileri, hükümetler tarafından sübvanse ediliyor. Bunda, çip teknolojisinin devletler arası rekabette kritik bir role sahip olmasının büyük önemi bulunuyor.

ABD’nin Tayvan endişesi

Bloomberg’ün analizine göre, dünyanın her yerinde, bir zamanlar sanayi politikasına şüpheyle yaklaşan hükümetler, yarı iletken üreticileri için milyarlarca dolarlık sübvansiyon ilan etti ve etmeye de devam ediyor. Özellikle ABD'de bu geçişe kısmen, hükümetin ekonomik büyümeyi yönlendirme kabiliyetine ilişkin yeni ve aşırı iyimserlik de yön veriyor. Ancak ABD ve ortakları, arabalardan seyir füzelerine kadar her şeye güç sağlayan çipler için tedarik zincirini mahvedecek olan Tayvan’la ilgili olası bir çatışma konusunda haklı ve acil bir endişeyi paylaşıyor.

Kritik bir endüstride arz kesintilerinin ulusal güvenlik riskine karşı korunmak elbette mantıklı bir yol. Ancak planlamacıların çabalarına daha fazla odaklanması gerekiyor. Kontrolsüz bir harcama çılgınlığının, savurgan ihale savaşlarına, kapasite fazlasına ve daha yüksek maliyetlere yol açma ihtimali bulunuyor. Bunun ise güvenlikte orantılı bir kazanç olmayacağı aşikar. ABD, Avrupa ve diğer gelişmiş ekonomilerin, tedarik zinciri dayanıklılığı oluşturmak ve riski yönetmek istiyorlarsa, çek yazmaktan daha fazlasını yapmaları gerekiyor.

Dünyanın en gelişmiş yarı iletkenlerinin yüzde 90'ından fazlası ve genel olarak çiplerin yüzde 60'ı şu anda Tayvan'da üretiliyor. Bu fabrikaları devre dışı bırakan bir savaş, küresel ekonomiye yıllık 2,5 trilyon dolara mal olabilir. Bu açıdan bakıldığında, çip yapımına yapılan büyük kamu yatırımları, ABD’de 52 milyar dolar, Almanya'da 22 milyar dolar, Japonya'da 14 milyar dolar, Hindistan'da 10 milyar dolar, sigorta olarak ödenmesi gereken küçük bir bedel gibi görünüyor.

Daha uygun maliyetli bir yaklaşım

Bununla birlikte, dünya çapında daha fazla fabrika inşa etmek çözümün yalnızca bir parçası olabilir. Herhangi bir ülkenin uygun maliyetle tamamen kendi kendine yeterli hale gelmesi, söz konusu çip teknolojisiyse imkansız görünüyor. Çin, çip endüstrisine 322 milyar dolar ayırmasına rağmen, yarı iletkenlerinin kabaca yüzde 80'ini hala ithal ediyor. AB'nin 2030 yılına kadar dünyadaki çiplerin yüzde 20'sini Avrupa'da üretme hedefi, tahmini 264 milyar dolarlık bir yatırım gerektiriyor.

Hükümetlerin daha uygun maliyetli bir yaklaşıma ihtiyacı var. En önemlisi, benzer düşünen ülkelerin iş birliği yapmak için daha fazla yol bulması gerekiyor. Önemli yarı iletken girdilerine yönelik ticaret engellerinin düşürülmesinin maliyetleri düşüreceği öngörülüyor. Kriz senaryoları üzerinde oynamanın ve üretimi artırmanın yolları üzerinde anlaşmanın müttefikler arasındaki güveni artıracağı düşünülüyor. Bir kriz anında çip ihracatının akışını sürdürmeye yönelik taahhütlerin de herkesin kendi kapasitesini oluşturması için baskıyı hafifleteceği tahmin ediliyor.

Hükümetlerin birbirlerinin çabalarını tekrarlamak yerine maliyetleri paylaşma fırsatlarını araması gerekiyor. Örneğin, bazı üretim öncesi araştırma programlarını birleştirmenin ve müfredata ve beceri geliştirmeye yönelik ortak yatırımların, yarı iletken mühendislerinin küresel eksikliğini gidermesi bekleniyor. Özellikle Hindistan, bu tür bir yetenek deposuna sahip konumda bulunuyor. Göç reformlarıyla, işçilerin en çok ihtiyaç duyulan yere taşınmasına izin verilerek bu eksikliğin giderilmesi mümkün gözüküyor.

Çin’e karşı bağımlılığı azaltmak için…

ABD ve ortaklarının uzmanlaşmanın faydalarını hatırlaması gerekiyor. Her ulusun veya bölgenin, inşa edilmesi ve işletilmesi son derece maliyetli olan kendi son teknoloji fabrikalarına ihtiyacı yok. Avrupa, büyük otomobil üreticileri ve diğer endüstriler tarafından en çok ihtiyaç duyulan çiplere daha fazla yatırım yapabilir. Hindistan, daha düşük maliyetli iş gücü sayesinde yararlı bir şekilde montaj, test ve paketlemeye odaklanabilir. Ve bu yeni kapasitelerle, Çin’e olan bağımlılık azaltılabilir.

Son olarak, kolayca güncelliğini yitiren çipler petrol gibi yıllarca stoklanamazken, aksamalara karşı korunmanın başka yolları da bulunuyor. Bunun için hükümetler, firmaları geçici eksiklikleri kapatmak için daha büyük ve kritik bileşen envanterleri tutmaya teşvik edebilir ve silahlı kuvvetler, kilit silah sistemlerinin tüm yaşam döngüsünü kapsayan çipleri güvence altına alabilir.

Tayvan konusunda Çin ile bir savaşın sonuçlarından kaçınmanın en iyi yolu, böyle bir çatışmanın yaşanmasını engellemek gibi gözüküyor. Özellikle ABD’nin Pekin ile gerilimi azaltmak için daha çok çaba sarf etmesi gerekiyor. Çin ekonomisini felç etmenin yollarını planlıyormuş gibi görünmek yerine dar bir şekilde tanımlanmış ulusal güvenlik risklerine odaklanmanın bu noktada daha faydalı olacağı görülüyor.

Tayvan'daki çatışma, eğer gerçekleşirse, küresel ekonomi üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olacak. Müttefikler arasındaki koordinasyon ve çip üretme kapasitesine yönelik ihtiyatlı ve hedef odaklı yatırımlar yoluyla hasarı kontrol altına alma planları ise en akıllıca çözüm gibi duruyor.

Japonya'dan Çin'e "çip" darbesi

 

Çip yasası AB'yi ihya etti, 90 milyar euro yatırım aldı

 

ABD'li çip devinden Hindistan'a yatırım

 

Çip devinden Çin'e 602 milyon dolar yatırım

 

Almanya, Çinli çip üreticisini teşvik dışı bıraktı

 

Çip savaşlarında rekabet kızışıyor

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/cip-teknolojisinde-subvansiyon-savasi/1752688