FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Yapılan son bir araştırmaya göre küresel çapta neredeyse her beş çalışandan biri konuşurken kullandıkları aksan sayesinde işyerinde seçilenler arasında olduklarını hissettiklerini belirtiyor. CNBC’de yer alan SAP Concur anketine göre sonuçlar özellikle Avustralya/Yeni Zelanda (%31), Tayvan (%26) ve Sinapur/Malezya (%25) bölgelerinde dikkat çekici seviyelerde. Ancak ana dili İngilizce olmayanlar bu konuda ciddi bir zorluk hissediyorlar.
Araştırmaya göre standart bir aksanla İngilizce konuşabilenlerin işe alınma oranları bu aksanı kullanamayanlara göre çok daha yüksek. Haberde yer alan araştırma diğer aksanlarda konuşmanın iletişimi engellediği, önyargıları artırdığı veya her iki etkiyi birden yarattığı sonucu ortaya çıktı.
Araştırmanın yazarlarından biri olan Queensland Üniversitesi’nden Jessica Spence, “Bu iki açıklamayı çözümlemek kolay değil” ifadelerine yer veriyor. Zira insanlar iletişim yetenekleriyle ilgili endişeler nedeniyle aksanı olan bir adayı işe almamayı rasyonelleştirebilir. Spence’e göre bu her ne kadar akılcı bir yaklaşım gibi görünse bile işe almamanın altında yatan neden (istemsizce bile olsa) önyargılardan kaynaklanabilir.
The Concur araştırması 27 farklı çalışmanın analizinden ortaya çıktı. Ortaya çıkan sonuçlara göre iş arayanların dili ne kadar iyi anladığının iş teklifi almaları üzerinde çok büyük bir etki yaratmadığı tespit edildi.
Spence konuyla ilgili açıklamasında, “İşe alım kararında etkili olan şey adayların algılanan sosyal statüleriyle ilgili oluşan yargılardı. Standart aksanı olmayan adayların daha az yetkin ve daha az zeki olarak derecelendirildiğini gördük” ifadelerine yer verdi.
Araştırma ayrıca aksan önyargısının iş başvurularında bulanan kadın ve yabancı aksanlı adaylarda bölgesel ayrımlardan çok daha belirgin olduğunu buldu.
Dil kursları çözüm olabilir mi?
Bazı dil kursları sırf aksanı azaltmaya odaklanan dil dersleri sağlıyor. Örneğin New York merkezli Accent Advisor internet sitesi üzerinden yayınladığı reklamda müşterilerine “Amerikan haber programlarında ve eğitim çevrelerinde duyduğunuz Standart Amerikan Aksanı” eğitimi verdiklerini söylüyor.
Şirket konuyla ilgili açıklamasında, “Hedefimiz aksan eğitimi yaparken askanı tamamen yok etmek değil. Bireylerin benzersiz kültürel mirasını korurken daha etkili ve güvenli bir şekilde iletişim kurmaları için güçlendirmek” ifadelerine yer verdi.
İnternet sitesine göre şirket 25 dakikalık birebir online dersler için ders başına 18 dolar alıyor.
Fairfield Üniversitesi Dolan İşletme Fakültesi’nden Yardımcı Doçent Regina Kim diğer adayların da farklı kuruluşlardan sağlanan eğitimlerden geçebileceğini belirtiyor. Kim, “Eğer çalışanlar aksanlarından dolayı engellendiklerini hissediyorlarsa eğitim almak aksanı ağır olan ve başkalarıyla iletişiminin önüne geçtiğini düşünenler için yararlı olabilir” diyor.
Alberta Üniversitesi’nden Emiritus Profesör Tracey Derwing eğitiminin bir dil öğretmeni veya bir konuşma dili patoloğu tarafın yürütülebileceğini söyledi. Ancak Derwing kısa sürede belirli bir aksandan kurtulmayı vadeden aksan azaltma kurslarının daha popüler hale geldiğini de sözlerine ekledi.
HEC Paris İşletme Okulu’ndan İşletme Profesörü Brad Harris kimliklerinin güçlü bir parçası olan bireyler için aksanı değiştirmeye teşvik etmenin makul veya sağlıklı bir yöntem olmayabileceği konusunda uyardı.
Harris, “Birçok yönden bu tür eğitimler çalışanlar için yorucu ve sürdürülemez bir ‘kod değiştirme’ fikrine benzer” diye de ekledi.
Kariyer alanında yazdıklarıyla da bilinen liderlik uzmanı Ritu Bhasin konuyla ilgili açıklamasında, “Şirketlerin aksanları İngilizleştirmek için insanları eğitmeleri beni dehşete düşürüyor. Bu ırkçılığa doğrudan bir destektir” ifadelerine yer verdi.
İş hayatında gençlerin tercihi hibrit çalışma modeli
55 yaş üstü çalışanlar iş dünyasına geri dönüyor
Ofiste ‘iyilik kültürü’ gerçekte ne kadar iyi?