FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Petrol zengini Körfez monarşileri ABD ile uzun süredir devam eden güvenlik ortaklılarının geleceğine dair endişelere rağmen Çin ile olan bağlarını derinleştirmek konusunda kararlı gözüküyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping yedi ay önce ilk kez Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Çin-Körfez zirvesine katılmıştı. Bloomberg’ün haberine göre o tarihten bu yana dünyanın ikinci en büyük ekonomisi ile Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler arasındaki ekonomik alışverişler hızlanıyor. Körfez ülkeleri Pekin’le yıllardır ciddi oranlarda gerçekleştirdikleri ham petrol ticaretinin ötesine geçmeye çalışıyor.
Önümüzdeki aylarda gerçekleşmeye yakın olan ticari anlaşmalardan biri de Çin menşeili dev tohum üreticisi Syngenta Group’ın Şangay Borsası’nda planlanan 9 milyar dolarlık halka arzı ile ilgili. Habere göre, devlet destekli şirketin danışmanları Abu Dabi Yatırım Otoritesi ve Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu gibi Orta Doğu menşeili varlık fonları ile iletişim halinde ve söz konusu fonların esas yatırımcı olması tartışılıyor.
Habere göre, Körfez şirketlerinin Çin’de gerçekleştirdiği yatırımların ve satın alımların değeri son bir yıl içerisinde %1000’in üzerinde artarak 5,3 milyar dolara ulaştı. Göstergeler, bu yıl benzeri türden anlaşmaların sayısının artmasıyla sözleşmelerin şimdiye kadarki en yoğun seviyesine ulaşacağını belirtiyor.
Abu Dabi’nin 280 milyar dolarlık egemen varlık fonu olan Mübadele Yatırım Fonu iddialara göre yeni yatırımlar aramak için Çin’deki operasyonlarını artırıyor. Dubai, Asya ülkesindeki tanıtım turlarından sonra emtia serbest ticaret bölgesindeki Çinli şirketlerdeki yatırımını %24 artırdı. Riyad yönetimi Çin’i Vizyon 2030 planının vazgeçilmez bir parçası olarak görüyor. Vizyon 2030 Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın trilyonlarca dolarlık ekonomik ve sosyal dönüşüm planını ifade ediyor. Bir dizi Çinli firma Vizyon 2030’un en çok konuşulan fütüristik şehri NEOM için ihaleler kazanmaya dahi başladı.
Ülkeler arasındaki ekonomik işbirliği sınırların dışına da taşıyor. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre aralık ayındaki zirvede Şi, İran ile Suudi Arabistan arasındaki müzakerelere arabuluculuk yapmayı teklif etti. Mart ayında Pekin’de imzalanan anlaşma ezeli rakip olarak bilinen ülkeler arasında bağların yeniden tesis edilmesi için bir dönüm noktası niteliğinde.
Washington yönetimi ise Çin’in Ortadoğu’da artan etki alanının uzun vadede ABD çıkarlarına meydan okuyabileceğinden endişe ediyor. ABD Körfez ülkelerinin en büyük askeri ortağı olmayı sürdürüyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Michael E. Kurilla, Kongre’deki son ifadesinde Pekin’in Ortadoğu’da gerçekleştirdiği ticari ve askeri işlemlerdeki artışa dikkat çekti.
Bahreyn merkezli araştırma örgütü olan ve sıklıkla Körfez ülkeleri yetkilileriyle görüşen Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü’nden Hasan Alhasan’a göre Körfez ülkelerinin ABD’nin Ortadoğu’daki öngörülemez politikalarından dolayı memnuniyetsizliği artıyor.
Alhasan, Körfez ülkeleri için “Artık dış politikalarını ekonomik gündemlerine hizmet edecek şekilde yeniden düzenliyorlar. Ulusal ekonomik vizyonlarına hizmet edecek ilişkilere öncelik verecekler” ifadelerine yer verdi.
Körfez yetkilileri Çin’e yönelik hamlelerin, ana stratejik ortak olarak Washington yerine Pekin’i tercih etmek anlamına gelmediğini söylüyor. Ancak aynı zamanda geniş bir küresel ittifaklar dizisi isteklerini de belirtiyorlar.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Farhan haziran ayında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’le gerçekleştirdiği bir basın konferansında, “Bence hepimiz birden fazla ortaklığa ve birden fazla ticari sözleşmeye sahip olabilir. Tıpkı ABD’nin birçok örnekte gerçekleştirdiği gibi” ifadelerine yer verdi.
Çin de bu bakış açısını destekliyor. Haziran ayında Pekin’deki Tsinghua Üniversitesi’nde Çin’in eski Ortadoğu elçisi olan Wu Sike bölgedeki devletleri “gerçek anlamda çok taraflılığın peşinden gitmeye” çağırdı.
Sike, “Çin ve diğer ülkeler birbirlerinden öğrenebilir, birbirlerini destekleyebilir ve kazan-kazan işbirliğine doğru ilerleyebilir” açıklamasında bulundu.
Çin ekonomisi beklentilerin altında büyüdü
Tahıl anlaşmasının uzatılması için Moskova ne istiyor?
Yellen: Hindistan vageçilmez ortağımız