Küresel ısınma ve sebep olduğu iklim değişikliği, birçok karşıt fikirlere rağmen son yıllarda iliklerimize kadar hissettiğimiz bir gerçek. Bahar mevsimlerinin yavaş yavaş yok olduğu, 'yaz' ve 'kış' olarak iki mevsimli bir dünyada yaşadığımız artık birçok kişi tarafından seslendiriliyor. Bazı bölgelerde aşırı yağışlar sellere, su baskınlarına, toprakların verimsiz hale gelmesine yol açarken bazı bölgelerde ise kuraklık yüzünden göller kuruyor, akarsular debilerini kaybediyor.
Bilimsel dergi Communications Engineerin'de yer alan araştırma yeni bir tehlikeyi duyurdu.
Independent Türkçe'de Çağla Üren'in derlediği konuyla ilgili haber şöyle:
Yeni araştırmaya göre artan sıcaklık, yeraltında inşa edilmiş metro gibi ulaşım araçlarını ve diğer kullanım alanlarını da tehdit ediyor.
Hakemli bilimsel dergi Communications Engineering'de bu hafta yayımlanan çalışma, yer altında biriken ısının yüzeyde çatlaklara ve eğilmelere neden olabileceğini ortaya koydu.
ABD'deki Northwestern Üniversitesi'nden araştırmacılar, şehirlerin yere doğru batabileceğini ve eski binaların özellikle risk altında olduğunu tespit etti.
Çalışmada ABD'nin Şikago kentinde yer üstünde ve altında 150'den fazla sensör kuruldu. Bu sensörler 2019'dan 2022'nin sonuna kadar veri topladı.
Cihazlar özellikle metro tünelleri, bina bodrumlarına ve yeraltı otoparkları gibi yüzeyin altında inşa edilmiş alanlara yerleştirildi.
Sensörlerden alınan veriler, yer altındaki bu yapılarda ölçülen hava sıcaklıklarının zemindeki sıcaklıklardan 25 derece daha yüksek olabileceğini gösterdi.
Araştırma makalesinde, "Kentsel alanlar, yeraltı ısı adacıklarından giderek daha fazla zarar görüyor" ifadeleri yer aldı:
Bir yeraltı iklim değişikliği oluşuyor. Çevre, halk sağlığı ve ulaşım problemlerinden sorumlu.
Verilere göre, 20. yüzyılın ortalarından bu yana, şehir yüzeyi ve ana kaya arasındaki zeminin ortalama 13 derece ısındı.
Çoğunlukla bodrum katlarından ve diğer yeraltı yapılarından yayılan tüm ısı, bazı binaların altındaki kum, kil ve kaya katmanlarının yıllar içinde birkaç milimetre alçalmasına veya şişmesine neden oldu.
Bu da duvar ve temellerdeki çatlakları ve kusurları kötüleştirmeye devam ediyor.
Yüzeyin altındaki bu değişimler kireçtaşı ve kil gibi yumuşak malzemelerin ısındıkça büzülmesinden, kum ve diğer malzemelerin de genleşmesinden kaynaklanıyor.
Araştırmacılar, çalışma sahası seçtikleri Şikago'nun durumunun ciddi olduğunu vurguluyor.
Zira şehir merkezindeki kulelerinin, çok katlı karayolları ve yoğun metro ve demiryolu hatlarının altındaki arazinin batması insan sağlığı ve kent yaşamı için ciddi riskler teşkil ediyor.
Makalede konuyla ilgili şu ifadelere yer veriliyor:
Topraklar, kayalar ve inşaat malzemeleri sıcaklık değişimlerinin etkisi altında deforme olur ve aşırı deformasyon inşaat altyapısının performansını etkileyebilir.
Araştırma ekibinden Alessandro Rotta Loria ise ilerleyen çalışmalar doğrultusunda nasıl önlemlerin alınabileceğini değerlendirmeyi amaçladıklarını söylüyor:
Daha fazla araştırma, en hassas temel sistemlerinin hangileri olduğunu tam olarak anlamamızı sağlayacak.
Rotta Loria, bu olaylarda iklim değişikliğinin rol oynadığını vurguluyor. Zira yeraltına hapsolan bir kısmı, Şikago'da yer üstünde ölçülen sıcaklıklarla ilişkilendirildi.
Küresel ısınma manzaraları: Avustralya'da kar, Vietnam'da tarihi sıcaklık!
Küresel ısınma etkisi: Oltu Çayı kurudu!
Küresel ısınma caretta carettaları da vurdu!
Dünya Bankası'ndan iklim değişikliğiyle mücadele raporu
İklim değişikliği en çok bu ülkeleri vurdu!
Türkiye, iklim değişikliğine bağlı olarak ısınıyor