FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Günümüz ekonominde küresel çaptaki yüksek faiz oranları karşısında tüketicilerin varlıklarını korumak için uygulayabileceği tek yol vadeli mevduat hesapları açmak gibi görünüyor olabilir. Ancak tasarruf sahipleri bankaların mevduat sahiplerine aynı oranda yüksek getiriler sağlayabileceğini varsaymamalı.
ABD Merkez Bankası politika faiz oranlarını bu yıl %5 seviyesine kadar çıkarsa da ABD’de %4’ün üzerinde mevduat sahibi banka bulmak oldukça zor. Wall Street Journal’ın haberinde yer alan, ABD merkezli düşünce kuruluşu Center for Financial Stability’nin (CFS) verilerine göre, ülkede Pittsburgh merkezli bir banka olan PNC ve Goldman Sachs’ın internet bankacılığı kolu Marcus gibi az sayıdaki bankaların dışında ortalama olarak ödenen mevduat faizi oranı sadece %0,73.
Banka müşterilerinin kaybetmesi aynı zamanda yatırımcıların kazanması anlamına geliyor. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Wall Street’in dev bankalarının büyük bir bölümü bilanço sezonunun başlangıcıyla birlikte bugünden itibaren ikinci çeyrek sonuçlarını paylaşmaya başlayacak. Avrupalı bankalar da ABD bankalarının hemen ardından kendi bilançolarını açıklayacak. Bilançolarda bankaların mevduat sahiplerine yansıttığı faiz oranı değişikliklerinin bir parçası olan 'mevduat beta'larının doğru bir şekilde değerlendirilmesi hayati önem taşıyor.
CFS rakamları oldukça geniş kapsamlı ve bankaların yeni müşterilerine sağladıkları teklifleri hafife alıyor. Zira mali raporlar JPMorgan ve Bank of America gibi büyük bankalardaki mevduatların %1,3 ila %2 arasında getiri sağladığını gösteriyor. Üstelik 2008’den önce mevduatların merkez bankası faiz oranlarından daha az getiri sağlaması normal bir durumdu. Yine de FED ile bankalar arasındaki makas alışılmadık ölçüde açıldı.
Avrupa’daki eğilim de benzeri bir yönde. İngiltere’de politika faizleri %5’e çıkmış olmasına rağmen anında erişim mevduatlarındaki faizler haziran ayında bile %1,83’tü. Bu düşük oranlar İngiliz milletvekillerinin bankalara ‘vurgunculuk’ suçlaması yöneltmesine sebep oldu. Euro Bölgesinde hane halkları ve şirketler mayıs ayında sırasıyla %2,4 ve %3 mevduat faizi aldı. Avrupa Merkez Bankası’nın politika faiz oranı ise %3,5’ti.
Yine de WSJ haberine göre bu durumun devam etmesini bekleyen yatırımcılar rehavete kapılıyor olabilir. İlk çeyrekte görülen mevduat maliyetlerindeki küçük artışlar bile analistleri ABD bankaları için net faiz marjı tahminlerini azaltmaya zorladı. Avrupa'da, Alman Commerzbank, faiz marjlarında zirve konusunda uyardı. Aynı durum yaklaşan bilanço sezonunda da görülebilir.
Visible Alpha tarafından toplanan satış taraflı medyan tahminler, marjların bu yıl güçlü bir şekilde genişlediğini öngörüyor. Buna göre mevduat gelirleri yukarı çıktıkça 2024'te elde edilecek gelirlerin bir kısmından vazgeçilebilir. Ancak faiz oranlarının sabit kalacağı varsayılırsa mevduat beta'larının tarihsel ortalamalarına yükselmesi halinde, basit hesaplamalarla bile 2024 yılında birkaç büyük küresel bankanın marjlarının yaklaşık olarak 0,3 puan daha daralacağı öngörülüyor.
Türev piyasaların varsaydığı üzere merkez bankaları gelecek yıl faiz oranlarını tekrar düşürmeye başlayabilir. Bu durumda kredi getirileri için öngörüler aşırı iyimser hale gelebilir.
Avrupa Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde açıkladığı iki yılda bir yayınlanan mali istikrar öngörüsünde, müşterilerin paralarını gecelik faizden daha yüksek getirili vadeli mevduatlara kaydırmasıyla bankaların fonlama maliyetlerinin artabileceği konusunda uyardı. Euro Bölgesi’nde son on yıldır devam eden düşük faiz ortamının tersine dönmesi bu değişimi tetikleyebilir.
Benzer şekilde, negatif getirili kısa vadeli tahviller, yatırımcıların 2010'dan bu yana Atlantik'in her iki yakasında da mevduatlara göre durgunlaşan para piyasası fonlarından kaçınmalarına neden olmuştu. Crane Data verilerine göre bu tahviller ABD’de şu sıralar %4,8 getiri sağlıyorlar. Söz konusu tablo özellikle de mart ayında görülen bankacılık krizinden sonra riskli görülen küçük bankalar için sert bir rekabet ortamı doğurabilir.
Bireysel tasarruf sahiplerininse mevduat getirileri için biraz daha beklemesi gerekiyor. Ancak boş durdukları da söylenemez. Zira ABD’de para piyasası fonu varlıkları rekor seviyelere yükseldi. İngiltere Merkez Bankası yakın zamanda paylaştığı bir notta İngiliz hane halklarının mayıs ayında rekor derecede yüksek hacimdeki fonlarını bankalardan çektiğini paylaştı.
Danışmanlı firması Opimas’In CEO’su Octavio Marenzi, “Daha yüksek getiri ve daha düşük risk arayışıyla banka mevduatlarından çıkış hareketleri hızlanacak ve önümüzdeki aylarda banka mevduatlarında bir panik havası görmeyi bekliyoruz” dedi.
Bu görüşe katılmayan çok sayıda analist de bulunuyor. Analistler mevduat betalarının özellikle büyük bankalarda daha uzun süre daha düşük tutulabileceğini belirtiyor. Söz konusu büyük bankalar çok daha konsantre kurumlar haline geldi ve kullanıcı dostu internet bankacılığı uygulamalar bankaların mevduat birimlerini geçmişe göre çok daha güçlü hale getirebilir.
Ancak yine de tüm bankalar için tam tersini savunmak mümkün. Dijital platformlar tüketicilerin yüksek getirili ürün arayışını ve buna göre paralarını taşımasını çok daha kolay hale getirdi. İster para piyasası fonları olsun ister bir bankanın yeni müşterileri için oluşturduğu kampanyalar olsun isterse de fintek firmaları olsun yeni fırsatların değerlendirilmesi tasarruf sahipleri için kolaylaştı.
Yükselen faiz oranlarıyla birlikte yeni dönem birçok belirsizliği de beraberinde getiriyor. Söz konusu denklemde mevduat faizlerinin en büyük kaybedenler olacağını düşünmek tehlikeli bir varsayım olabilir.
İnternet bankacılığı mevduat savaşını kazanıyor
BoE, mevduat garantisi uygulamasında reform planlıyor
İngiltere'nin dev bankaları stres testini geçti