FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Profesyonel aktüerler tarafından yürütülen araştırmaya göre, finansal kurumlar genellikle iklim değişikliğinin ekonomik maliyetini tahmin etmek için kullandıkları modelleri anlamıyorlar ve sıcaklık artışlarının risklerini yanlış hesaplıyorlar.
Financial Times’ın haberinde yer alan İngiltere Aktüerler Enstitüsü ve Exeter Üniversitesi'nin raporuna göre, modellerden ortaya çıkan birçok sonuç "mantıksız" derecede zayıf nitelikte. Rapora göre, iklim bilimcileri, ekonomistler, modelleri oluşturanlar ve bunları kullanan finansal kuruluşlar arasında ciddi bir "bağlantı kopukluğu" bulunuyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre aktüerlerin açıklamaları geleceğe dönük finansal risklerin tahmini maliyetleri konusunda oldukça kritik bir öneme sahip. Zira bir meslek kolu olarak aktüerler matematiksel yöntemler kullanarak finansal riskleri analizini yapmaktan ve sigorta, emeklilik ve diğer mali alanlarda gelecekteki olayların olası etkilerini hesaplamaktan sorumludur.
Bilim dünyasında küresel ısınmaya ilişkin endişeler arttıkça şirketler de gözlerini bu krizin oluşturabileceği maliyete odaklandı. Şirketler varlıklarının ve işletmelerinin farklı küresel ısınma seviyelerinde ne kadar dayanıklı olabileceğini hesaplamak için matematiksel modeller kullanıyor.
Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu geçtiğimiz hafta, şirketlerin hesaplamalarında seçilen iklim senaryoları da dahil olmak üzere sürdürülebilirlik ile ilgili riskler hakkında yatırımcıları bilgilendirmeleri için uzun zamandır beklenen bir rehber başlattı. İngiltere ve Japonya da dahil olmak üzere birçok ülke, bu standartları raporlama kurallarına entegre etmeyi planladıklarını açıkladı.
Şirketler de tedarik zincirlerinden gelenler de dahil olmak üzere neden oldukları emisyonlarının tamamını, 2024'te yürürlüğe girecek olan yönergeler kapsamında raporlamak zorunda kalacak.
KPMG'de ESG Raporlama ve Denetim Başkanı George Richards, şirketlerin tüm tedarikçilerinden veri toplaması gerekeceğinden, bu sürecin farklı bir "zorluk" yaratacağını söyledi.
Kaliforniya'da eyalet meclisinin milletvekillerinin eyalette iş yapan büyük şirketlerin emisyonlarının tam kapsamını bildirmelerini gerektiren bir tasarıyı önümüzdeki aylarda oylaması bekleniyor.
Salı günü yayınlanan aktüerler makalesine göre bazı modeller “karbon salınımından yeterince hızlı bir şekilde kurtulamazsak karşılaşabileceğimiz risk seviyesini yeterince iletmedikleri sınırlı bir kapsama” sahip. Aktüerler modellerin bazılarında da önemli faktörlerin eksik bırakıldığını belirtiyor.
Örneğin, Finansal Sistemi Yeşilleştirme Ağı olarak bilinen 114 merkez bankası ve finansal denetçiden oluşan bir grubun modelinde de dünyanın 3 derece daha yüksek sıcaklığa ulaşacağı bir sera etkisi senaryosu modellendiriliyor. Ancak modelde küresel gayrisafi yurtiçi hasıla kaybının değerlendirilmesi sırasında “aşırı hava koşulları, deniz seviyesinin yükselmesi, göç ve çatışmalardan kaynaklanan geniş çaplı toplumsal değişimlerin oluşturacağı etkiler” raporda belirtilmiyor.
Aktüerlere göre bu ‘aşırı iyimser’ modellerin bir sonucu olarak büyük finans kurumları da küresel ısınmadan minimum etkilere maruz kalacaklarını bildiriyor.
Paris Anlaşması, ülkelerin 2100 yılına kadar küresel sıcaklık seviyesini 1.5 derece ile sınırlamak için çaba gösterilmesini taahhüt ediyor. Ancak Birleşmiş Milletler’deki bilim insanlarına göre, yürürlükte olan politikalar şu anda dünyayı 2.4 derece ile 2.6 derece arasında bir artış rotasına sokuyor.
İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü raporlarına göre, ismi verilmeyen bazı büyük İngiliz finans kurumları daha ılımlı sera etkisi senaryolarına ortalama küresel ısınma senaryolarına kıyasla ekonomik olarak eşit veya daha iyi yaklaşıyor.
Exeter İklim Değişikliği Başkanı ve raporun ortak yazarlarından Tim Lenton bazı ekonomistlerin yüksek küresel ısınma seviyelerini “nispeten düşük ekonomik hasara” yol açacağını yazdığını dahi belirtiyor.
Lenton’a göre bu modellerin finansal kurumlar tarafından riskleri tahmin etmek için kullanıldığını görmek ‘endişe verici’ nitelikte.
Araştırmacılar iklim değişikliğinde bazı kritik eşiklerin aşılması halinde, ısınmanın kendi kendini güçlendiren ve geri dönüşü imkansız sonuçlara yol açabileceğini ve modellerin bu ihtimali gözden çıkardığını belirtiyor. Ayrıca finansal kurumların genellikle oluşturulan varsayımları ve sınırlamaları anlamadıklarını da sözlerine ekliyorlar.
AB, iklim hedefleri için yeterli finansman bulamıyor
CEO’lar iklim aktivistleri korkusundan güvenliği sıkı tutuyor
'El Nino' küresel ekonomiyi alt üst edecek