FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Yapay zekâ, birçok görevin yerine getirilmesi konusunda yeni yollarını mümkün kılıyor. Birçok şirkette de çalışanlar işlerini daha iyi yapmak için bu araçlardan tam olarak yararlanıyor. Ancak tek bir sorun var: Genellikle bunu yaparken sessiz kalıyorlar.
Pennsylvania Üniversitesi Wharton Okulu İşletme Profesörü Ethan Mollick yayınladığı blog yazısında bu soruna dikkat çekti. Mollick yapay zekânın üretkenliği artırdığını ilk elden bildiriyor: Profesör bu yılın başlarında ChatGPT gibi araçlara bir iş projesi üzerinde çalışmak için 30 dakika verdi. Mollick araştırma sonuçlarının ‘süper insan’ niteliğinde olduğunu belirtmişti.
Fortune’un haberine göre Mollick, “İnsanlar görevlerini kolaylaştırıyor, kodlamaya yeni yaklaşımlar getiriyor ve işlerinin zaman alan ve sıkıcı kısımlarını otomatikleştiriyor. Ancak işyeri mucitleri şirketlerine keşiflerinden bahsetmiyorlar” dedi.
Profesör çalışanların yapay zekânın kullanımı konusunda sessiz kalmalarının sebepleri olduğunu belirtiyor. Bu sebeplerinin en büyüğü ise başlarını belaya sokmak istememeleri.
Mollick, “Birçok şirket ChatGPT’nin kullanımını engelledi. Bunun en genel sebebi teknolojinin belirsizliğine ve mevzuat endişelerine dayanan hukuki endişelerden kaynaklanıyor” dedi.
Yapay zekâ sessiz ve derinden ilerliyor
Profesöre göre yasaklar çalışanların işe kişisel telefonlarını getirmesine ve yapay zekâya kişisel cihazları üzerinden erişmesine sebep oluyor. Mollick söz konusu argümanı temellendirirken, “Bu tür verilerin elde edilmesi zor olsa da yapay zekânın yasaklandığı şirketlerde bu geçici çözümü kullanan birçok insanla tanıştım. Üsteli bu insanlar sadece bunu yaptıklarını kabul etmeye istekli çalışanlardı” dedi.
Çalışanlar ayrıca yapay zekânın yaptıkları işin bir kısmını veya tamamının ürettiği gerçeğini gizlemek isteyebilir. Denetçilerin bunu öğrenmesi durumda nasıl algılanabileceğinden veya farklı bir şekilde yargılanmaktan endişeleniyorlar.
Bazı çalışanlar kendilerinin yerini alacak çalışanı eğittiklerini dahi düşünüyor. Mollck, “Eğer bir çalışan bir işin %90’Inı nasıl otomatikleştirebileceğini çözdüyse ve patronlarına söylerse şirket iş arkadaşlarının %90’ını kovar mı? Bunu gizli tutmak ve riskten kaçınmak en doğrusu” dedi.
Bu yılın başlarında, sızdırılan bir video, bir pazarlama firmasının CEO'sunun personele şunları söylediğini gösteriyor:
“Günümüzde birçok içerik yazarı artık yazmak için yalnızca yapay zekâyı kullanıyor. Bunu sekiz saatlik bir iş gününün yaklaşık 30 dakikasında yapabilirim. Peki bizim ne yapmamız gerekiyor? Normal üretimimizin 30-50 katını ortaya koyalım.”
Güven avantajı
Mollick, şirketlerin çalışanları yapay zekâ kullanımlarıyla öne çıkmaları için teşvik etmenin yollarını bulmaları gerektiğine inanıyor. Bu, ikramiyeler, nakit ödüller veya iyi ofisleri anlamına gelebilir. Ancak profesör, "Bunlar gerçekten çığır açan yenilikler için ödenecek küçük meblağlar" diyor.
Profesöre göre ayrıca patronların, yapay zekâ ile geliştirilmiş çalışma yöntemleriyle öne çıktıkları için kimsenin cezalandırılmayacağını veya kovulmayacağını garanti etmesi gerekiyor.
Mollick, “Bu nokta, yüksek derecede güven ve iyi kültürlere sahip kuruluşların bir avantaja sahip olacağı yerdir. Çalışanlarınız onları önemsediğinize inanmıyorsa, yapay zekâ kullanımlarını gizli tutacaklardır" ifadelerine yer verdi.
Yapay zekâyla 4 adımda nasıl zengin olunur?
Mark Cuban: Yapay zeka, şirketleri ikiye bölecek