AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bu hadiseler göstermiştir ki birilerinin helalleşme diyerek gösterdiği, boş bir iş olmuştur. 14 Mayıs gecesi 2 belediye başkanının Sayın Kılıçdaroğlu'ndan bahsederken Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu demeleri milli iradeye gasp içine girmeleridir. Bu yanlışı düzeltmek yerine devam ettiler. Temennimizi ifade ettik dediler. Temenni öyle ifade edilmez. Millet iradesine ipotek koyma girişimi içine girdiler. 14 Mayıs'tan önce sayın Kılıçdaroğlu kimse sokağa çıkmasın diye provokasyona adım atmıştı. Herkes gördü ki gayet huzur içerisinde ufak tefek olaylar hariç süreç başarıyla geçilmiştir. Milletimizin sağduyusu siyasi tarihimiz içinde defalarca test edilmiştir. Yapılmak istenen sandıktan çıkan iradenin bu yollarla gasp edilmeye çalışılmasıdır.
Bolca demokrasi söylemi kullanarak değiştiklerine dair izlenim vermeye çalıştılar. Gördük ki değişen bir şey yok. Katı statüko kesit biçimde duruyor ve Türkiye'yi karanlığa götürmek için fırsat kolluyor. Cumhurbaşkanımız 16 kez kazanan lider olarak millet iradesine saygılı olduğunu göstermiştir. Cumhurbaşkanımıza bu statükoyu savunanlar diktatör demeye devam ettiler. Bunlar kes kopyala yapıştır yöntemiyle içeriye yaymaya çalıştılar. Batıdaki basın yayın organları diktatörler 2.tura kalmaz diyerek kendi çelişkilerinin itiraf ettiler. Aylarca CHP yorumcuları 'seçim sonucu farklı çıkarsa saygı duyacak mısınız?' dediler. Gerçek gazeteci arkadaşlarımıza saygı duyuyoruz. Onlar da haklı olarak sordular. Bu CHP yandaşı gazetecilerin siyasi angajman içinde bizim demokratik mücadelemizin hakkı onlardaymış gibi davrandıklarını takip ettik. 'Bu sorunun onlara sorulması gerekiyor' dedik. İtiraz haklarımızı kullanmamızı bile baskı altına sokmaya çalıştılar.
'Siyasi alanda konuşuyoruz'
Kılıçdaroğlu mezhepçi yaklaşımları seçim sürecinin parçası haline getirmeye çalışmıştır. Biz hep söyledik adlarımız mezheplerimiz farklı olabilir ama biz siyasal alanda konuşuyoruz. Karşımızdaki aday tarafından bu yapılmıştır bunun sakıncalı olduğunu sorumsuzca bir davranış olduğunu ifade etmek isterim.
Seçim sürecinde en büyük yalanı Mansur Yavaş söyledi. AK Parti'nin 3 kere terörist başını bırakmaya teşebbüs ettiğini söyledi. Gece gündüz terör örgütlerinden gelen destekleri dile getirenlere suskun kalanlar bu tip yalanlar içine girdiler. Biz de sayın Kılıçdaroğlu'na 'Birilerin size çıkıp terör örgütünün argümanlarını dillendirip, bu tür desteği reddediyorum, kırmızı çizgi çekin' dedik. 14 Mayıs'a kadar Kılıçdaroğlu sessiz kaldı. Bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamayanlar çıktılar AK Parti üç kere terörist başını serbest bırakmak için kanun çıkarmaya çalıştı dediler. Baştan aşağı yalan. Bahsettiği kanun Kenan Evren, Turgut Özal zamanlarından beri milli güvenlik kararları ile çıkarılmış bir kanun. Bu topluma kazandırmayla ilgili kanun. Bu kanunda örgütü deşifre eden herhangi suça bulaşmamış kişilere, örgütün dağılması için alan yaratmak üzere MGK karıyla 1985 yılında örgütün çözülmesini sağlamaya dönük yaklaşım geliştirilmiş.
Burası hepimizin vatanıdır, hiçbir vatandaşımızın incinmesini, üzülmesini istemeyiz. Kendi düşüncesinin seçimlerde kaybettiğini düşünenler. Türkiye büyük ülkedir. Hiç kimse bir diğerinin hayat tarzının üzerine baskı kuramaz. Kendini ifade etme, kendi değerlerini, ideolojik kimliğini ifade etmek açısından kimse kendisinin değer sistemi açısından kaybettiği düşüneceği bir tablonun ortaya çıkması doğru değildir. Bazı vatandaşlarımızın kendisini incinmiş, ötekileştirilmiş hissetmesi doğru bir yaklaşım olmaz. Bu ülke hepimizin ülkesi. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun her vatandaşımızın desteğine, nefesine, gayretine ihtiyacımız var. Seçimler siyasi rekabet söz konusudur, husumet söz konusu değildir. Kaybeden adaylar olur, hangi partiye oy verirse versin bütün vatandaşlarımız kazanmıştır. O yüzden Türkiye'ye ve Türkiye'nin geleceğine güvenelim.
Her alanda çok daha güçlü, birlik beraberlik içerisinde, bütünleşmiş şekilde yolumuza devam edeceğiz. Seçim tartışmaları geride kaldı. Türkiye bundan sonra büyük bir millete yakışır şekilde, üzerine düşen hedefleri gerçekleştirecek adımları Allah'ın izniyle hep beraber atacaktır.
Kabine ne zaman açıklanacak?
YSK milletvekilliği kesin sonuçlarını açıkladı. 3 gün içinde yemin olacak. Cumhurbaşkanlığı kesin sonuçlarını da beklememiz gerekiyor. Yemin töreni ve kabine ondan sonra belirlenecek. Birçok devlet başkanı gelmek istiyor. Liste şekilleniyor.
Mehmet Şimşek'le görüşmeye ilişkin açıklama
Mehmet Bey yakın bir arkadaşımız, çok da değerli. Cumhurbaşkanımız da basına yansıyan ya da yansımayan görüşmeler yapıyor. Şimşek bu sürece katkı vermek istiyor. Kabine ataması cumhurbaşkanımızın yetkisindedir, bu konuda bizim bir şey söylememiz doğru olmaz.
Erdoğan, Mehmet Şimşek ile bir araya geldi
Cumhurbaşkanlığı'ndan Mehmet Şimşek açıklaması
Mehmet Şimşek ismi yeniden gündemde
Erdoğan: Mehmet Şimşek bir ekiple hazırlık yapıyor