FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Teknoloji, insanları birbirine yaklaştırmayı öngörmüş olsa da iş hayatında daha çok panoya ve güvensizliğe neden oluyor. Bunda, yapay zekanın sağladığı avantajların büyük etkisi bulunuyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, işverenler, iki işte birden çalışan çalışanlarından rahatsız olmaya başlıyor. Bunu mümkün kılan yapay zekanın ise çalışma biçimleri üzerinde sil baştan bir değişime neden olması mümkün gözüküyor.
Üretkenlik patlaması
Fortune’dan Tristan Bove’un haberine göre, teknolojinin insanları birbirine yaklaştırması gerekiyordu ancak özellikle iş hayatında paranoyayı ve güvensizliği körüklediği gözleniyor.
Uzaktan çalışma çağı, kadınların, engelli kişilerin ve LGBTQ topluluğu üyelerinin kendilerini işyerine daha fazla dahil etmelerine yardım etti. Ancak patronlar, özellikle bazı çalışanlar yeni buldukları özgürlüklerini aynı anda birden fazla işte çalışmak için kullanmaya başladıklarından, çalışanların daha esnek saatlere ve daha fazla bağımsızlığa sahip olması konusunda rahatsız olmaya başlıyor.
Şirket liderleri, çalışanlarını haftada birkaç gün ofise geri getirme mücadelesinde avantaj elde etmeye başlıyor olabilir, ancak bu, çalışanlarının ‘aşırı istihdam'ını önleyebilecekleri anlamına gelmiyor. Yapay zekadaki hızlı ilerlemeler, çalışanların günlerini mümkün olduğu kadar çok yan işle doldurma arayışlarının olumlu sonuçlanmasına imkan veriyor.
ChatGPT gibi son derece popüler uygulamalar halihazırda ofisleri dönüştürüyor ve üretkenlik beklentileri üzerinde önemli etkiler yaratıyor. MIT ve Stanford araştırmacıları tarafından Nisan ayında yapılan bir araştırmaya göre, ChatGPT gibi üretken yapay zeka araçları, çalışanları yaklaşık yüzde 14 oranında daha üretken yapabilirken acemi ve düşük vasıflı çalışanlar yapay zeka olmadan yapabileceklerinden yüzde 35 daha hızlı çalışabiliyor.
Hedge fon yöneticisi milyarder yatırımcı Paul Tudor Jones, CNBC’ye verdiği demeçte, şirketlerin halihazırda milyarlarca yatırım yaptığı yapay zeka teknolojisinin, işçi üretkenliği üzerindeki etkisi açısından internet ve modern altyapıya rakip olabileceğini söylüyor. Jones, “Büyük dil modellerinin ve yapay zekanın tanıtılmasının, son 75 yılda yalnızca birkaç kez gördüğümüz bir üretkenlik patlaması yaratacağını düşünüyorum. Diyelim ki bu büyük dil modeli bize önümüzdeki beş yılda yılda yüzde 1,5'lik bir üretkenlik artışı sağlayacak, ki bence bu mümkün ve devasa bir fark” şeklinde konuşuyor.
Birden fazla işte çalışmak
İşverenler şimdiden şirketlerinin çıktılarını iyileştirmek için yapay zekayı nasıl kullanabileceklerini düşünüyor. Örneğin, dijital pazarlama firması Clearlink'in CEO'su James Clark, normalde insanların tam sekiz saatlik bir iş gününü alacak bazı içerik yazma işlerini yapay zekayla 30 dakikada gerçekleştirebildiklerini ifade ediyor.
Ancak tüm bu üretkenlik kazanımlarını kendileri için özümsemek, şirketler için kolay bir iş olmayabilir, çünkü bazı çalışanlar zaten pandemi sırasında biledikleri aynı anda birden fazla işte çalışmak gibi aşırı istihdam becerilerini sergiliyor ve yapay zekanın avantajlarından yararlanıyor. Clark, “Geliştiricilerimizden bazıları iki farklı şirket için çalışıyor olabilir, bunu bilmiyoruz. Böyle olmamasını umuyoruz ama bundan kesinlikle emin değiliz” diyor.
Clark'ın endişelenmek için iyi bir nedeni olabilir, çünkü çalışanları gerçekten de yapay zekayı daha fazla kazanmak için kullanıyor gözüküyor. Kullanıcılar, birden fazla işe başvurmak için giderek daha ikna edici başvuru mektupları yazarken ChatGPT'yi kullanıyor. Geçen ay Vice, ChatGPT sayesinde aynı anda dört adede kadar işte çalışan birden fazla çalışanla konuştuğunu bildiriyor. Birden fazla işte çalışan bir çalışan, teknoloji ve uzaktan çalışma sayesinde maaşını yılda 500.000 dolardan 800.000 dolara çıkarabiliyor.
Çalışanlar, pandemi sırasında uzaktan çalışırken aynı anda birden çok işi yapma sanatını geliştirdiler ve haftada 40 saat çalışarak genellikle iki tam zamanlı maaş kazandılar. Salgın dönemi fenomeni olan çalışanların iş gereksinimlerini asgari düzeyde yerine getirdiklerinde sessizce işten ayrılmaları, başlangıçta yaygın bir tükenmişlik hissine atfedilmişti. Ancak bu durum aynı zamanda bazı çalışanların birden fazla işte vasat bir performansla idare etmesine de olanak sağlamıştı.
Eski paranoyalar yeniden mi canlanıyor?
Ama yapay zeka, fazla istihdam edilmek isteyen çalışanlar için bir nimet olabilir. Bu durum, aynı zamanda kendileriyle işverenleri arasındaki uzaktan çalışma nedeniyle halihazırda ciddi şekilde aşınmış olan güven uçurumunu da genişletebilir. Çalışanlar uzun süredir evden çalışırken de ofiste oldukları kadar üretken olduklarında ısrar etseler de, Elon Musk ve hatta ChatGPT yaratıcısı OpenAI'nin CEO'su Sam Altman bile bu iddiaya ikna olmaktan uzak.
İşverenler, çalışanlarının evde üretken olup olmadığı konusunda o kadar kararsız hale geldi ki, bazıları evde çalışanlarını takip etmek için uzaktan izleme teknolojisine bile başvurabiliyor. Ülkenin en büyük bankası JPMorgan gibi, pandemi başlamadan kısa bir süre önce personelin ‘Big Brother’ olarak adlandırdığı bir veri toplama ve çalışan izleme sistemi başlatan bazı şirketler, çalışanları işten ayrılmadan önce zaten gözetliyordu.
Bu trend, Barclays ve UnitedHealth Group gibi şirketlerin bir e-posta yazmanın ne kadar sürdüğünden çalışanların klavyeleriyle yazdıklarına kadar her şeyi takip etmesiyle pandemi sırasında deşifre oldu. Ancak çalışanlar ve patronlar uzaktan çalışma konusunda görünüşte uzlaşmaya varırken, yeni bir teknolojik gelişme eski paranoyaları harekete geçirmeye hazır olabilir.
ChatGPT CEO'sunun yapay zeka endişesi: Çok kötü yerlere gidebilir!
Morgan Stanley: Yapay zeka, finans dünyasında çığır açacak
Yapay zekaya katı kurallar: Yeni yasanın kapsamını belirledi
Bill Gates yapay zeka çalışmalarını durdurmamakta kararlı
İşte ChatGPT’nin henüz yapamadığı 5 şey…
Yapay zeka gerçekten tehlikeli mi?