Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batılı ülkelerin Rusya’yı tecrit etme taktiğinin tamamen başarısız olduğunu, Washington ve uydularının uluslararası toplumu icat ettikleri “kurallara dayalı düzene” göre yaşamaya zorlama çabalarının başarısızlığa uğradığını söyledi.
Çok kutupluluk konulu çevrimiçi konferansında konuşan Lavrov, Washington ve uydularının tarihin akışını tersine çevirme, uluslararası toplumu icat edilen kurallara dayalı düzene göre yaşamaya zorlama çabalarının doğal olarak başarısızlıkla sonuçlandığını vurgularken, dünya nüfusunun yüzde 85’ini oluşturan ve geçmişte sömürüye maruz bırakılan ülkelerin artık buna karşı çıktığını ifade etti.
Bugün küresel çok kutupluluğa doğru hareketin jeopolitik bir gerçeklik olduğuna dikkat çeken Dışişleri Bakanı, “Avrasya, Asya-Pasifik bölgesi, Orta Doğu, Afrika, Latin Amerika başta olmak üzere yeni dünya merkezlerinin bağımsızlığa, devlet egemenliğine, kültürel ve medeniyet kimliğine dayanarak çeşitli alanlarda nasıl etkileyici başarılar elde ettiğini görüyoruz. Aynı zamanda temel ulusal çıkarlarının rehberliğinde iç ve dış ilişkilerde bağımsız bir politika izliyorlar. Artık başkalarının jeopolitik oyunlarının rehinesi ve başkasının iradesinin uygulayıcısı olmak istemiyorlar” diye konuştu.
Son otuz yılda G7 ülkelerinin dünya ekonomisindeki payında önemli bir azalma olduğunu, gelişmekte olan pazarlara sahip ülkelerin ağırlığının ise giderek arttığına işaret eden Lavrov, konuşmasında, “Şimdi satın alma gücü paritesi açısından dünyadaki en büyük ekonomik güç, piyasa mekanizmalarını ve devletin düzenleme yöntemlerini ustaca birleştiren Çin’dir. Bugünün çok kutuplu dünyasında, yüzleşmeye tek makul alternatif, devletlerin egemen eşitliğine pratikte saygı gösterilmesini sağlamak da dahil olmak üzere, kilit dünya merkezlerinin çabalarının BM Şartı ilkeleri üzerinde birleştirilmesidir” ifadelerini kullandı.
Bu zamanda herkesin daha adil çok merkezli bir dünya düzeninin oluşumunun geri çevirilemezliğini kabul etmesi gerektiğinin altını çizen Lavrov, çok kutuplu mimarinin ‘korku dengesine’ değil, çıkarlar dengesine dayandığından emin olmanın herkes için ortak çıkar olduğunu, uluslararası hukukun genel kabul görmüş normlarını, çeşitli medeniyetlerin, dinlerin ve kültürlerin karşılıklı saygı çerçevesinde diyaloğu gerekliliğinin kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekledi. (Gazetemru)
Lavrov: Rusya’yı çevreleme politikası nükleer çatışma riski taşıyor
Lavrov: Rusya'ya yönelik hibrit savaşın sonuçlarını tüm dünyanın hissedecek