En düşük emekli maaşının 7 bin 500 liraya çıkarılmasının ardından gündeme gelen asgari ücrete ara zam konusu netleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13 milyondan fazla çalışanın merakla beklediği ara zammın temmuzda yapılacağını açıkladı.
Dünya'da yer alan habere göre, maliyetlerle baş etmeye çalışan iş dünyası ise; sabit kur, enflasyonist ortam ve şimdi de tekrar artan işçilik maliyetleri nedeniyle 2023 için ‘karamsar’ bir tablo çiziyor.
Zira asgari ücrete yapılacak zam, diğer iş kollarında da maaşların yukarı çekilmesini zorunlu kılıyor. Zam dönemi gelmeden özellikle hazır giyim, perakende, inşaat gibi istihdamın yoğun olduğu sektörlerde işten çıkarma sinyalleri geliyor.
İş dünyası, "enflasyonla mücadele şart" diyor ve ekliyor: “Keşke istihdama verilen teşvikler de aynı oranda artsa.” Mart 2023 tarihli iş gücü istatistiklerine göre toplam istihdam edilenlerin sayısı 31 milyon 58 bin kişi. Toplam çalışanların yüzde 42’si asgari ücret alırken bu sayı 13 milyon kişi ediyor. Asgari ücret yılın başında net 8 bin 506 liraya çıkarılırken işverene maliyeti 11.8 bin lira olarak hesaplanmıştı.
Diğer yandan TÜRK-İŞ araştırmasında açlık sınırı 9 bin 426 lira olarak hesaplandı. Tek kişinin yaşama maliyeti ise 12 bin liranın üzerinde. İş dünyası temsilcileri temmuzda hayata geçecek asgari ücret zammı ve yansımalarını değerlendirdi:
ASKON Başkanı Orhan Aydın: Seçimi fırsat bilip yapılan açıklamalar tehlikeli
Asgari ücrete yüzde 54,6 zam geldiğinde enflasyon oranları da haliyle aynı oranda artar. Bu defa diğer ara maaşlarda da yıllık yüzde 60’lara varan enflasyonun olduğu bir yerde beklenti de yüksek olur. Şu süreçte belirsizlik ortamında seçimi fırsat bilip tekrardan gündeme getirmeyi doğru bulmuyoruz. Bu konular 3-4 ay sonra yeniden masaya yatırılabilir.
Zira sadece ülkemiz özelinde değil dünya genelinde de ekonomik belirsizlik ortamı var. Bu belirsizlik ortamında maalesef bir yandan verirken bir yandan almak zorunda kalınıyor. İnsanların rahatlaması için enflasyonun öncelikle kontrol altında tutulup, enflasyonun üzerinde bir zam oranı vermek gerekiyor.
TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meclisi Başkanı Şeref Fayat: Temmuza kadar istihdamda kayıplar başlar
Durum o kadar vahim ki üretici enflasyonunun bu şekilde artması, kurların sabit kalması nedeniyle asıl rakibimiz olan Bangladeş, Kamboçya, Çin gibi ülkelerle yüzde 15-20 olan farkımız yüzde 40- 45’e çıktı. AB’nin bu dönemde siparişleri Uzak Doğu’ya kaydırdığını endişeyle gözlemliyoruz. Geçen sene ikinci yarıdan itibaren hem enflasyonun artması hem de yüzde 35’lere varan işçilik maliyetleri bir açmaz yarattı. Asgari ücrete zam açıklaması çok önemli bir istihdam kaybını beraberinde getirir. Zam gününü beklenmeden maliyetler artmasın diye işten çıkarmalar başlayacak. Özellikle bizim sektörde istihdam kaybı yaşanacak.
TGSD Başkanı Ramazan Kaya: Yeni bir zam hazır giyimin sonu olur
Zaten maliyet ve fiyat tutturmakta çok ciddi sorunlar yaşıyoruz. Maliyetlerimiz çok ciddi şekilde arttı. 400 dolar olan işçilik maliyetimiz şu an 600 dolar. İşçiliğimiz yüzde 2 arttı. İşçilik fiyatlarının artması, döviz kurunun üzerindeki baskı sebebiyle fiyat tutturamayınca iş alamıyoruz. Bir asgari ücret zammıyla karşı karşıya kalmamız özellikle bizim sektörün neredeyse sonu olur. Taşıyabilecek bir gücümüz yok. Hala EYT için bile KGF kredi paketini kullanamıyoruz. Bırakın asgari ücret zammını, şu anki mevcut maliyet rakamlarıyla biz mal satmakta zorlanırken temmuz ayında tekrar asgari ücrete bir zam olursa kaldıracak durumumuz yok.
BMD Başkanı Sinan Öncel: Mağazalarda 2-3 çalışan kalacak
Asgari ücrete yapılacak bir zam daha işverene yüklediği maliyet tarafında olumsuz baskı yaratacak. Maliyet artışlarının ürün fiyatlarına yansıtılması kaçınılmaz. Sektörde maliyetleri minimize etmek için yaşanacak istihdam kaybını tahmin etmek için ileri görüşlü olmaya gerek yok. Maliyeti düşürmek için bir önlem almanız gerekiyor. En önemli kalemlerden biri işçilik gideri. İstihdam optimizasyonu herkes çok önemli tasarruflar içinde. Çalışanın ciro içindeki payının sürekli artması durumunda önemli bir sıkıntı haline gelecek. Keşke istihdama verilen teşvikler de aynı oranda artsa.
KASAD Başkanı Alican Duran: Şirketlerde işçi çıkarmalar başladı
Şu anda bu EYT'nin de gelmesiyle sektörlerin üzerinde bir yük var. Asgari ücret zammı olursa o da şirketler için çok büyük bir yük olacak. Bir yandan da enflasyonist ortamda çalışanların düşünülmesi gerekiyor. Temel sorun enflasyon ateşini söndürebilmek. Asgari ücret artışları daha da fazla yapılabilir ama bir yandan da şu anda işçi çıkarmalar başladı her yerde. Acele etmeden tam olarak bu durumu anlayıp çözüm bulmak doğru olacaktır.
TMB Başkanı Erdal Eren: Kamu işçilik maliyetinde fiyat farkını ödemeli
İnşaat sektörü son üç yıldır artan girdi maliyetleri nedeniyle zaten çok zor bir süreçten geçiyor. Maliyet artışları nedeniyle işlerin sürdürülememesi halinde çalışanlarımızın da işsiz kalma riski ile karşı karşıya kalması kaçınılmaz bir sonuç. Asgari ücretteki her artış tüm çalışanların ve dolayısı ile inşaat maliyetlerinin aynı oranda artmasına neden olacak.
ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz: İlave yükler üreticiyi çok zorlayacak
Sektörümüz sabit kurdan dolayı zaten rekabet gücünü iyice kaybetti. İlave işçilik maliyetindeki artış, bu kur politikasıyla hem ihracat satışlarını etkileyecek hem de ithal fiyatlarını daha cazip hale getirecek. Yani piyasanın bu kadar daraldığı bir ortamda ilave yükler üreticileri zorlayacak ve kapasite daralması riskini doğuracak.
ATB Başkanı Şahin Bilgiç: Önce işveren üzerindeki sigorta primi düşürülsün
Asgari ücret için yatırılan sigorta priminin yüzde 50'sini devlet üstlenecekse zam yapılabilir. Bugünkü şartlarda asgari ücret çok düşük kalıyor, onunla geçinmek mümkün değil. Çalışanın eline 8 bin 500 lira geçiyor ama sigorta primi aşağı yukarı 3 bin liraya yakın tutuyor. İşverenin üzerindeki bu yük sigorta priminin yarısı kadar azaltılırsa hiç problem olmaz.
OTSO Başkanı Devrim Murat Aksoy: İşveren vergiden muaf tutulmalı
İşverenin üzerindeki yük çok fazla. İnsanların alım gücü düştü. Bugün işveren vergiden muaf tutularak, verdiği vergilerin maaşlara yansıtılmasıyla asgari ücrete zam yapılabilir.
GTO Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım: Refah seviyesi artmadıkça zam anlamsız
Mevcut ekonomik şartlarda geçim zorluğunun farkındayız, gönül ister ki çalışanlarımıza daha fazla ücret verelim, refah seviyelerini artıralım. Ancak işveren de çarkları döndürmeli ki çalışanına emeğinin karşılığını verebilsin. Yapılan her zammın ücret-fiyat sarmalı ile enflasyonu olumsuz etkileyebileceği de göz önünde bulundurulmalı. Çalışanın satın alma gücü, refah seviyesi artmadıkça zam etkisiz olacak. Asgari ücretteki vergi ve sigorta prim teşvikleri yeniden düzenlenerek işveren payı çalışan ücretine eklenecek bir sistem getirilmeli.
MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan: Devlet tasarrufla iş dünyasının önünü açsın
Artan pahalılık karşısında bugüne kadar yapılan tüm maaş artışları eridi. Beraberinde reel sektörün karı da eridi. Çalışma hayatının hem çalışan hem de işverenden oluştuğu unutulmamalı. Daha rahat şartlara ulaşılması, iş dünyasının önünün açılması için önce devletin ciddi anlamda tasarrufa gitmesi gerekli.
Tüm harcamalarını gözden geçirmesi gerekli. Yoksa devlet de zararını çeşitli hizmetlerine uyguladığı dolaylı zamlarla vergilerle iş dünyasına, çalışana yüklüyor. Asgari ücrete yapılan zamlar değil, bu zamların alım gücünü artırabilecek pozisyonunu koruyabilmek önemli.
GÜMTOB Başkanı Buğra Artıç: Olası zam tüm maliyetleri artırır
Son bir buçuk yıldır piyasada oluşan yüksek enflasyon tüm fiyatların artmasına ve buna paralel olarak maliyetlerin yükselmesine sebep oldu. Öncelikle enflasyon baskısının bir an önce azalması gerekiyor. Aksi takdirde tüm insanların, hanelerin alım gücü düşmeye devam edecektir. Bu doğrultuda sadece asgari ücrette değil tüm maliyetlerde artış olacaktır.
HOSAB Başkanı Ömer Faruk Korun: İşveren maliyetleri dengelenmeli
Gerek emekli maaşı gerekse asgari ücret gibi konuları ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlarla değerlendirmek gerek. Maalesef yüksek enflasyonlu bir dönemdeyiz ve iş dünyamız dahil kimse yüksek enflasyonun olduğu bir ortamı istemiyor. Ancak şartlar ara zam düzenlemesi gerektirirse bundan da kaçınılmamalıdır. Çalışan refahı artarken, işveren tarafında da maliyet artışlarının dengelenmesi temel esas olmalıdır.
KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu: İhracat artışını tehlikeye sokabilir
Konuyu işletmelerin devamlılığı ve rekabet edebilirliği açısından değerlendirmek daha doğru olacak. Büyük ihracatçılar açısından herhangi bir risk yaratmamasına karşın KOBİ’ler ve Anadolu’da olan firmalar açısından sıkıntı yaratabilir.
Asgari ücretteki artış maliyetleri artırdığı takdirde ihracat düşebilir. Döviz kurlarının yatay seyretmesi ithalat artışına da yol açabilir. Asgari ücret artışlarının ihracat yapan büyük firmalarda sıkıntı yaratmayacağını fakat KOBİ’leri ve Anadolu’da bulunan firmaları sıkıntıya sokabileceğini düşünüyoruz.
Asgari ücrette yapılacak artışın döviz kurlarının üzerinde olması halinde maliyet artışları oluşacağından ihracatta da düşüşler olabilecektir. Ayrıca döviz kurlarının da yatay seyretmesi yani ihracatı destekler seviyeden uzaklaşması nedeniyle ihracatın azalması ve ithalatın artmasından endişe duyuyoruz.
Temmuz'da asgari ücret ne kadar olur?
Erdoğan: Temmuzda asgari ücrete ara zam yapılacak