İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Nevruz Bayramı'nı kutlayarak, "Nevruz sevginin, kardeşliğin ve birliğin günüdür; katile özgürlük dilenme günü değildir, düşmanlığın günü değildir, terörün günü değildir. Bizim için nevruz, bastığı toprağı cennet vatan bilenlerin günüdür; vatanın her değerine düşman olanların günü değildir. Ama kimsenin şüphesi olmasın. Bugünleri hep birlikte atlatacağız. Tarihimizden ilham aldığımız büyük kararlılıkla, güneşli baharlara hep birlikte ulaşacağız. İYİ Parti iktidarında, bahar bayramımız nevruzumuzu resmi tatil olarak hep birlikte kutlayacağız. O ateşin üstünden bir büyük medeniyet olarak hep beraber atlayacağız. Emin olun, çok az kaldı" ifadelerini kullandı.
'KİMSE BU ÇARPIK DÜZENE ALIŞMAK ZORUNDA DEĞİL'
Türkiye'nin zorlu günlerden geçtiğini hatırlatan Akşener, geçen hafta nice dertlerin çare beklediğini ancak hükümetin sorunları çözmek yerine sorun çıkarmayı seçtiğini belirterek, "Eskiden çözemediklerini yönetmeye çalışıyorlardı. Artık onu bile yapamıyorlar. Onun için de bizi beceriksizliklerinin, iş bilmezliklerinin sonuçlarına alıştırmaya çalışıyorlar. Enflasyona, açlığa, yokluğa, acıya, felaketlere alıştırmaya çalışıyorlar. Hatta tarihi boyunca ölüme meydan okumuş bu kahraman milleti ölüme bile alıştırmaya çalışıyorlar. Hayır alışmayacağız. Dertlere, zorluklara, acılara alışmak zorunda değiliz. 'AK Parti'de adamın yoksa kadroya giremezsin, AK Parti'de adamın yoksa yardım bekleyemezsin, AK Parti'de adamın yoksa çadır bile bulamazsın' diyorlar. Öyle mi? Hadi oradan be. Ülkemizde hiç ama hiç kimse bu çarpık düzene alışmak zorunda değil. Bu vasatlığa, bu çürümüşlüğe alışmak zorunda değil. Bu adaletsizliğe, bu haksızlığa ve bu vicdansızlığa alışmak zorunda değil. Çünkü bu ülkenin insanları ahlaksızlık, yolsuzluk değil; çalmayan, çaldırmayan siyasetçiler istiyor" diye konuştu.
‘BU ÜLKEDE KONUŞAN KADINLAR SEVİLMİYOR’
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un bugünlerde birileri tarafından tartışmaya açıldığını vurgulayan Akşener, "Artık bu durumdan rahatsız olan sadece biz değiliz. Bizzat AK Parti'de siyaset yapan kadınlar da rahatsız. AK Parti'nin Aile Bakanı bile o koltukta otururken böylesine ucube bir tartışmayı millete açıklayamayacaklarını biliyor. AK Parti'nin grup başkan vekili bile bu tartışmadan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Hatta, '6284 kırmızı çizgimiz' dediği için hedef haline getirildiğini, bunun esas sebebinin de kadın olmasından kaynaklandığını, eğer konuşan bir erkek olsaydı sorun olmayacağını söylüyor. Evet, doğrudur. Tıpkı bu ülkede yaşayan her kadın gibi Sayın Özlem Zengin de yaşadığı çirkinlikleri kadın olduğu için yaşıyor. İdeolojisi, hayat tarzı ne olursa olsun bu ülkede konuşan kadınlar sevilmiyor. Sadece kadın olduğumuz için söylediklerimizin birilerini rahatsız ettiğinin farkındayız. Sadece kadın olduğumuz için dayatmalara razı gelmemiz gerektiğini düşünenler olduğunun da elbette farkındayız. Ama razı olmayacağız. Susmayacağız, pes etmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını kabul etmediğimiz gibi; 6284'ün tartışılmasına da izin vermeyeceğiz. Kimse kusura bakmasın; biz her daim konuşan kadınları savunacağız. Görüşlerimiz, düşüncelerimiz ne kadar farklı olursa olsun mesele kadınların davası olduğunda, Özlem Hanımla da elbette amasız, fakatsız, omuz omuza duracağız" dedi.
‘YARALARI KAPATAMIYORSANIZ DEŞMEMEK İÇİN GAYRET EDİN’
Depremden sonra yaralarımız hala tazeyken, insanlarımız hala psikolojik olarak yıkılmış durumdayken ve üzerine bir de sel felaketi yaşanmışken; bu ülkenin Tarım ve Orman Bakanı çıktı ve ne dedi biliyor musunuz; 'Sel 15 canımızı aldı ama toprak da suya kavuştu.' Ondan feyz almış olsa gerek, Şanlıurfa Belediye Başkanı da çıktı ve dedi ki; 'Sel felaketinde belediye olarak hiçbir sorumluluğumuz yok' Yahu bu nasıl bir şuursuzluktur? Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Yuh olsun, yazıklar olsun. Bak Sayın Erdoğan; artık yeter. Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz devlet. Bu millet artık bıktı, usandı. Zaten şunun şurasında da sadece 53 gününüz kaldı. 21 yıl boyunca insanlarımızı zaten yeterince yaraladınız. Beceriksizliğinizle bu millete zaten çok şey kaybettirdiniz. Şuursuzluğunuzla zaten sabrımızı taşırdınız. Ve şükürler olsun ki nihayet 21 yıllık zulümden kurtuluşa sadece 53 gün kaldı. Bari şu son günlerinizde; milletimizin acısına biraz saygınız olsun. Yaralarımızı kapatamıyorsanız bari deşmemek için biraz gayretiniz olsun. Çok da ümitli değilim ama bari giderayak hoş bir sedanız kalsın. Zaten 54'üncü gün gelince, yani 15 Mayıs sabahında sizin bıraktığınız bu enkazı biz toparlayacağız. Endişelenmeyin" ifadelerini kullandı.
Akşener'den Kılıçdaroğlu'nun HDP görüşmesine destek
İmamoğlu’ndan Akşener’e teşekkür
Kılıçdaroğlu, Akşener ve Davutoğlu afet bölgesine gidiyor