Global araştırma şirketi PwC'nin ekim ve kasım 2022'de 105 ülke ve bölgede 4.410 CEO, Türkiye’den ise 87 CEO’nun katılımı ile gerçekleştirdiği 26. Küresel CEO araştırmasına göre, CEO'ların yaklaşık dörtte üçü (%75) küresel ekonomideki büyümenin önümüzdeki yılda yavaşlayacağını düşünüyor. Zorlu koşullara ek olarak, CEO'ların yaklaşık %40'ı şirketlerinin mevcut gidişatlarına devam etmesi halinde, önümüzdeki 10 yılda ekonomik olarak varlığını sürdüremeyeceğini düşünüyor.
CEO’ların kısa vadede karşı karşıya olduğu en önemli zorluk küresel ekonominin durumu. Bu seneki araştırmaya katılan CEO’ların dörtte üçünün, küresel ekonomik büyümenin önümüzdeki 12 ayda yavaşlayacağını düşünmesi kuşkusuz şaşırtıcı değil.Türkiye’deki CEO’lar için de sonuç farklı değil; %15’i küresel ekonomik büyümenin artacağını düşünürken, %77’si küresel ekonomik büyümede yavaşlama bekliyor.
CEO’ların kendi şirketlerinin büyümesine duydukları güven de ciddi şekilde azaldı. Genel olarak CEO’lar üç yıllık gelir artışı potansiyellerine daha fazla güven duyuyorlar. Türkiye’deki CEO’lar ise, şirketlerinin 12 aydaki büyüme potansiyeli hakkında genel olarak umutlu (%47) ancak bu oran geçen sene daha yüksekti (%72). Bununla birlikte, kısa dönemle kıyaslayınca, gelecek üç yıldaki büyüme potansiyellerine biraz daha fazla güven duyuyorlar (%63)
Gelecek için yarış
Küresel CEO’ların ve Türkiye’deki CEO’ların kısa vadeli endişeleri ortak; CEO’lar önümüzdeki 12 ayda en çok enflasyona, makroekonomik dalgalanmalara ve jeopolitik risklere maruz kalacaklarını düşünüyorlar. Türkiye’deki CEO’ların kısa vadede enflasyondan etkilenme konusundaki öngörüleri (%74) küresel CEO’lara göre daha yüksek (%40).
CEO’ların orta vadeli, yani beş yıllık görünümle ilgili düşünceleri ise farklı. Orta vadeli görünümde, kısa vadede öngörülen önemli risklere siber riskler ve iklim değişikliği de ekleniyor. Küresel CEO’lar orta vadede en çok makroekonomik dalgalanmalardan endişelenirken, Türkiye’deki CEO’lar jeopolitik çatışmaları ilk sıraya koyuyorlar.
İklim değişikliği
Küresel CEO’lar önümüzdeki 12 ayda iklim değişikliği riskinin; fiziksel varlıklarından çok, maliyet profillerini ve tedarik zincirlerini etkileyeceğini düşünüyorlar. Türkiye’deki CEO’lar ise, maliyet profillerinin oldukça kısıtlı ölçekte etkilenmesini bekliyor (%30), sadece %6’sı fiziksel varlıklarının iklim değişikliğinden büyük veya çok büyük ölçekte etkilenmesini bekliyor. İklim değişikliğinin tedarik zincirine büyük veya çok büyük ölçekte etki etmesini bekleyenlerin oranı %25, orta ölçekte etki etmesini bekleyenlerin oranı ise %34. Araştırmaya göre en fazla aksiyon alan CEO’ların aynı zamanda risklere en fazla maruz kaldığını düşünen CEO’lar olduğu görülüyor
Tehditler
Jeopolitik riskler CEO’ların gündemlerinde üst sıralara çıktı. Jeopolitik krizlerde riskleri en aza indirebilmek için şirketler, tedarik zincirlerine, siber güvenliğe ve pazardaki varlıklarını güçlendirmeye yatırım yapıyor. Türkiye’deki CEO’lar içerisinde jeopolitik riske maruz kaldıklarını belirtenlerin önceliği, yeni pazarlar bulmak veya halihazırdaki pazara farklı uyum stratejileri geliştirmek (%68). Küresel CEO’lardan farklı olarak siber güvenlik ve veri gizliliği yatırımları %35 ile dördüncü sırada yer alıyor.
Sonuç olarak
CEO’ların karşılaştıkları zorlukları aşabilmeleri için kendi takvimlerinden başlayarak gündemlerini meşgul eden konular ve gelecek arasında bir denge yakalamaları gerekiyor. Hem Küresel CEO’lar hem de Türkiye’deki CEO’lar mevcut çalışma düzenlerinde halihazırdaki operasyonel performansa yoğunlaşırken, eğer boş bir takvimle her şeye baştan başlama imkanları olsaydı, gelecekteki talepleri karşılamak için şirketi ve şirket stratejisini dönüştürmeye vakit ayıracaklarını belirtiyorlar.
Dönüşüm söz konusu olduğunda ise CEO’lar için teknoloji ve dönüşüm odaklı yatırımlar önem taşıyor. Türkiye’deki CEO’ların %93’ü süreç ve sistem otomasyonuna, %82’si ise bulut, yapay zeka ve diğer ileri teknoloji uygulamalarına yatırım yapmayı düşünüyor. %75’i ise öncelikli alanlarda şirket çalışanlarının yetenek gelişimini sağlayacağını belirtiyor.
Amerikalılar tasarrufa yöneliyor, resesyon habercisi mi?
JP Morgan: İngiltere resesyondan kaçabilir
Bundesbank: Resesyonist korkular geriledi
"ABD ekonomisi resesyon riskleri görmezden gelmemeli"
Türkiye’de tüketiciler ‘resesyon’ hissi yaşıyor
Almanya bu yıl resesyona girmeyebilir