Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın ev sahipliğinde gerçekleşen Beyoğlu Sohbetleri Türkiye Yüzyılı Buluşmaları'nda konuşan Bayraktar, Türkiye'nin İHA teknolojilerine doğru zamanda çok erken başladığını söyledi.
Baykar'ın son 20 yılda insansız hava araçlarındaki geçmişini anlatan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB2 SİHA'ların kendi sınıfında bütün dünyaya açık ara nam saldığını ve şu anda 28 ülkeyle dünyanın en fazla ülkeye ihraç edilen ve en fazla muharebede bulunmuş silahlı insansız hava aracı olduğunu kaydetti.
Geçen yıl aralık ayında Bayraktar Kızılelma'nın ilk uçuşunu yaptığını hatırlatan Bayraktar, "Kızılelma, ülkemizin ilk insansız savaş uçağı olacak ve havacılıkta geleceğin muharebesinde devrim yapacak. Hava muharebesinde geleceği ifade eden ülkemizin ilk insansız savaş uçağı ve dünyada da sadece birkaç ülke tarafından geliştirilen bu uçak ilk uçuşunu geçen yıl yaptı" ifadelerini kullandı.
"Fergani, 5-10 yıl sonra ülkemizin uzay serüvenine ciddi destek verecek"
Selçuk Bayraktar, Baykar olarak 15 yılda kendi sınıfında dünyanın en iyisi denilebilecek uçakları yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bayraktar bir anlamda dünya tarihine damgasını vurdu. Karabağ'da SİHA'larla kazanılan ilk savaşı Türk orduları kazandı. 28 ülkeye ihraç edildi. Tek kuruş AR-GE desteği, kredi almadan 20 yıllık serüvende ki dünyada da bu tarz bir savunma sanayi şirketi bulmanız çok zordur. Bırakın onu, teknoloji şirketi bulmanız dahi zor. Başlangıçtan bugüne gelirimizin yüzde 75'inin ihracattan olmasını sağlayan bir platform. Son yıllarda özellikle SİHA olduğu dönemden itibaren, 2015'ten itibaren bu oran adım adım arttı. Geçtiğimiz yıl yüzde 99,3'tü gelirlerimizdeki ihracatın payı ve tek başına tüm savunma sanayindeki ihracatın dörtte birini yapmış olduk."
Bayraktar, annesi Canan Bayraktar öncülüğünde toplum sağlığı alanında çalışmalar yapması hedeflenen Canan Bayraktar Toplum Sağlığı Vakfını (Cansağlığı Vakfı) kurduklarını belirterek, vakfın, psikoloji, psikiyatri, davranış bilimleri, genetik, immünoloji, onkoloji ve nadir hastalıklarla ilgili yaklaşık 7 aydır çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Bayraktar, şöyle devam etti:
"Kızılelma'dan sonra ne var diye bize hep soruluyor. Uzayla alakalı çalışmalarını yürütecek girişimimizi de kurduk. Türkiye'nin en iyi roketçisi Arif hocamızla birlikte. Yörünge transfer araçları ve alçak yörünge takım uyduları son dönemde gündeme geliyor. Hem haberleşme hem de küresel konumlama sistemleri üzerine çalışmalar yürütüyor ve bir taraftan da yörünge transfer aracı denilen bir anlamda otobüse benzetilen araçlarla fırlatma yapıldıktan sonra yörüngeye gitmesi gerekiyor. O araçlar henüz dünyada yok, bunlara da minibüs diyebiliriz. Uzaya çıktıktan sonra yörüngeye transfer araçlarını. Bu alanda da yine tümüyle kendi kaynaklarımızla, kimseden bir kuruş destek almadan, Baykar'ın ihracattan elde ettiği gelirler vasıtasıyla uzay girişimimizi kurduk ve 35 kişilik ekibimiz adım adım büyüyor. Elbette 5-10 yıl sonra ülkemizin uzay serüvenine ciddi destek verecek çalışmalarda bulunacağına inanıyoruz. İnsanlığa bu alanda da katkı sunacağını değerlendiriyoruz, Fergani adlı uzay girişimimiz."
"Türkiye’nin 20 sene önce böyle bir ivmesi yoktu"
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, yaptığı sunumun ardından moderatörlüğünü Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın yaptığı söyleşide katılımcıların sorularını yanıtladı.
Bayraktar, bir basın mensubunun Türkiye’nin son yıllardaki savunma sanayii alanındaki gelişmeleri ve bu alandaki konumuna ilişkin sorusu üzerine geçmişte Türkiye’nin savunma sanayii alanında dışarıya bağımlı bir konumda olduğunu belirtti.
Savunma sanayi sektörünün yeniden bağımsızlaşma hareketinin olduğunu aktaran Bayraktar, şunları söyledi:
"20 sene öncesinde yüzde 85’lere varan distribütörlerin, acentelerin oluşturduğu ve devletin kurduğu kurumlar vardı. Özel sektör çok azdı. Biz insansız hava aracı yapıyoruz, çalışıyoruz dediğimizde, böyle bir şeyin Türkiye’den çıkabileceğine olan inanç sıfırdı yani öğrenilmiş çaresizlik vardı. Dünyanın jandarmalığına soyunacak değiliz ama kendimizi onurlu ve şerefli bir şekilde yer yüzünde var olabilmek için kapasiteye sahip olmamız gerekiyor. Bu da ancak kendi teknolojini geliştirdiğinde mümkün oluyor diğer türlü bugün veririm ama yarın keserim diyor. Türkiye’nin 20 sene önce böyle bir ivmesi yoktu. Savunma sanayinde her alanda başarılı mı bunu söyleyemem ama Türkiye’nin iyi bir ivmesi var. Bütün dünya bunu görüyor böyle devam ederse çok iyi bir yere gelir. Teknoloji geliştiremeyen, bilimle bağını koparmış medeniyetlerin ve ülkelerin başına neler geldiğini görmek çok zor değil. Şunu söyleyebilirim ki savunma sanayii iyi bir ivme yakaladı buradaki başarı sivil alana taşınacak olursa ülkemiz ve medeniyetimiz iddialı bir noktaya gelebilir. İyi bir yere gidiyoruz, iyi bir ivmemiz var. Türkiye’den yüksek teknolojik savunma sanayi ürünü çıkabiliyor artık bunu bütün dünya biliyor."
Bayraktar, Türkiye’nin savunma sanayinin bütün dünya ile rekabet ettiğini belirterek, "İçerde de rekabet var. Savunma sanayi büyük oranda devletin kendi kurumlarıdır. Son 20 sene içinde özel kurumlar 2 bin 700’e kadar çıktı. Özellikle girişim ekosistemine teknolojistler tarafından kurulmuş savunma sanayi kurumları çok daha az imkanlara sahip olmalarına rağmen çok daha iddialı olabiliyor" dedi.
Almanya: Ukrayna’yı destekliyoruz
ABD'de kişisel tüketim harcamaları beklenenden fazla azaldı
AB üyesi ülkelerden "yeşil sanayi için yeni fona" veto