Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Küresel ekonomiyi zorlu bir yıl bekliyor. Zorlukların başında ise neredeyse herkesin hemfikir olduğu resesyon tehdidi geliyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, resesyonun bazı ülkeleri görece daha sert vurması bekleniyor. Bu ülkeler arasında gelişmiş ekonomiler, özellikle de İngiltere geliyor.
Fortune’dan Tristan Bove’un haberine göre, 2023 yılında birçok bankacı, ekonomist ve iş dünyası lideri, birçok ülkeyi resesyona sürükleyecek küresel bir ekonomik daralmaya hazırlanmaları konusunda uyarıda bulunuyor. IMF Başkanı Kristalina Georgieva hafta sonu yaptığı açıklamada, küresel ekonominin üçte birinin bu yıl durgunluk bölgesine girebileceğini söyleyerek dünyayı ‘zor bir yılın beklediği’ konusunda uyarıyor. Georgieva, zengin ülkeler ekonomik yavaşlamalardan kaçamayacakları için ABD, AB ve Çin’den oluşan üç büyük ekonomideki eş zamanlı daralmaların küresel bir durgunluğun arkasındaki itici güçler olacağını söylüyor.
İngiltere ekonomisi zor durumda
Pandeminin kalıcı etkileri ve Ukrayna Savaşı, 2023'ün geri kalanında büyümeyi aşağı çekmeye devam ederken, bazı gelişmiş ülkelerin diğerlerinden çok daha kötü durumda olması bekleniyor. Financial Times’ın yayınladığı anket de, ekonomistlerin yaklaşık beşte dördünün Birleşik Krallık'ın çok daha uzun bir durgunluğun yükünü taşıyacağını söylüyor.
Ekonomistler, Birleşik Krallık’ın, dünyanın en gelişmiş yedi ekonomisini temsil eden küresel bir politika forumu olan G7'deki herhangi bir ülkeden ‘daha derin ve daha uzun süreli bir durgunluk’ ile karşı karşıya olduğunu düşünüyor. Financial Times’ın İngiltere merkezli 101 ekonomistle yaptığı ankete katılan ekonomistlerin ‘açık bir çoğunluğu’ İngiltere'nin, diğer G7 ülkeleriyle karşılaştırıldığında, iyileşmesi daha uzun sürecek çok daha ciddi bir ekonomik daralma içinde olduğuna inanıyor.
Ekonomistler, ısrarla yüksek seyreden enflasyon, azalan iş gücü, AB ile gerileyen ticari ilişkiler ve Ukrayna Savaşı’nın yol açtığı enerji krizine yüksek oranda maruz kalmanın, İngiltere'nin nispeten kasvetli görünümünün ardındaki başlıca faktörler olduğu konusunda hemfikir.
Ankete katılan ekonomistlerden London School of Economics’ten Profesör Ricardo Reis, “İngiltere, Avrupa'nınki kadar kötü bir enerji şokundan, ABD kadar kötü bir enflasyon sorunundan ve Brexit ile Ulusal Sağlık Sistemi (National Health Service - NHS) krizinin birleşiminden kaynaklanan benzersiz bir iş gücü arzı eksikliği sorunundan muzdarip olduğunu belirtiyor.
Zorlu bir yıl
Ankete katılan ekonomistler, enflasyonun dağılmaya başladığı 2024 yılına kadar normale dönüş öngörüyor ancak bu yılın geri kalanının muhtemelen İngiltere ekonomisi için uzun ve meşakkatli olmasını bekliyor.
Ankete göre, İngiltere Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yükseltmesiyle birlikte borçlanma maliyetleri artarken enflasyon şiddetlendikçe yükün asıl büyük bölümünü tüketicilerin çekeceği öngörülüyor. Ekonomistler tarafından gelecek yıl için tüketici görünümünü tanımlamak için kullanılan kelimeler ‘korkunç’tan ‘içler acısı’na kadar değişiyor.
İngiltere'de yıllık enflasyon geçen ay yüzde 10,7 oranında seyrederken birçok ülke gibi İngiltere Merkez Bankası da geçen yıl fiyatları düşürmek için bir dizi faiz artırımına gitti. İngiltere Merkez Bankası, Aralık ayında 2022'deki son toplantısında, enflasyonun 2023'te devam etme işaretleri göstermesi durumunda buna daha fazla faiz artırımıyla ‘güçlü bir şekilde yanıt vermeye’ hazır olduğunu belirterek, faiz oranlarını yeniden artırdı.
Ankete katılan ekonomistler, Ukrayna Savaşı’nın artçı şokları nedeniyle enflasyonun bu yıl yüksek enerji fiyatları nedeniyle rahatsız edici derecede yüksek kalabileceğini söylüyor. Ülkenin enflasyon sorunu, son birkaç yılda özellikle uzun süreli hastalıklar ve akıl sağlığı sorunları nedeniyle rekor sayıda işçinin işten ayrılması ve iş gücünün azalmasıyla daha da artıyor. Ulusal İstatistik Ofisi'ne göre, hastalık nedeniyle iş gücünden çekilen çalışan sayısının 2019 ile Kasım 2022 arasında 500.000 kişi arttığı gözleniyor.
Daralan iş gücü, Birleşik Krallık'ta da kamu hizmetlerini de olumsuz etkiliyor. Ülkenin sosyal bakım iş gücü, ücret anlaşmazlıkları ve hastalıklar nedeniyle geçen yıl 50.000 kişi azalırken, bu son on yıldaki ilk düşüşe karşılık geliyor.
Zayıf performans
Yüksek enflasyon ve azalan iş gücünün bu yıl Birleşik Krallık'taki durgunluğu şiddetlendirmesi bekleniyor, ancak ülke ekonomisi ilk kez G7 emsallerinin gerisinde kalmıyor.
2020'de pandeminin ilk günlerinde, dünyanın büyük bir kısmı kısa süreli de olsa dik bir durgunluğa girdiğinde, İngiltere'deki ekonomik daralma G7 ülkeleri arasında en şiddetli olanıydı. Ekonomistler, keskin yavaşlamayı İngiltere'nin Avrupa'da Kovid ile ilgili en yüksek aşırı ölüme katkıda bulunan sokağa çıkma yasağı uygulama kararına bağlamıştı.
Pandemiden bu yana, Birleşik Krallık'taki ekonomik toparlanma da diğer zengin ülkelere kıyasla yavaş seyretti. Eylül ayında yayınlanan Ulusal İstatistik Ofisi’nin (Office for National Statistics – ONS) resmi rakamlarına göre, yüksek enflasyon ve faiz oranları ekonomik büyümeye diğer gelişmiş ülkelerden çok daha büyük bir darbe vurduğundan, Birleşik Krallık geçen yıl ekonomisi pandemi öncesine göre daha küçük olan tek G7 ülkesi olarak öne çıkıyor.
Anketin Birleşik Krallık'taki durgunluğun ciddiyetine ilişkin bulguları, dünya ticaretini ve ekonomik büyümeyi destekleyen hükümetler arası bir kuruluş olan OECD'nin geçen yılki benzer tahminine de katkıda bulunuyor.
OECD’nin Kasım ayında yayınladığı son ekonomik görünümde tahmin ettiği gibi, İngiltere'nin Ukrayna Savaşı ve enerji krizi nedeniyle varlıklı ülkeler arasında en büyük ekonomik daralmayı görmesi bekleniyor.
İngiltere'de doktorlardan acil toplantı çağrısı
İngiltere Başbakanı Sunak, yeni yılda öncelikleri açıklayacak
İngiltere'de skandal: Ambulans 16 saat gelmeyince hasta öldü!
İngiltere'de taze gıda fiyatlarında artış
İngiltere'den hanehalkına nakit destek
İngiltere'de acil servislerde kriz: Yüzlerce hasta ölüyor