Yazdır
Marmara bölgesinin şu anda yüksek basıncın etkisinde olduğunu belirten Habertürk Meteoroloji Mühendisi Hüseyin Öztel, "Alçak basınç dendiğinde yükselici hava hareketi, düşeyde dağılan ve uzağa giden dumanları hayal edelim. Yüksek basınç dendiğinde ise bir bacadan hiç çıkamayan dumanları, gözyüzüne gidemeyen dumanları hayal edelim. Bu hava durumundan beş gün boyunca yaşamayı bekleriz. Sıcak hava dalgasının içindeyseniz beş gün daha sıcak hava dalgasında kalırsınız. Maalesef yağmurlu bir hava olmasına izin vermez" dedi.
8-9 OCAK'TAN SONRA ASIL KIŞ BAŞLIYOR
Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberine göre; İstanbul özelinde deniz sisi yaşandığını kaydeden Öztel, şunları söyledi: "Deniz suyu sıcaklığı 20 dereceye ulaşıyor; ama üzerindeki havanın sıcaklığı gece 4 derece oluyor. Arada 16 derece oluyor ve deniz daha sıcak kalıyor. Bu durumda deniz buharlaşma yapmak istiyor ama etkisinde olduğumuz yüksek basınç su buharının tekrar atmosferde yükselmesine izin vermiyor. Yeni bir bulut oluşacak ama oluşamıyor ve bulut yer yüzeyine çöküyor. Bulut 3-4 kilometre gökyüzüne çıkmak yerine yer yüzeyinin ilk 100 metresinde kalıyor. Biz normalde sis ve kirleticileri hissetmeyiz. Sanayii bölgelerine yakın yerlerde partiküller, kokular, havada metal kokusu ve genizde metal tadı daha fazla hissedilir. Yüksek basınçlı alanlarda yağmur ve karın gelmemesi bir yana kötü bir kış kuraklığına sebep olur. Avrupa'da şu anda bunu yaşıyoruz. Bunun hafta sonu değişmesini bekliyoruz. Biz bugün Balkanlar'dan daha soğuğuz. Önce cumartesi günü tüm Batı Avrupa ve Balkanlar soğuk hava etkisine girecek, sonra biz ve daha sonra da yağışlar gelecek. Her şey yolunda giderse 8-9 Ocak'tan itibaren asıl kış başlayacak, şimdiki tahminler bu şekilde."
"ZAMAN ZAMAN RÜZGARLA HAVANIN TEMİZLENDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Öztel, hava düşeyde karışamadığı için yani kirleticiler yukarı seviyelere yayılamadığı için atmosferin bu alanı temizleyemediğini belirterek, şunları söyledi: "Türkiye'deki hava şu an yüksek basıncın etkisinde. Ege'nin Marmara'nın rüzgarlarla, lodoslarla zaman zaman esintili bir havayla temizlendiğini görüyoruz; ama yine de düşeyde çok hareket yok."
"YARIN SABAHTAN İTİBAREN YENİ TOZLAR GELECEK"
Hava kirliliğinin şehrin üstünde ve oldukça tehlikeli bir seviyede olduğunu belirten Öztel, "Marmara bölgesinde adım attığımızda bile toz çıkıyor. Buna bir de 100 binlerce otomobil ve şehrin faaliyetini ekleyin. Bunların havada genişleyip seyrelmesi gerekiyor ama yüksek basıncın içinde olduğumuz için seyrelme işlemi gerçekleşmiyor. Kirlilik eklenecek ve yarın sabahtan itibaren yeni tozlar gelecek. Şu an İstanbul'un çevrelerinde geziniyor. Tabii ki bir miktar dağılıyor ama o kadar az bir miktar ki bu, havanın temizlenmesine yetmiyor. Sağlık uzmanları 2,5 PM'den daha küçük partiküllerin derinlere, bronşlara indiğini söylüyor. Bu hava koşulu, o minicik partiküllerin de havadaki kalış sürelerini yaklaşık 2 kat, hatta bizim senaryomuzda Marmara bölgesinde 4 kat artırabiliyor havadaki maruz kalma süremizi. Normalde de biz bunlara açık, yağmurlu bir günde maruz kalıyoruz. Her zaman bir miktar var ama şu andaki meteorolojik koşulda 4 kat daha fazla hava kirliliğine maruz kalıyoruz Marmara'da" diye konuştu.
"İSTANBUL'DA SABAH SAATLERİNDEKİ SİS VE KİRLİLİK GÖRÜNTÜSÜ HİNDİSTAN'I ANDIRIYOR"
İstanbul'da sabah saatlerindeki sis ve kirlilik görüntüsünün Hindistan'ı anımsattığını söyleyen Öztel, "Hindistan gibi görünüyor; çünkü kara üzerinde en düşük sıcaklık gecenin dördünde oluyor. Deniz etkisi de var. Bir de burada Karadeniz'den esen rüzgarlar var ve denizin üzerinden su buharı taşıyorlar. Denizin sıcaklığı havanın sıcaklığından çok yüksek. İstanbul Boğazı, Marmara ve Karadeniz şu an tıpkı bir çaydanlık gibi; çünkü Karadeniz kıyısında gece sıcaklıkları 2 dereceye kadar düşüyor. Su sıcaklığı ise 19 dereceye çıkıyor ve kara ile hava arasındaki sıcaklık farkı yüzünden sis oluşturuyor. Karaya çıkınca karalar biraz daha sıcak olduğu için hafif yükseltiyor sisi. Bu nedenle örneğin; Beyoğlu'nda sis çok yoğun yaşanmazken, Beşiktaş kıyısında çok daha fazla görülüyor" şeklinde konuştu.
"EVİNİZİ SAAT 12.00 İLE 17.00 ARASINDA HAVALANDIRIN"
Bu havada koşu ve efor gerektiren sporlar yapılmaması gerektiğini vurgulayan Öztel, "Yürüyüş yapabilirsiniz. Ancak koşu ve efor gerektiren daha derin nefes almayı gerektiren faaliyetlerden uzak durmalıyız. Normal yürüyüş sırasında insan zaten çok derin nefes almıyor. Spor amaçlı 1-2 saat yürüyüşler değil; ama işe giderken 15-20 dakika yürümenin bir mahsuru yok. Zaman zaman Karadeniz'den ve Batı Güneybatı'dan rüzgarlar alıyoruz, bu esintiler sayesinde biraz olsun temizleniyoruz. Korunmak için maske takmalıyız. Çin, Hindistan, Bangladeş, Singapur ve Tayvan gibi Uzak Doğu ülkelerinde kışın yıllardır maskeyle geziyorlar. Hatta Paris'te bile bir ara hava kirliliği nedeniyle maske zorunluğu getirilmişti. Maske takılmalı. Öte yandan 12.00 ile 17.00 arasında evi havalandırmak lazım. Pencereleri bu dilimde açmalıyız; çünkü günün havası en temiz saatleri 12 ile 5 arası arasındadır" dedi.
İran’da hava kirliliği nedeniyle eğitim çevrim içi yapılacak
Hindistan, Yeni Delhi’de hava kirliliğine karşı yeni önlemler aldı