Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu'nda, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
İşsizlik verilerine ilişkin konuşan Oktay, işsizliğin kademeli olarak azalışını sürdürdüğünü ve istihdamın eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1,3 milyon kişi arttığını kaydetti.
Türkiye'de 2018 yılı 2. çeyreğinde haftalık toplam çalışma saatinin 1 milyon 263 bin iken 2022 yılı 2. çeyreğinde 1 milyon 286 bine çıktığını bildiren Oktay, istihdam sayısının 28,8 milyondan 30,8 milyona yükseldiğini; iddia edildiği gibi toplam çalışılan saatte düşüş değil artış meydana geldiğini ifade etti.
"Önümüzdeki aylarda yerli gazı milletimizle buluşturacağız"
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Türkiye'nin otomobili Togg'u banttan indirdiklerini ve seri üretimin başladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Karadeniz'deki gaz keşfine de inanamayanların bulunduğunu dile getirdi. Oktay, şunları söyledi:
"Şu anda dünyanın en derin ve en uzun deniz tabanı iletim sistemini inşa ediyoruz ve önümüzdeki aylarda yerli gazı milletimizle buluşturacağız. Doğal gazın keşfinden üretimine kadar iki buçuk yıla yakın bir sürede tüm işlemler tamamlanmış olacak. "
Oktay, parlamenter sistem döneminde sadece laftan ibaret olan kuvvetler ayrılığının, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle gerçek anlamda hayata geçtiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kazandırdığı hız, esneklik ve etkin eşgüdüm sayesinde, yüzlerce büyük projenin yanı sıra Türkiye'nin küresel bir güç olma yolunda önemli mesafe katettiğini bildirdi.
Gün boyu ekonomik göstergeler üzerinde yoğunlaşan yorumlar yapıldığını kaydeden Oktay, Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla hedefli büyüme stratejisinden taviz vermeden yolunda ilerlediğini belirtti.
Oktay, Türkiye ekonomisinin de 2022 yılının ilk yarısında yüzde 7,6 büyürken, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 3,9 büyüdüğünü, makine ve teçhizat yatırımlarının ise 12 çeyrek kesintisiz artış kaydederek 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 14,3 büyüdüğünü söyledi.
2022 yılı reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyümesinin 2023-2025 Orta Vadeli Program tahminlerine göre yüzde 5 seviyesinde gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü bildiren Oktay, küresel ekonomilerdeki tüm olumsuz gelişmelere rağmen ihracatta da artış trendinin devam ettiğini aktardı.
"Yerelden kalkınmaya devam edeceğiz"
Fuat Oktay, terörle Kürt düşmanlığını özdeşleştirmenin Kürt vatandaşlara yönelik en büyük ihanet ve düşmanlık olduğunu söyledi.
Hain terörün; terörü Kürt vatandaşların ve milletin başına bela edenlerin de belası olacağını vurgulayan Oktay, "Kayyumların, kamu kaynaklarının, milletimizin vergilerinin PKK/YPG’ye, dağa gönderilmesini engellemesi ağrınıza gitti herhalde… Zorunuza gitse de gitmese de tüm illerimizle, belediyelerimizle yerelden kalkınmaya devam edeceğiz. Terörün her türlüsüne karşı mücadelemizi sınırlarımız içinde ve dışında sürdüreceğiz. Yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadelemiz aralıksız devam edecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, savunma sanayii alanında ulaşılan seviye sayesinde hiç kimsenin icazetini aramadan müdahil olunan süreçleri milletin menfaatleri yönünde yönetme kabiliyetine sahip olduklarını anlattı.
"Mazot desteğini yüzde 282, gübre desteğini yüzde 140 artırıyoruz"
Fuat Oktay, fiyat istikrarı konusundaki eleştirilere de cevap verdi.
Gıda fiyatlarının; enerji, hammadde fiyatları, döviz kuru, girdi maliyetleri, arz ve talep gibi birçok faktör ve eğilimden etkilendiğini belirten Oktay, tarım girdi fiyatlarında yıllık artış oranlarının incelendiğinde, başta gübre, enerji ve yağlar olmak üzere tarımsal girdi fiyatlarında küresel düzeyde yüksek artışların dikkati çektiğini söyledi.
Türkiye'nin de küresel fiyatlardaki artışlardan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Oktay, yürütülen desteklemelere ilişkin şunları kaydetti:
"Çiftçimizin emeğini, bereketini bu dış artışlardan korumak için hızlı bir şekilde gübre ve mazot desteklerini devreye aldık. 2023 yılında mazot desteğinde ürün bazında yüzde 203-395, gübre desteğinde yüzde 130-163 arasında değişen oranlarda artış sağladık. 2023 yılı bütçesinde 2022 yılı bütçesine göre mazot desteğini yüzde 282, gübre desteğini yüzde 140 oranında artırıyoruz. Bu çerçevede mazot desteği için 12 milyar lira, gübre desteği için 4,9 milyar lira olmak üzere toplam 16,9 milyar lira ödenek öngörüyoruz. Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarını engellemek amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur. Kamunun yanı sıra tüketici ve özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı Kurul, tedarik zincirinde serbest piyasa koşullarının sağlıklı ve düzenli işlemesine katkı sağlamayı ve tüketicilerimizi korumayı amaçlamaktadır. Kurul dosyaları incelerken, alış fiyatları ile satış fiyatları arasındaki artışları ay bazında değerlendirerek girdi ve diğer üretim maliyetlerinde herhangi bir artış olmamasına karşın satış fiyatlarını haksız bir şekilde arttıran firmalara cezai işlem uygulamaktadır. Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk denetimlerine ara vermeden devam edilmektedir.
Vergi indirimleri vasıtasıyla vatandaşların fiyat artışlarından en az düzeyde etkilenmesi amacıyla 2022 yılında 276,8 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmiştir. Bunun yanı sıra mevcut fiyatlar çerçevesinde vatandaşlarımıza doğal gazda yüzde 75, elektrikte ise birinci kademede yüzde 50 sübvansiyon sağlıyoruz. Son iki kararını işçi ve işveren kesiminin oy birliği ile alan Asgari Ücret Komisyonu, 2023 yılı asgari ücretini belirlemek üzere çalışmalarına başlamıştır. Asgari ücretin, toplumun tüm kesimleri bakımından memnuniyet sağlayacak bir düzeyde, işçi ve işveren taraflarının tam mutabakatıyla belirleneceğine inanıyoruz. Vatandaşa verilen doğal gaz desteğini yağmalama olarak gören bu zihniyeti milletimize havale ediyoruz. Biz ülkemizin kaynaklarını başkaları gibi IMF’ye peşkeş çekmiyoruz. Vatandaşımıza verdiğimiz doğal gaz katkısını yağmalama olarak gören bu zihniyete; millete değil de IMF gibi kuruluşlara kaynak akıtmak isteyen bu zihniyete milletimiz yetki vermedi, vermez, vermeyecek."
Oktay: KKM'nin bütçeye maliyeti azaldı
Oktay, KKM sisteminin objektiflikten uzak şekilde hedef alındığını söyledi.
Türkiye'de de 2021 son çeyreğinde ortaya çıkan ve ekonomik bir temeli olmayan döviz kurlarındaki oynaklığın önüne geçmek amacıyla bu sistemi devreye aldıklarını anımsatan Oktay, şunları kaydetti:
"KKM ve Katılma Hesapları, vatandaşlarımızın göstermiş olduğu ilgi ve destek sayesinde finansal sistemin istikrarını sağlamış ve ortaya çıkabilecek sorunları büyümeden engellemiştir. KKM sayesinde bankaların temel fonlama kaynağı olan TL mevduatların ortalama vadesi iki katına çıkmıştır. Böylece bankacılık sektörü daha öngörülebilir bir çerçevede reel sektöre uygun maliyetlerle kredi imkanları sunmaktadır. KKM uygulamasının döviz kuru dalgalanması ve diğer makroekonomik göstergeler üzerindeki olumlu etkileri göz önünde bulundurulduğunda, yani resmin bütününe baktığımızda maliyeti sınırlı kalmaktadır. KKM'nin bütçeye maliyeti aylar itibarıyla azalmış ve kasım ayı içinde bütçeden herhangi bir aktarım yapılmamıştır."
Faiz harcamalarının milli gelire oranı 20 yılda yüzde 14,3'ten yüzde 2,5'e geriledi
Faiz harcamalarının milli gelire oranının 2002 yılından bugüne kadar ciddi azalış gösterdiğine işaret eden Oktay, sözlerine şöyle devam etti:
"Faiz harcamalarının milli gelire oranı 2002'de yüzde 14,3'ken, 2021'de yüzde 2,5'e kadar gerilemiştir. 2002'de faiz harcamalarının toplam harcamalardaki payı yüzde 43,2 iken, 20 yıllık dönemde yürütülen politikalar sonucunda ocak-ekim 2022 döneminde yüzde 11,5'e düşürülmüştür. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın uygulanan ekonomi politikalarının en önemli başarılarından birisi bütçe üzerindeki faiz yükünün azaltılması olmuştur.
Diğer taraftan, bir yılda toplanan vergi gelirleri ile borcun vadesi boyunca ödemesi yapılacak faiz ödemelerini birbirine oranlayarak analiz yapmak doğru bir yaklaşım değildir. Böyle bir kıyaslama yapılacaksa, cari yılda yapılan faiz harcamasının aynı dönemde toplanan vergi gelirlerine oranına bakılmalıdır. Bu açıdan bakıldığında ilk 10 aydaki toplam faiz harcamalarının toplanan vergi gelirlerine oranı yalnızca yüzde 14,7'dir. Yıl sonu itibarıyla da bu oranının yüzde 14,5 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir."
"Şehir hastaneleri hasta memnuniyeti garantili hastanelerdir"
Oktay, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modelinin, altyapı yatırımı finansmanında kullanılmasının zaruret olduğunu, sadece Türkiye'nin değil, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin de bu modeli kullandığını söyledi. Oktay, KÖİ ile yapımı uzun yıllar sürecek yatırımların daha kısa sürelerde tamamlandığını ve bu projelerin finansman sorumluluğunun da özel sektörde olduğunu belirtti.
Şehir hastanelerinin KÖİ modeliyle yapıldığını ve bu projelerle iftihar ettiklerini dile getiren Oktay, "Şehir hastanelerimiz sadece kendi illeri değil çevresindeki geniş bir bölgeye de hizmet vermektedir. Robotik cerrahiden en uç görüntüleme yöntemlerine kadar tüm tedavi ve tetkik yöntemleri bu merkezlerde bir arada vatandaşa sunulmaktadır. Hasta nakillerini kolaylaştıracak ambulans helikopterler için heliportlar gibi imkanlar mevcuttur. Bu hastanelerimizin en önemli kazanımlarından biri de deprem gibi afetler de düşünülerek yapılmış olmalarıdır. Şehir hastaneleri hasta garantili değil, hasta memnuniyeti garantili hastanelerdir" ifadelerini kullandı.
Oktay, iftihar ettikleri şehir hastanelerinden Çam ve Sakura Hastanesini de metroyla buluşturacaklarını belirtti.
Yerlinin döviz mevduatında KKM'den sonraki en sert düşüş
KKM ve katılma hesaplarında biriken tutar arttı
KKM ve katılma hesaplarında biriken tutar ilk kez düştü
TBMM'de bütçe maratonu başlıyor