Konut piyasasında fiyatların yükselmesinin gerekçelerinden biri olarak gösterilen arz yetersizliğine ilişkin olarak ofisten konuta dönüşe olanak sağlayan uygulama beklenen ilgiyi göremedi. Pandemi sonrası evden çalışmanın giderek azalması ile ofislere olan talebin artması, ofisten konuta dönüşü engelleyen nedenler arasında. Leyla İlhan'ın Ekonomim'deki konuyla ilgili haberi şöyle: Ağustos ayında yayımlanan yönetmelikle ofisten konuta dönüşüm imkanı sağlandı. Geçen süreçte hem ofis piyasasının canlanması, hem de artan dönüşüm bedellerinden dolayı konuta dönüşüm zayıf kaldı. 50 bin ofisin konuta dönüşmesi bekleniyordu. Bu sayının, şimdi en fazla 20 bin olacağı tahmin ediliyor.
Türkiye’de konutta yaşanan kıtlığa bir çözüm olarak sunulan ofisten eve dönüşüm uygulaması talep görmedi. Ağustos ayında yayınlanan yönetmelikle ticaret ve konut imarlı parsellerde yapılan ofislere konuta dönme imkanı sunulmuştu. Bu kapsamda 10 bini İstanbul’da olmak pazara 50 bin konutun gelmesi bekleniyordu. Ancak hem ofislere olan talebin yeniden artması, hem de sadece ticaret ve konut imarlı arsalarda bu dönüşüme imkan tanınması nedeniyle ofisten en fazla 20 bin konutun sisteme girebileceği ifade ediliyor. Sektöre göre, uygulaması gecikmiş olan yönetmelikte konut+ticari ibaresi yetersiz. Ayrıca sadece ticari imarı olan parsellerin de eklenmesiyle kapsamın genişletilip, oranın artırılabileceği kaydedildi.
"Ofiste yeni üretim gerçekleşmiyor"
Ofis sahiplerinin şu anda yüksek kiralarla yola devam ettiğini söyleyen Kuzeybatı Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ergin, “Ofise çok fazla talep var. Burası gitmez dediğimiz ofisler bile talep görmeye başladı. Çünkü ofiste yeni üretim yok. Ayrıca evden çalışmada ofise dönüş var. Bu nedenle şu anda bir ofis kıtlığı var. Finans Merkezi devreye girene kadar da bu durum devam edecek. Bu nedenle nerdeyse ofisten konuta döneni hiç görmedim” dedi.
Ayrıca konut satış fiyatlarıyla ofis satış fiyatlarının da başa baş gitmeye başladığını dile getiren Ergin, “Dönüşüm maliyeti de baz alındığında bunun bir anlamı kalmadı. Dolayısıyla İstanbul’da en fazla 10 bin, Türkiye genelinde ise maksimum 20 bin konut elde edilebilir. Altında kalma ihtimalide kuvvetli” yorumunda bulundu. Bu nedenle bu kararı, gecikmiş bir karar olarak yorumlayan Ergin şöyle konuştu:
Eğer bu karar 2020 yılı başında alınmış olsaydı, o zaman ofise talep azdı, konut canlıydı, şimdi ise ofis piyasası da canlandı, fiyat anlamında da birbirine yakın konuma geldiler. Dolayısıyla yapılabilirliği yok.
“Bina inşaatının maliyetine eşdeğer dönüşüm maliyeti engel teşkil etti"
Elinde ofis portföyü olan bir grupla konuştuklarını aktaran Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan, “Bu grup maliyetlere çalışmış, ancak bir bina inşaatının maliyetine eşdeğer dönüşüm maliyetinden dolayı sıcak bakmamışlar” dedi. Özcan, kanunun sadece konut ve ticariyi barındırana izin vermesi hareket alanını kısıtladığını söyledi.
“Ofise olan ilgiyi değerleme isteklerinde de görüyoruz"
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya da özellikle eylül ayından itibaren ofise olan talebin arttığını belirterek, “Ofise olan ilgiyi değerleme isteklerinde de görüyoruz. Yatırımcı konut almak yerine ticariye kayıyor. Çünkü pandemi ofisi çok olumsuz etkiledi ve fiyatları konuta göre daha uygun olduğu için şimdi bir kayış var” yorumunu yaptı.
“Ticaretten gelenler ticari gayrimenkul alıyor”
Century 21, Coldwell Banker ve Era Gayrimenkulü bünyesinde barından Master Türk Grubu Başkanı Gökhan Taş, sadece ekim ayında ofis, tarla, arsanın olduğu ticari gayrimenkullerde 157 bin konut dışı satış olduğunu belirtti. Taş, ofiste fiyatların konut fiyatları kadar artmamasının yatırım ortamı yarattığını ve kira getirisinin konuta göre yüksek olmasının da ofise olan talebi etkileyen önemli nedenler arasında olduğunu belirterek bu nedenle ticaretten gelenlerin ticari gayrimenkul aldığını söyledi.
Gayrimenkul piyasasında sert düşüş bekleniyor
Gayrimenkul sektöründe, güven ve kârlılık beklentileri düştü
Çin'de gayrimenkul şirketlerine ucuz kredi