AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarını delen 3. ülke, kişi ve şirketlere yönelik yaptırımlar getirmeye hazırlandığı süreç, dış politika uzmanlarına göre AB üyelerinin farklı görüşleri ve AB kamuoyunda da yaptırımların sorgulanmaya başlaması nedeniyle masada kalabilir.
Avrupa Birliği (AB) Ukrayna işgali sonrası Rusya'ya karşı sıkı yaptırım kararları almıştı.
Bunun üzerine AB, aldığı yaptırım kararlarını delen kişi, kuruluş ve ülkelere karşı da önlem alma konusunda anlaşmaya vardı.
Avrupa Komisyonu'nun hafta sonuna kadar ilgili tasarıyı sunması bekleniyor. Beklenen taslağın içeriği yönetmelik teklifi yaptırım ihlallerinin ve cezaların tanımlaması şeklinde olacak. AB üye ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu tarafından da müzakere edilecek olan taslak son halini almış olacak.
EKONOMİ gazetesine konuşan dış politika uzmanları Türkiye gibi 3. ülkelere, bu ülkelerin vatandaşları ve kurumlarına karşı bir yaptırım endişesi sürecinin yavaş ilerleyeceği, AB üyelerinin yaptırımlar konusunda farklı görüşlere sahip olduğu ve sürecin masada kalabileceği görüşünde.
''Yaptırımların üye ülkelere yüklediği külfet eşit değil''
Nasıl Bir EKONOMİ Köşe Yazarı Prof. Dr. İlter Turan, yaptırımlar konusunda izlenecek adımların belirlenmeden Türkiye'nin nasıl etkileneceği konusunda tahmin yürütmenin doğru olmadığını savunarak, yapılan iktisadi yaptırımların da her zaman istenen sonucu vermediğini ifade etti:
“AB daha önce de, Ukrayna’ya müdahalesi karşısında, Rusya’ya yaptırımlar uygulanması gerektiği konusunda çalışmalar yapıyordu. Buna karşılık, ABD bu konuda daha tecrübeli ve hazırlıklı olduğundan bir dizi uygulamayı kısa sürede devreye soktu. Şimdi AB’nin de daha somut adımlar atmak istediği ve iki aşamalı bir yol izleneceği anlaşılıyor: önce hangi eylemlerin suç teşkil edeceği belirlenecek, ardından ne tür yaptırımların uygulanacağına karar verilecek. Tabii buna bir de kararların nasıl uygulanacağı sorusunu eklemek gerek. Bu sürecin bilhassa ikinci kısmının hızla ilerleyeceğinden emin değilim çünkü AB içinde de Rusya ile ilişkilerin nasıl yürütülmesi gerektiğine dair çok farklı görüşler var, herkes Rusya’yı tecrit etmenin en isabetli yöntem olduğuna inanmıyor. Ayrıca, Rusya’ya uygulanacak yaptırımların üye ülkelerin her birine yüklediği külfet eşit değil, buna karşılık daha çok kayba uğrayanların kaybını telafi etmek üzerinde pek durulmuyor. Henüz suç ve ceza listeleri oluşturulmadan ve uygulamada izlenecek adımlar belirlenmeden bunların Türkiye’yi nasıl etkileyeceği üzerinde anlamlı bir değerlendirme yapmak doğru olmaz. Bununla birlikte, ABD’nin koyduğu yasaklardan MİR kartı kullanımının sonlandırılması gibi bazılarının Türkiye’nin uygulamalarını sınırladığı hatırlanırsa, AB ile de benzer durumlar ortaya çıkabilecektir. İktisadi yaptırımlar her zaman istenen sonucu vermiyor. Uygulama muhtelif siyasi mülahazaların etkisiyle yeterince etkin olmayabiliyor, fakat daha da önemlisi, çoğu zaman yasakları aşmanın bir yolu bulunabiliyor. Bunlara ilaveten, AB Türkiye’nin Rusya ile iyi ilişkiler yürütmesinden kendisine sağladığı faydalar ile, Türkiye’nin yasaklara uyarak Rusya ile ilişkisini bozmasının AB’ye getireceği maliyetleri bir arada düşünmesi gerekecektir. Her halükarda, hükümetimiz AB’nin aldığı tedbirleri yakından takip ederek, gerekli hazırlıkları yapmak, tedbirleri almak mecburiyetindedir. Belki vakit kaybetmeksizin bu konuda bakanlıklar arası bir çalışma grubunun görevlendirilmesi uygun olacaktır.”
“AB üyesi devletler, ihlal ve cezalara farklı yaklaşıyor”
Atina Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Cengiz Aktar ise sorunun siyasi olmasının yanı sıra ekonomik boyutunun da bulunduğunu aktararak ve Ankara da dahil olmak üzere yaptırımları delen ülkelerin Batı şirketleriyle haksız rekabete giriyor olmalarının AB'nin hedefi haline gelmek anlamına geldiğini vurguladı.
“Pazartesi AB Konseyi oy birliğiyle, Rusya’ya uygulanan yaptırımların ihlalini AB Antlaşmasındaki 'AB suçları' listesine ekleme kararı aldı. Bu amaçla Komisyondan bu hafta sonuna kadar bir direktif taslağı hazırlamasını istedi. Bağlayıcı olan bu direktif Konsey ve Parlamentoda görüşüldükten sonra yürürlüğe girecek. Cari durumda üye devletler, kısıtlayıcı tedbirlerin ihlalini neyin oluşturduğuna ve ihlal durumunda hangi cezaların uygulanması gerektiğine dair farklı tanımlara sahip. Örneğin AB’nin topal ördeği Macaristan’a kalsa hiçbir yaptırım uygulanmamalı. AB Konseyi bu konuda şunu söylüyor: “Bu durum yaptırımların farklı derecelerde uygulanmasına ve bu tedbirlerin atlatılması riskine yol açarak yaptırım uygulanan kişilerin varlıklarına erişmeye devam etmelerine ve AB tedbirlerinin hedef aldığı rejimleri desteklemelerine imkân tanıyabilir”. Bu ilk adımdan sonra ikinci aşamada suç işlendiği durumda verilecek cezaların ve uygulanacak direktifin düzenlenmesi söz konusu olacak. Elbette AB’nin hedefinde Ankara da var. Her ne kadar reddetse de şark kurnazlıklarıyla yaptırımların delindiğinin herkes farkında. Yakın zamanda ABD Hazine Bakanlığı da bir heyet göndererek Ankara’yı ikaz etti. Bu sorunun siyasi olduğu kadar ekonomik boyutu da var. Zira Ankara ve diğer yaptırım delen ülkeler böylece yaptırımları koyan Batı’nın şirketlerine karşı haksız rekabete de girmiş oluyorlar.”
''Avrupa'da herkes yaptırımlardan şikayetçi''
Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği Başkan Yardımcısı Can Baydarol da İran ile başlayan ambargolara Batılı şirketlerin de Türkiye üzerinden katıldığına dikkat çekerek, AB'de herkesin yaptırımlara karşı olduğuna işaret etti.
“Malum İran ambargosuyla başladı işler. İran ile iş yapmak isteyen Batılı şirketler Türkiye üzerinden ambargoları deliyordu. Şimdi her yerde Türkiye Rusya’yla yaptırımları delen ülke olarak anılıyor. Çünkü belli ki birçok AB şirketinin Türkiye’yi mahreç göstererek Rusya’ya yaptırımları delmişler. Türkiye bu durumda çok bir şey yapamaz ve AB’nin bu sürecine siyasi olarak kayıtsız kalınacağı görüşündeyim. Çünkü Rusya’ya karşı fiili olarak ambargo uygulamıyoruz. Avrupa’dan ziyade ABD’nin baskısıyla yaşanan bir gelişme bu. Aslında şu anda Avrupa Birliği’nde herkes Rusya’ya karşı uygulanan ambargodan çok şikayetçi. Almanlar “üşüyoruz” diye tepki gösteriyor. Kendilerinin ticaretlerinin kısıtlanması konusunda kafalarda soru işaretleri var. Türk TIR'ına yüklenmiş bir mal oraya gidiyorsa biz bunu engelleyemeyiz. Hele de kara operasyonu olacak mı olmayacak mı noktasında Rusya’yla ilişkileri sıcak tutmak Türkiye’nin de işine gelecektir.”
AB'den Rusya'ya 9'uncu yaptırım paketi hazırlığı
ABD'den, İran'a yaptırımları delen 13 şirkete yaptırım
AB Rusya'ya petrol ambargosu uygulayacak mı?