FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Bir süredir tüm dünya piyasalarında yaşanan ralli, yatırımcıların dünya ekonomisinin geleceğine yönelik olumlu beklentileriyle örtüşüyor. Bazı jeopolitik gelişmeler de yatırımcıları doğruluyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, yine de bu olumlu havanın ne kadar süreceği belirsizliğini koruyor. Borsalar bu haftayı, rallinin zorlandığına ve gücünün bittiğine dair işaretlerle kapatıyor. Dünya ekonomisi ise yeni olmasa da, henüz tam olarak çözülmeyen sorunlarla boğuşmaya devam ediyor.
Hisse senetleri küresel bazda yüzde 13 arttı
The Economist’te yer alan makaleye göre, finans piyasalarında ender görülen bir iyimserlik dalgası dolaşıyor. Yılın büyük bir bölümünde Amerika'nın yüksek enflasyonu rahatsız edici derecede kalıcı oldu; Avrupa'nın enerji krizi derin bir resesyon tehdidinde bulundu ve Çin ekonomisi, Kovid-19 kısıtlamaları ve emlak piyasası ile boğuştu. Yatırımcılar şimdi her üç cephedeki gelişmeleri alkışlıyor. Amerika'nın yıllık enflasyonu Ekim ayında yüzde 8,2'den yüzde 7,7'ye düştü. Avrupa'da doğal gaz fiyatları, Ağustos ayındaki zirvesinden üçte iki oranında geriledi. Çin, ‘sıfır Kovid’ politikasıyla ilgili bazı kısıtlamaları gevşetti ve 11 Kasım'da güç durumda bulunan emlak sektörü üzerindeki mali baskıyı hafifletmek için bazı önlemler açıkladı. Yatırımcılar, merkez bankalarının daha az faiz artırımı yapacağını fiyatlayarak doların düşmesine neden olduğundan, bu haber yağmuru küresel hisse senetlerini Ekim ortasından bu yana yüzde 13 oranında artırdı.
Ne yazık ki, daha yakından bakınca, yatırımcıların biraz önden gidiyor olma ihtimalleri daha net görülüyor. ABD'nin enflasyonu düşüyor çünkü tedarik zincirlerindeki salgınla ilgili aksamalar ortadan kalkıyor. Bir yıl önce Los Angeles dışında düzinelerce gemi boşaltılmayı bekliyordu ve yarı iletkenler ve ikinci el arabalar yetersizdi. Bugün ise demirleme yerleri boş, çip bolluğu var ve araba fiyatları düşüyor. Bu iyileştirmelerin devam etmesi muhtemel. Ve Mart 2023'ten itibaren, bir yıl önceki fiyat karşılaştırmaları da artık Rusya'nın Ukrayna'yı işgal ettiği, petrolün daha ucuz olduğu zamanlara bağlı olmayacak gibi gözüküyor. Bu, manşet enflasyonun daha da düşmesine de neden olacağa benziyor.
Enflasyonun yüzde 2'ye düşmesi, neredeyse kesin olarak bir durgunluk gerektireceğe benziyor.
Enflasyonla mücadelede ekonomiyi ayakta tutmak
Ancak enflasyon düştükçe mücadelenin şiddeti de artacak. ABD’de ücretler yıllık yüzde 5'in üzerinde artıyor çünkü iş gücü piyasası hala aşırı derecede sıkı; her işsiz için yaklaşık iki açık pozisyon bulunuyor. Fed'in yüzde 2'lik enflasyon hedefi, yalnızca yaklaşık yüzde 3-4'lük ücret artışıyla uyumlu gözüküyor. İstihdam büyümesi yavaşlamış olsa da, Fed'in bu nedenle iş gücü piyasası çok daha sakin olana kadar faiz oranlarını artırmaya devam etmesi de bu nedenle muhtemel gibi duruyor. Bugün ekonomide bir miktar dezenflasyon kolay gerçekleşiyor olabilir ancak enflasyonun yüzde 2'ye düşmesi, neredeyse kesin olarak bir durgunluk gerektirecek gibi gözüküyor.
Avrupa'nın enerji krizi de benzer şekilde yanıltıcı bir erteleme sürecinden geçiyor. Doğal gaz fiyatları, depolama seviyelerinin yüksek olması ve havanın ılıman olması nedeniyle düştü. Yine de Avrupa ekonomisi yine de küçülüyor ve bu, en az iki kışı kapsayacak bir enerji krizinin henüz başlangıcında gerçekleşiyor. Gelecek yıl Avrupa, Rus gazı olmadan deposunu yeniden doldurmak zorunda kalabilir. Hava daha soğuk olabilir ve küresel sıvılaştırılmış doğal gaz fiyatları daha yüksek olabilir. Daha da kötüsü ise, şimdiye kadar enerji fiyatlarının neden olduğu enflasyonun Avrupa’da giderek daha da güçleniyor olması. İngiltere'nin yıllık enflasyonu Ekim ayında yüzde 11,1 seviyesine ulaştı; gıda ve enerji hariç, yüzde 6,5 seviyesinde gerçekleşti. Avrupa genelinde ücret artış oranı yükseliyor, aynı zamanda enflasyon beklentileri de yükseliyor ve bu da enflasyonla mücadeleyi ekonomiyi desteklemekle dengelemeyi zorlaştırıyor.
Sorunlar omuz silkmekle aşılacağa benzemiyor
Çin ekonomisi, 2023'te hoş bir sürpriz yapmak için en büyük potansiyele sahip ülke konumunda bulunuyor çünkü sıfır Kovid politikası ve bir konut kazasından şu ana kadar oldukça büyük zarar gördü. Yetkililer, emlak firmalarına yardımcı olmak için Kovid kurallarında 20 ince ayar ve 16 önlem açıkladı.
Yine de, her iki cephede de gidilecek yol uzun ve zorlu olacağa benziyor. Artan enfeksiyonlar, daha fazla kilitlenmenin yakın olabileceği anlamına geliyor. Sıfır Kovid'in kontrollü bir şekilde sonlandırılması büyümeyi hızlandırabilir, ancak virüste zar zor kurtulmak üzere olan bir popülasyonda yeni ve kaotik bir başka ‘enfeksiyon dalgası’ paniğe neden olabilir ve ekonomiye daha fazla zarar verebilir. Diğer yandan, emlak sektörünü tedavi etmek için alınan önlemler, sektör paydaşlarına yardımcı oldu ve finansal bir çöküş olasılığını azalttı. Ancak konut talebi ve dolayısıyla emlak sektörünün büyümeye katkısı büyük olasılıkla bastırılmış kalacağa benziyor.
Özetle, dünya ekonomisinin sorunları hala ciddi, hem de sadece omuz silkmekle aşılamayacak kadar ciddi.
Ray Dalio: ABD-Çin krizi küresel ekonomiyi felç ediyor
IMF: Küresel ekonomik görünüm “iç karartıcı”
Nabiullina: Küresel ekonomideki riskler arttı
Yellen: Küresel ekonomik büyüme yavaşlıyor
'Artan faizler ve güçlü dolar dünya ekonomisini vurdu'
Dünya ekonomisi borç tuzağında mı?