Yazdır

Resesyon dönemleri yaratıcılığı körüklüyor

Tarih: 04 Kasım 2022 - 17:19

Yaratıcı endüstriler on yılı aşkın süredir zor zamanlar yaşıyor. Finansal çöküş ve pandemi sonrası sektör için bir başka kriz de kapıda bekliyor: Küresel resesyon. Peki bu dönemlerde liderlerin ne yapması gerekiyor?

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Dünya ekonomileri sarsılıyor. Yüksek enflasyon ve artan faiz oranları ülkelerin yatırım odaklı bir anlayıştan giderek uzaklaşmasına neden oluyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, dünya ekonomilerinin yeni belası ise küresel resesyon. Bu olasılık, yaratıcı endüstriler için bir başka kötü haber anlamına geliyor. Peki, resesyonun yaratıcı endüstrilerin gelişmesi için bir fırsata dönüştürülme ihtimali bulunuyor mu? Şayet varsa, bu noktada asıl görev liderlere düşüyor.

Resesyon yaratıcı ekonominin gelişmesine yardımcı olabilir

Forbes’tan Benjamin Laker’ın haberine göre, araştırmalar gerçekten de resesyonun yaratıcı ekonominin gelişmesine yardımcı olabileceğini söylüyor.

Son yıllar yaratıcı endüstriler için oldukça zor geçti. Önce 2007'de başlayan finansal çöküş ve ardından 2020 yılında başlayan küresel salgın, birçok şirketin kapılarını kalıcı olarak kapatmasına neden oldu. Şimdi, sektör başka bir krizle karşı karşıya: Potansiyel bir küresel durgunluk. Peki resesyonda bir lider ne yapmalı?

Atlantik'in her iki yakasındaki mevcut ekonomik iklim belirsizliğini koruyor ve birçok endüstri büyük sarsıntılar yaşıyor. Birleşik Krallık'ta enflasyon, reel ücretler düşerken yüzde 10'a kadar yükselmiş durumda. Pound, ABD Doları karşısında değer kaybederek ithal malları daha pahalı hale getiriyor ve bugüne kadar yüzde 14 oranında düşen euro da benzer bir kaderi paylaşıyor.

Bu arada ABD'de borsa, Çin ile olan ticaret gerilimlerinin yatırımcı güveni üzerinde baskı oluşturmasıyla dalgalı bir seyir izliyor. Mart ayından bu yana, Fed, Haziran, Temmuz ve Eylül aylarında art arda 75 baz puanlık üç faiz artışı da dahil olmak üzere faiz oranlarını beş kez artırma yoluna gidiyor. Fed'in enflasyon eğrisinin gerisinde olduğu ve daha yüksek faiz oranlarının ekonomik büyümeyi yalnızca daha da yavaşlatmaya neden olacağı savunuluyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), dünya ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,2'ye düşürüyor. Ancak IMF, değerlendirmesinde yalnız değil; OECD de büyüme görünümünü düşüren kuruluşlar arasında yer alıyor.

Girişimci lider Marc Bernegger, “Faiz oranlarının, enflasyonun ve emtia fiyatlarının yükselişi her zaman durgunluğa işaret ediyor ve bunlar şüphesiz şu anda ulusal sınırlardan bağımsız olarak gerçekleşiyor” diyor. Ancak Bernegger, durumun kasvetli göründüğüne inansa da, yaratıcı ekonomi için umut olduğunu söylüyor.

Tüketiciler eğlence ve gerçeklerden kaçma eğiliminde

İlk olarak, zorlu mali zamanlarda tüketiciler eğlenceye ve gerçeklerden kaçmaya eğilimli oluyor; bu da yenilikçi ürün ve hizmetlere her zaman talep olacağı anlamına geliyor. İkincisi, birçok şirket kitlelerine ulaşmak için dijital platformlara yöneliyor ve bu da yaratıcı ekonomi için önemli bir fırsat sunuyor. Son olarak, bu çalkantılı zamanlarda bile, tutumlu inovasyon teorisine göre yaratıcılık aslında yaratıcılığı artırabilme potansiyeline sahip bulunuyor. Bu da basit ve uygun fiyatlı ancak yine de tüketicilere değer sunan ürün ve hizmetler geliştirme sürecinden geçiyor.

Paylaşma ekonomisi

Bununla birlikte, tutumlu inovasyon, sadece yeni ürün ve hizmetler geliştirmekle değil, aynı zamanda yeni şeyler yapmanın yollarını bulmakla da ilgili. Örneğin, Airbnb, Uber ve WeWork'ün büyümesine yardımcı olan, kaynaklara sahip olmak yerine paylaşmaya dayanan paylaşım ekonomisinin yükselişini düşünmek gerekiyor.

Ayrıca, British Council tarafından desteklenen kapsamlı bir araştırmaya göre, tutumlu inovasyon, belirsizliği aşmak isteyen tüm sektör liderleri için değerli bir araç olarak öne çıkıyor. Tutumlu inovasyonun yaratıcılık ve girişimciliğin önemli bir itici gücü olduğu kabul edildiğinde, mevcut ekonomik iklim, belirsizlikler barındırsa da, liderlerin hala yararlanabileceği fırsatlar olduğunu gösteriyor.

Tutumlu inovasyon için temel bileşenler: Ağ ve bilgi alışverişi

British Council programına önemli bir katkıda bulunan Avrupa-Asya Araştırmaları Merkezi (CEAS), sektörde tutumlu inovasyonun nasıl geliştiğini araştırıyor ve ekonomik belirsizliğin yaratıcıları körüklediğini buluyor. Bunun nedeni, yaratıcıların kaynaklarını daha fazla genişletmeye ve kayda değer yaratıcılığa ulaşmaya çalıştıkları için tutumlu inovasyonun genellikle zorunluluktan doğması olarak gösteriliyor. 2008 ekonomik krizi sırasında, İspanya'daki moda tasarımcılarının tüm koleksiyonları geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşturması ya da Yunanistan'da reklam ajanslarının küçük işletmelere daha sonra ‘kriz estetiği’ olarak adlandırılan bono yanlısı hizmetler sunmaya başlaması, yaratıcı ekonomiye güzel örnekler olarak kabul ediliyor.

Hükümetlerin tutumlu yeniliği teşvik etmede bir rolü bulunuyor: Kılavuz niteliğinde bir deneme yanılma, deney ve yineleme süreci. Başka bir deyişle, bu yaratıcı bir süreç anlamına geliyor. İşte bu yüzden mevcut belirsizlik ortamı, yaratıcı endüstrilerin gelişmesi için fırsatlar sunuyor. Böyle belirsizlik dönemlerinde hükümetlerin yapabileceği şey, yaratıcılığa ve girişimciliğe elverişli bir ortam yaratmaktır olarak kabul ediliyor. Bu da eğitim, araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmak ve kamu ve özel sektör arasındaki iş birliğini teşvik etmek anlamına geliyor.

Tüketicilerin ihtiyaç ve istekleri değişiyor

Mevcut durum iç karartıcı görünse de yaratıcı endüstriler ve benzer ilkeleri benimseyen diğer sektörler için bu karamsar tablonun bir nimet olabileceğine inanılı8yor. Peki tüm bunlar liderler için ne anlama geliyor?

Britanya Enerji Ekonomisi Konseyi Başkan Yardımcısı Yelena Kalyuzhnova, her şeyden önce, tüketicilerin ihtiyaç ve isteklerinin bir durgunluk sırasında değişeceğini anlamanın önemli olduğunu söylüyor. Kalyuzhnova, liderlerin inovasyon stratejilerini buna göre yönlendirmeye hazır olmalarını öneriyor. Örneğin, lüks yerine değere odaklanmak için pazarlama yaklaşımlarını ayarlamak, makul bir yaratıcı seçenek olarak öne çıkıyor.

Deney ve iş birliği

İkincisi, liderlerin denemekten korkmaması gerekiyor. Kalyuzhnova, “Tutumlu inovasyon, daha azıyla daha fazlasını yapmakla ilgilidir, bu yüzden ezberlerin dışında düşünün ve alternatif yaklaşımları keşfedin” diyor.

Üçüncüsü, iş birliğini benimsemek olarak öne çıkıyor çünkü iki kafanın bir kafadan ve üç kafanın da iki kafadan daha iyi olduğu kabul ediliyor. Kalyuzhnova, “Kaynaklar kısıtlı olduğunda, yeteneklerinizi bir havuzda toplamak ve ortak bir hedef doğrultusunda birlikte çalışmak önemlidir” diyor.

Hikaye anlatımının gücü

Son olarak ise liderlere hikaye anlatımının gücünü unutmamaları tavsiye ediliyor. Bu sıkıntılı zamanlarda insanlar umut ve ilham veren anlatılar arıyor. En iyi hikayelerin insanlara ortak insanlığını hatırlattığını ve hayal kurmaları için onlara ilham verdiğini unutmamak gerekiyor. Bu nedenle, liderlere, tutumlu inovasyon hikayelerinizi anlatmaktan korkmamaları tavsiye ediliyor.

Özetle, resesyon dönemleri çoğu endüstri için zorlayıcı olsa da, yaratıcı ekonominin geçmişin zincirlerinden kurtulmasına ve yeni bir büyüme ve refah çağını benimsemesine yardımcı olabileceği düşünülüyor çünkü durgunlukların yenilik dönemlerine yol açma eğiliminde olduğu kabul ediliyor. Ayrıca, liderler ekonomik sıkıntı zamanlarında genellikle yeni fikirlere daha açık oluyor çünkü risk almaya daha istekli bir tavır benimsiyor. Yaratıcı endüstriler söz konusu olduğunda ise risk almak oldukça önemli bir işleve sahip bulunuyor. Aslında, Apple, Google ve Tesla dahil olmak üzere dünyanın en yenilikçi şirketlerinin çoğunun, bazı açılardan tutumlu yeniliği benimsediğini de söylemek gerekiyor.

UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı'nda Türkiye'den 7 şehir

 

Çin ekonomisi bocalıyor, yeni moda ‘tutumlu’ olmak

 

Başarısız liderleri koltuğa yapıştıran 4 şey

 

Liderleri yaptıkları değil yapabilecekleri için işe alın

 

Kariyer değişikliği için atılması gereken 6 adım

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/resesyon-donemleri-yaraticiligi-korukluyor/1700171