Yazdır

Esenpak: Yatırımcıya da yatırım yapıyoruz

Tarih: 20 Ekim 2022 - 07:45

Teknoloji, dijitalleşme, görüntülü hesap açma, canlı yayınlar, seminerler, usta isimler... Sektörün önde gelen aracı kurumlarından A1 Capital Yatırım’dan fark yaratan adımlar... Genel Müdür Esenpak kurumu, yaptıklarını ve yapacaklarını anlatıyor.

VOLKAN KARSAN – FINANSGUNDEM.COM / KAZANDIRAN SOHBETLER

Enflasyon yüksek, faizler düşük seyrettiği sürece yatırımcının ilgisi Borsa İstanbul’a artıyor. Halka arzlar ve bazı sektörlerin ilgi çekici olması yatırımla ilgili bilgili olmanın önemini daha da artırıyor. Bu konularda merak ettiklerimizi Güler Yatırım Holding’in lokomotif şirketi A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Serkan Esenpak’a yönelttik…

“BİZ, BİR HAFTA ARAYLA NAZLI BOLAK (GENEL KOORDİNATÖRÜMÜZ) İLE YILBAŞINDA GÖREVE GELDİKTEN SONRA TAMAMEN DİJİTALE YÖNELMİŞ DURUMDAYIZ”

- Sayın Esenpak, A1 Capital’de göreve gelişiniz ve son dönemde yapılan başarılı halka arzlarla ilgili konuşarak başlayabilir miyiz?

- Vakıf Yatırım’da 24 yıl çalıştım, son olarak satış ve pazarlamadan sorumlu direktörlük görevinde bulundum. Sektörün ilk 10 aracı kurumundan biri olan A1 Capital’den gelen teklifi çok uygun buldum. Sonuçta kurulduğu günden beridir de sürekli bir yukarı ivme sağlamış ve yaptığı işin hakkını veren bir kurum. Bana uygun gelmesinin bir nedeni de 24 yıl kamuda çalışıp doyuma ulaşmış bir profesyonel olarak Genel Müdürlüğün hem kendime daha fazla şeyler katabileceğine hem de çok güzel bir konumda olan şirketi bir kademe daha ileri götürebileceğime inanmam oldu.

Halka arzların hızlanması süreci yaklaşık iki yıl önce başlamıştı. Talebin son derece yüksek geldiği ve halka arzların başarılı olarak seyrettiği bir dönemdeyiz. Tabii benim de katkım vardır ama sonuçta bu bir ekibin başarısı. Doğru şirketi seçebilmek, buna müteakip kuruldan izinleri alabilmek, bu çalışmaları yürütebilmek de son derece önemli…Halka arzlar biraz da konjonktürel bir durum, belli dönem gündemde olur, belirli bir dönem hiç olmaz. Keza bundan önceki dönemlerde de hep böyle seyretmiştir.

Banka sermayeli olmayan bir özel aracı kurum için en önemli konu kendini tabana yayabilmek.

Müşteri sayınız ne kadar artarsa, ürün çeşitliliğini ne kadar genişletebilirseniz ve ne kadar çok yatırımcıya hizmet verebilecek duruma gelirseniz aracı kurumunuz o kadar kaliteli bir yerde oluyor. Biz, bir hafta arayla Nazlı Bolak (Genel Koordinatörümüz) ile yılbaşında göreve geldikten sonra tamamen dijitale yönelmiş durumdayız. Eğitimlere ağırlık verdik. Kurumumuzu hem tanıtalım hem müşteri tabanımızı geliştirelim hem de mümkün olduğunca kaliteli hizmet verelim şeklinde bir vizyonumuz var.

Eski sistemde kağıtla canlı imza, kimlik teyidi zaman alan işlerdi. Çünkü mevzuat gereği müşteriyi tanıma kuralınız var. Her müşterinizle ilgili bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Görüntülü hesap açma, bu gereksinimleri sağladığı için çok önemli. Nisan ayında tam olarak hizmete giren bu uygulama müşteri edinimi konusunda ciddi ivme sağlayacaktır.

“GÖRÜNTÜLÜ HESAP AÇMA BİR ARACI KURUMUN MÜŞTERİYE ULAŞMASI AÇISINDAN FEVKALADE ÖNEMLİ BİR DURUM”

- Dışarıdan yeni bir yatırımcı olarak gözlemlendiğinde görüntülü hesap açmak çok ilginç bir imkan, dijitalleşme sürecinde diğer yenilikler neler olacak?

- Görüntülü hesap açma imkanı, aracılık sektörünün en büyük beklentisiydi. Nedeni de şu, bankalar çok daha uzun süredir görüntülü hesap açma vasıtasıyla müşteri edinimi gerçekleştirebiliyorlardı. Üstelik bankaların yurt genelinde yayılmış çok kuvvetli şube ağları da var. Çıkan izinleri müteakip bu imkanı aracı kurumların da kullanabiliyor olması hem şirketler hem de sektör için çok faydalı oldu. Özellikle de banka sermayeli olmayan aracı kurumlar için… Biz 22 irtibat bürosuyla hizmet veren bir kurumuz. Ama bugünkü teknolojik gelişmeler sonucu insanlar iki sokak ötedeki yere bile gitmekten imtina ediyorlar. Alışverişlerin internete döndüğü bir yerde görüntülü hesap açma çok önemli bir yer tutuyor, müşteriler tarafından aranıyor… Görüntülü hesap açımı ile ilgili Sermaye Piyasası Kurulu ve MASAK düzenlemeleri var. Aracı Kurumlar bu düzenlemelere uymak zorunda, müşteri olarak siz ise bulunduğunuz yerden -zaten akıllı telefon kullanmayan neredeyse kalmadı- hesabınızı 10-15 dakika gibi bir sürede açıp, aktive edip, aynı hesap üzerinden işlemleri gerçekleştirmeye başlıyorsunuz. Bu nedenle görüntülü hesap açma bir aracı kurumun müşteriye ulaşması açısından fevkalade önemli bir durum. Eski sistemde kağıtla canlı imza, kimlik teyidi zaman alan işlerdi. Çünkü mevzuat gereği müşteriyi tanıma kuralınız var. Her müşterinizle ilgili bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Görüntülü hesap açma, bu gereksinimleri sağladığı için çok önemli. Nisan ayında tam olarak hizmete giren bu uygulama müşteri edinimi konusunda ciddi ivme sağlayacaktır. İlk aylarda yaşanan teknik sorunlar da aşıldı uygulama gelişiyor, fevkalade hızlanıyor. Kısa süre sonra yeni açılan hesapların yüzde 90-95’inin bu yolu izleyeceğine inanıyoruz.
Kendini tabana yaymak isteyen, mümkün olduğunca fazla müşteriyle çalışmayı temel bir ihtiyaç kabul eden bir aracı kurum için böyle bir imkanın olması çok önemli.

“KURUMUMUZ KENDİNE YAPTIĞI YATIRIM KADAR YATIRIMCIYA DA YATIRIM YAPIYOR. ORTADA YATIRIMCI OLMAZSA SİZ DE VARLIĞINIZI SÜRDÜREMEZSİNİZ”

- Diğer dijital gelişme ve yeniliklere gelirsek, başka neler var?

- Müşteri görüntülü hesap açma ile bünyeye katıldıktan sonra, artık farkı ortaya koymak lazım. Çünkü bildiğiniz gibi rekabet unsuru da var. İyi hizmeti eğer siz veremiyorsanız, bir rakibiniz veriyorsa müşteri ister istemez o taraflara kayacaktır. Görüntülü hesap açma bir kurumun tekelinde değil, bir kişi yarım gününü ayırsa tüm aracı kurumlarda hesap açabilir. Burada da dijitalleşmenin diğer adımları devreye girmiş oluyor. Tamamen mobile dönmüş bir dönemde olduğumuz için mobil aplikasyonları uygulamaya almamız önemli oluyor. Data sağlayıcıların da birçok uygulaması var. Bunların hepsine zaten entegreyiz, müşterilerimiz kullanıyor ancak burada bizim neyi ön plana çıkardığımızı açıklamak isterim. ‘Hisse Koçu’ adında bir uygulamamız var. Yazılımı bize ait, haberlerle destekliyoruz. Gün içinde önerilerimizi buradan yayınlıyoruz.

Kendi aplikasyonumuz üzerinden müşterilerimize hizmet vermek istiyoruz. Bunu daha önceki dönemlerde denemiştik, şimdi yazılımını tamamen geliştirdik. Bu yeni versiyonuyla birlikte tüm müşterilerimize ulaşarak fark yaratma gayreti içindeyiz.

Önemli bir konu daha var, bu da sosyal medya platformlarında Nazlı Bolak’ın moderatörlük yaptığı canlı yayınlarımız... Yatırımcıların da soru sorabildiği interaktif yayınlara şirket üst düzey yöneticilerimizin yanı sıra İslam Memiş, İsmet Demirkol gibi konuklar da alıyoruz. Her gün 15:00, perşembe günleri 16:00’da olan yayınlara genelde Genel Müdür Yardımcılarımız Baki Atılal ve Mehmet Taylan, Yatırım Stratejileri Direktörümüz Mustafa Keskintürk katılıyor.
Ciddi emek harcıyoruz, önemli bilgiler veriliyor. Kurumumuz kendine yaptığı yatırım kadar yatırımcıya da yatırım yapıyor. Zaten böyle bir aracı kurum bunu yapmak zorunda. Ortada yatırımcı olmazsa siz de varlığınızı sürdüremezsiniz. Eninde sonunda yatırımcıya da bir yatırımınızın olması gerekiyor.

“TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARI GELİŞMESİNİ SON DERECE GÜÇLÜ ŞEKİLDE DEVAM ETTİREN HER TÜRLÜ İMKANI DA SAĞLAYAN BİR PİYASA”

- Yeni yatırımcılara yurt içi yatırımlar yapmaları kadar yurt dışına da yatırım yapmalarını öneriyor musunuz?

- Bunun net cevabı hayır olacak. Nedeni de şu biz öncelikle domestik (yerel) olarak çalışan bir kurumuz. Yurt dışıyla ilgili gerekli çalışmalarımızı yapıyoruz ama Türkiye sermaye piyasaları gelişmesini son derece güçlü şekilde devam ettiren her türlü imkanı da sağlayan bir piyasa. O yüzden yatırımcılar için, hisse senetleri piyasası olsun, VİOP olsun, Borsa İstanbul nezdinde geçen organize piyasalarda her türlü enstrümanın olduğunu düşünüyoruz. Rekabet gereği yurt dışı piyasalarla ilgili de bir çalışma yapabiliriz ama şu anda yurt içinde -şahsi görüşüm olarak da söyleyeceğim bunu- her türlü yatırım imkanı var. Sabit getirili ürünlerden tutun, eurobondlara kadar, vadeli işlem opsiyon piyasası olsun her türlü çeşitliliği buradaki ürünlerle sunduğumuza da inanıyorum.

Bir yatırımcının Borsa İstanbul'da alacağı bir senette aldığı riskle hiçbir regülasyona tabi olmayan bir varlıkta aldığı risk birbirinden çok farklı olacaktır. Her zaman için yatırımcılara tavsiyem neyi nereden aldıklarını etüt edip, izne tabi yetkin kişilerce yapılıp yapılmadığını ölçebilecekleri yerlerle çalışmaları olur.

“BİZ ARACI KURUMLAR OLARAK KRİPTO İŞİNİ HİÇBİR ZAMAN YAPMADIK, BUNUNLA İLGİLİ BİR YASAL DÜZENLEMEMİZ DE YOK”

- Bir dönem kripto varlıklar yönelme çok yoğundu ama büyük hayal kırıklıkları da yaşandı. Bu konuda yatırımcının nasıl bir duruş sergilemesini öneriyorsunuz?

- Öncelikle yatırımcı bir birey olarak elindeki parayı nasıl ediniyor? Çalışarak, emek vererek bunun karşılığında para biriktiriyor. Bu biriktirdiği parayı ise daha olumlu değerlendirip, daha yukarılara götürebilmek için bir gayret içinde bulunuyor. Bazı piyasalarda çılgınlıklar oluştuğu zaman insanlar, kulaktan dolma, arkadaşlarından aldığı bilgilerle veya birisi “Ben çok kazandım, sen kazanmıyorsun” dediğinde “geri kaldım” korkusuyla çeşitli ürüne yönleniyorlar. Temelde kripto paralarla ilgili olumsuz bir şey de söylemek istemiyorum. Ama burası Sermaye Piyasası Kurulu’ndan lisans almış bir aracı kurum ve bizim gibi de organize piyasalarda işlem yapan daha birçok aracı kurum var. Herhangi bir çalışanımızın müşterisine vereceği tavsiye, ya genel yatırım tavsiyesi niteliğinde oluyor ya da daha özelleştirilir sözleşmeyle desteklendiği takdirde yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında oluyor. Aslında verilen hizmet profesyonellerin sunduğu öncesinde bir çalışma yapılmış elden geçmiş bir bilginin yatırımcılara yansıması oluyor.

Diğer tarafta biz aracı kurumlar olarak kripto işini hiçbir zaman yapmadık. Bununla ilgili bir yasal düzenlememiz de yok. Kripto varlık dediğimiz zaman ortada ne var, ne kadar güvenlidir? Bu sorunun net bir cevabı yok, bu alana daha temkinli bakmak gerekiyor. Kripto varlıkların regülasyonu yok. Bizde ise yaptığınız işlemler, denetlenen, A'dan Z'ye ne olduğu belli aracı kurumlar vasıtasıyla yapılıyor. Söylemek istediğim, bütün aracı kurumlar iyidir, güvenlidir. Bunların hepsi denetime tabi kurumlar. Bu kurumların arasındaki farklar teknolojiye, araştırmaya, personele yaptıkları yatırımlarla oluşuyor. Bir yatırımcının Borsa İstanbul'da alacağı bir senette aldığı riskle hiçbir regülasyona tabi olmayan bir varlıkta aldığı risk birbirinden çok farklı olacaktır. Her zaman için yatırımcılara tavsiyem neyi nereden aldıklarını etüt edip, izne tabi yetkin kişilerce yapılıp yapılmadığını ölçebilecekleri yerlerle çalışmaları olur.

 

“YATIRIMCI SABİT GETİRİLİ BİR ENSTRÜMAN ALMIYOR, MEVDUAT YAPMIYOR, HAZİNE BONOSU ALMIYOR İSE KAR VE ZARAR KARDEŞTİR”

- Biraz önce geri kalma hissinden söz ettiniz, tam bu noktada finansal okuryazarlık da devreye girmiyor mu? Bu konudaki çalışmalarınızdan da söz edebilir misiniz?

- Kişiler kendi emekleriyle oluşturdukları birikimlerini ailelerinin geleceği için bir yatırıma dönüştürüyorlar. Bu durumda kulaktan dolma bilgilerle atılacak adımlar daima zararlıdır. En azından bir hisse senedi alırken, bilançoya baktığınızda belirli kalemlerin değerini kendi gayretinizle anlayabilecek seviyede bilgi sahibiyseniz size verilen tavsiyeyi de değerlendirme imkanınız olacaktır.

Yoksa kendi bildiğiniz bir işte kazandığınız parayı tamamen bir rüzgara veya şansa bırakmış oluyorsunuz. Bunu hiç kimseye tavsiye etmiyoruz. Bu yüzden de bu konularla ilgili birçok eğitimler hazırlamaya çalışıyoruz. En canlı örnek 22 Ekim’de gerçekleşecek seminerimiz. Bu eğitimleri ücretsiz yapıyoruz.

Daha önce Galatasaray Üniversitesi’ne, Boğaziçi Üniversitesi'ne gittik yine üniversite ve liselerde seminerlere devam edeceğiz.  Bu kamusal da bir sorumluluk, küçük yaştan eğitime başlanması gerektiği düşüncesi ile meslek liselerine de çok önem veriyoruz.

Bu sektörde çalışan her kurumun, yöneticinin, personelin bir şekilde görevi de aslına bakarsanız. Bir kurum, insanların paralarını koydukları, yatırım yaptıkları yerle ilgili bilgi sahibi olmalarına ne kadar imkan tanırsa ve bu eğitimleri verebilirse hem kurum için hem de yatırımcılar için olumlu olur.

Sonuçta yatırımcı sabit getirili bir enstrüman almıyor, mevduat yapmıyor, hazine bonosu almıyor ise kar ve zarar kardeştir. Kişi, bir hisse senedi veya VIOP yatırımı yaptığı zaman, keza kaldıraçlı alım satımda -SPK lisanslı olarak hizmet verildiği için- bir işlem yaptığı zaman kar etme ihtimali olduğu kadar zarar etme ihtimali de var. Sonuç olarak alın teriyle biriktirdiği bir parayı getirecek ve finansal bir enstrümana yatıracak. Bununla ilgili ne kadar çok bilgiye sahipse bu yatırımın olumlu bir şekilde geri dönebilmesi o kadar yüksek ihtimalde olacaktır. Nasıl bir sanayici bir fabrika kurarken önce araştırma yapıyorsa, bir yatırımcının da bu mantıkla bakıyor olması gerekir. Hangi şirkete yatırım yapmalıyım? Bu şirketin bir yıl sonraki beklentileri nedir? Ülkede olabilecek hangi gelişmeler buraya olumlu yansır? Bir yatırımcı Aracı Kurumun araştırma departmanından bir rapor çıktığı zaman, tavsiye edilen beş senet varsa bunların içinden hangisinin kendine daha yatkın olduğunu seçebilecek yatırımlarını o tarafa yönlendirebilecek bilgi ve beceriye sahip olması, finansal okuryazarlıkla sağlanabilir. Buna da ihtiyaç var.

Bu bağlamda tekrar 22 Ekim'deki seminerimize vurgu yapmak isterim. Çok önemli bir organizasyon. Levent'te Kolektif House'da cumartesi günü saat 10:30 – 15:00 arasında, Araştırmadan sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Baki Atılal, Genel Müdür Yardımcımız Mehmet Taylan ve Yatırım Stratejileri Direktörümüz Mustafa Keskintürk konuşmacı olarak katılacak.

“ÜLKEMİZİN BİR ENERJİ AÇIĞI OLDUĞU MUHAKKAK, ŞU ANDA YENİLENEBİLİR ENERJİYE BİR EĞİLİM VAR, GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİ DE ÖNE ÇIKIYOR”

- Yatırımcılar için sektörel bir soru, pandemide özellikle bazı sektörler öne çıktı. Son halka arzlarda da enerji ve teknoloji sektörü revaçta, gelişmeler hangi sektörleri öne çıkarabilir?

- Burada söyleyeceklerime kesinlikle bir yatırım tavsiyesi olarak bakılmamalı. Birçok yenilenebilir enerji şirketi halka arz oldu. Ülkemizin bir enerji açığı olduğu muhakkak, şu anda da yenilenebilir enerjiye bir eğilim var. Bunların içinde güneş enerjisi santralleri öne çıkıyor. Grup olarak, Güler Yatırım Holding bünyesinde halka arz etmiş olduğumuz Pardus Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.’nin girişim portföyünde yer alan ASY Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş. adında bir şirketimiz var. Buradan da anlaşılacağı üzere Güler Yatırım Holding olarak çatı şirketimiz de enerji sektörünü olumlu olarak görmüş ve yatırımlarını bu tarafa yapmış durumda.

Pandemi çok ekstrem bir dönemdi. O zamanki sektör ayrışması kadar net bir ayrışmanın şu andaki piyasada olmadığını söyleyebilirim. Bunun için de gözde olan sektörler, gözden düşen sektörler olacaktır.

HUNER İtalya’yı fethetmeye, güneşi zapt etmeye gitti!

'Kıyıların fatihi' Boratav’dan cesur itiraflar: Her ay bir ‘kredi kartı’ yiyoruz

Enver İrdem: Türkiye çipte büyük bir başarı hikayesi yazıyor

Girişimci Türk kadınlarının Hepsiburada, bu platformda

Hayalleri hareketle buluşturan HKTM, BİST’te… Çelebi dev projeleri, gelecek planlarını anlatıyor

Prof. Dr. Keskin ile doktorlara saldırılar ve hekim göçü üzerine ufuk turu

Sağman: Türkiye olarak tamamen olağanüstü bir dönemden geçiyoruz

Türkiye’de elektrik ucuz mu, pahalı mı? Zaimler yanıtladı

Başkan Arıkan, Bodrum ormanlarını kurtaracak mucize çözümü anlattı

Kıyafetini avatarın seçsin, kripto parayla öde, drone eve getirsin

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/esenpak-yatirimciya-da-yatirim-yapiyoruz/1696437