Yazdır

Çelik: Bartın'daki kaza her boyutuyla değerlendirilecek

Tarih: 17 Ekim 2022 - 18:16

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik "Bartın'daki maden kazasıyla ilgili çalışmalar kamuoyuna şeffaf şekilde duyurulacaktır" diye konuştu

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Karar Yönetim Kurulu sonrasında açıklamalarda bulundu.

Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Bartın'daki maden kazasının aydınlatılması için her türlü soruşturma yapılacak. Cumhurbaşkanımız süreci en başından beri takip etti. Parti grubumuz bir komisyon kurulması için teklif verdi. Bu acı olay nasıl meydana geldi? Bu olayın oluşmasına sebep verecek unsurlar nelerdir? Bunlar ortaya çıkarılarak kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Anayasa ile ilgili konular gündemde. Başörtüsü konusunun bir anayasa değişikliği olması gerektiğini belirtip aynı zamanda bu değişikliğin ve aile ile ilgili düzenlemeleri de kapsaması gerektiğini ifade ettik.

28 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı’mızdan bir gün önce Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bir “Türkiye Vizyonu” konuşması yapılacak.

Terörle mücadele konusunda yürüttüğümüz çalışmalar dünya tarafından yakından takip ediliyor. BM'nin 51. maddesine göre terörle mücadelemizi sürdürüyoruz. Topraklarımızı korumak konusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz. TBMM'de bu tip mücadeleler için hayır oyu veren partilerin terör konusunda ya ilgisiz ya da bilgisiz davrandığı görüldü. Durum ve tablo net. Terörle mücadele tercih değil bir zorunluluktur.

Daha önce ABD ziyaretleriyle ilgili 'Kimin nereye gittiği bizi ilgilendirmez' demiştim. Fakat konu bizden çıktı, kendisini ziyaret edenler son derece manasız ve başarısız ziyaret olarak değerlendirdiler. İktidarı eleştirirken demokrasi ve şeffaflık kavramları kullananların kendi yönetimlerinde otokrat yaklaşım sergilediklerini sıkça görürüz. Bu kadar şeffaflık diyen birisi geziye katılanları atlatarak 8 saat ortadan kayboldu.

Şimdiye kadar bir açıklama yapılmadı. Bu kadar büyük gezi yapacağım, kanaat önderleriyle buluşacağım dediğiniz gezinin mutad ziyaretler dışında tek konuşulan maddesi genel başkanın kendi ekibinden, oraya giden gazetecilerden de haberiz şekilde 8 saat kaybolması oldu. Dolayısıyla enteresan şeffaf gezi olmuş. Şöyle bir cümle CHP tarafından söylenmişti; CHP adayı olacak kişinin kapasitesine bakılmaz, uluslararası aktörlerin kimi işaret ettiğine bakılır diye bir cümle. Bunu hangi CHP'li büyükşehir belediye başkanı söylemiştir? Bir yandan ABD otoritelerinden 'biz Türkiye'deki muhalefeti destekleyeceğiz' diye söylemişken, kendiniz Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğinizi her yere hissettirirken, bunun vatandaşa izah edilmesi gerektiğini ifade ettim. Tam tersinin olduğunu görüyorum. 8 saat kaybolmalar, benzeri yaklaşımlarla oraya gidenlerin, destekleyenlerin bile son derece başarısız bulduğu gezi olarak gündeme geldi.

CHP köklü siyasi parti, böyle partinin genel başkanının gezisinin düşük profilli, etkisiz, negatif tartışma yaratacak planlanması ayrı konudur. Müthiş bir siyasi hazırlıksızlık olduğu. Topluma doğru mesaj konusunda sınıfta kaldığı görülmüştür. En masum yaklaşanlar bile, şöyle deniyor; bu gezinin amacı neydi?

Kimin ne yaptığı bizi ilgilendirmez, bu kadar gündem olunca bu siyasetin gündemidir. Bir siyasi parti genel başkanının 8 saat kaybolması başka tartışmaları gündeme getirmiştir. O tartışmaları takip ediyoruz.

"Kayıp yılları nasıl vereceksiniz?"

Anayasa son şekli verildikten sonra ortaya koyulacak. Burada AK Parti tarafından büyük mücadele verilerek çözülmüş meselenin ardından bir teklif getirdi CHP. Türkiye'de o zamanlar yargı, askeri vesayeti kışkırtmak için ne tür siyasi girişimler, provokasyonlar yapıldığını hepimiz canlı yaşadık. Bunlardan sonuç alamayanlar AYM'ye götürerek ya da başka şekilde engellemeye çalıştılar.

Sayın Kılıçdaroğlu geçmişte yapılanı düzelteceğiz diyor, burada bir soru var, o süreçlerde sizin ortaya koyduğunuz tavırlar, bir nesil, iki nesil kadınlar geleceğini kaybettiler. Helalleştim diye kapatırsanız samimiyet ve cari açık ortaya çıkar. Kayıp yılları nasıl vereceksiniz?

Gerek vesayet konusunda biz iktidara gelirsek başörtüsü türban ayrımındaki geleneksel, çirkin siyasi tuzağı yeniden kurmaya çalışanlar var. Bakanlık yapmış bir CHP'li siyasi tuzağı yeniden diriltmeye çalışarak, 'Benim gibiler iktidara gelirsek türbanla uğraşmaya devam edeceğiz' dedi. Mutfakta ne olduğunu biliyoruz. Bu çirkinliğin karşısında CHP Genel Başkanı ve yönetimi hiçbir şey söylememiştir.

Velev ki onun dediği gibi bir ayrım olsa bile ne oluyor da siz yetki alıyorsunuz insanların kılık, kıyafetiyle mücadele etmek için. Sosyal demokratlarla alakaları yok, Avrupa'daki sağ partilerin programıyla benzeşiyorlar. Eski bir bakan olan üyeniz konuştuğu zaman niye suskun kalıyorsunuz.

"Teklifimizi Cumhurbaşkanımıza sunduktan sonra getireceğiz"

Demokrasi, şeffaflık, hukuk, adalet diye söyleniyor, ama programa gelince yönetilemez cari açık ortaya çıkıyor. Siyasette mesajımızı sötzle ulaştırıyoruz ama tarihe eylemlerimiz geçiyor. Biz teklifimizi Cumhurbaşkanımıza sunduktan sonra getireceğiz. Diğer teklifimizin ne mahsuru var, daha görmeden reddediyorlar. Ailenin güçlendirilmesinden bahsediyoruz.

İddia ediyorum, bizim getirdiğimiz ailenin desteği meselesini vatandaşa sunalım, Türk siyasi tarihinin en ezici sonucunu alır. İçinde aile geçen karşısında daha duyarlı olmaları gerekirdi. Orada da maalesf son zamanlarda yaşadığımız tartışmalar çerçevesinde kabul edilemez duyarsızlık olduğunu ifade etmek isterim.

"Putin AK Parti kazansın diye çalışıyor demeleri takıntılı bir yaklaşım olmuş"

Baktıkları her olayda 'Buradan AK Parti kazanacak' diye bir şey görüyorlar. Sayın Putin'in açıklamaları hassas değerlendirilmesi gereken mesele. Barıştan yana devlet olarak herhalükarda ateşkese gidilmesi daha sonra barışa gidilmesi için uğraşırken tahıl koridoru, Cumhurbaşkanımızın gaz meselesindeki iradesi budur. Birileri 'Putin AK Parti kazansın diye çalışıyor' demeleri takıntılı bir yaklaşım olmuş.

Cemevleri konusunda yapılan değerlendirme, cumhuriyet tarihinin en önemli olaylarından bir tanesidir. İhtiyaçların bir kısmı karşılanmıştır. Birliğimizi büyütme anlamında büyük bir adımdır. Herkesin duyduğu memnuniyeti gördük. Eksiği fazlası doğaldır, değerlendirilir. Devlette bir muhataplık oluşturulmuştur. Alevi kurumlarının asimilasyonuna değil, onların otantik geleneklerine saygılı bir şekilde geliştirilmelerine imkan verecektir.

Yunanistan'ın çocuksu açıklamalar yapan, ergen psikolojisiyle konuşan Genelkurmay Başkanları'nın olması Yunanistan'ı kaygılandırmalı. 

Madene ilk ulaşan sağlıkçılar, yaşadıklarını anlattı

 

Maden faciası... Yürekleri yakan fotoğraf: Bir ben kaldım!

 

Bakan Koca'dan maden patlamasına ilişkin açıklama

 

Madenciler kurtarma çalışmalarını anlattı

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/celik-bartindaki-kaza-her-boyutuyla-degerlendirilecek/1695833