Araştırmalarını Evolutionary Applications dergisinde yayımlayan bilim insanları, yaklaşık 200 kurbağayı incelediklerini bildirdiler.
Çernobil Nükleer Santrali’nde 1986’da gerçekleşen kazanın etkileri yeryüzünden hala tam olarak silinmedi. Çernobil’in etkilerini incelemeye devam eden araştırmacılar, yüksek radyasyon seviyelerine sahip bölgelere yaklaştıkça, kurbağaların pigmentasyonunda daha fazla melanin olduğunu ortaya çıkardı.
Times’ın haberine göre, hala tehlike unsuru taşıyan yasaklı bölge içerisinde yaşayan ağaç kurbağalarının, bölgenin dışından gelen kurbağalardan çok daha koyu bir cilt rengine sahip olduğu bildirildi.
TAMPON GÖREVİ GÖRÜYOR
Bilim insanlarının öne sürdüğüne göre, 10 ila 15 kurbağa kuşağı önce, kaza meydana geldiğinde, en koyu renge sahip olanların radyasyonun en kötü zamanında hayatta kalma ve sonra genlerini aktarma olasılıkları daha yüksekti.
Daha koyu cildin, insanları güneş radyasyonunun etkilerinden koruyabildiği gibi, kaza sonrasında yaşanan radyasyona karşı da bir tampon görevi gördüğüne inanılıyor. Böylece, kaza meydana geldiğinde sadece en koyu renkli kurbağalar hayatta kalabildi.
Araştırmacılar, “Sonuçlarımız, muhtemelen kaza anında yüksek düzeyde iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmanın, Çernobil’deki ağaç kurbağalarında daha koyu rengin ortaya çıkmış olabileceğini gösteriyor” diye ekledi.
Ukrayna'dan endişelendiren uyarı: Çernobil tehlikesi!
Çernobil çalışanları 600 saat sonra paydos etti
UAEA Başkanı: Çernobil'deki personelin çalışma koşulları kötüleşiyor