FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Çin'in ekonomik yavaşlaması dünya ekonomilerinden önce Asya ülkeleri üzerinde etkili oluyor. Bu etki, Asya’da bazı ülkelerin sivrilmesini sağlarken Çin’in uzun yıllar sonra, diğer Asya ülkelerinden daha yavaş bir büyüme oranı yakalamasıyla sonuçlanıyor.
Modern Diplomacy’den Tridivesh Singh Maini’nin haberine göre, Çin ekonomisi geçen yıldan bu yana önemli ölçüde yavaşladı. Çin'in yavaş büyümesinin temel nedenleri, sıfır Kovid politikası hedefine ulaşmak için uyguladığı sıkı karantinalar oldu.
Bu noktada, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in özellikle gayrimenkul sektörüne yönelik kredileri sıkılaştırma politikasının gayrimenkul sektörü ve bir bütün olarak ekonomi üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu (tahminlere göre, gayrimenkul sayımlarına göre) söylenebilir. Ülkenin GSYİH’sının yüzde 29’unu karşılayan gayrimenkul sektörü, Moody's tarafından bir dizi Çinli gayrimenkul geliştiricisinin notunun düşürülmesiyle iyice çöküş sürecine girdi. Evergrande dahil olmak üzere bir dizi şirket, ‘spekülatif ve yüksek krediye tabi’ anlamına gelen B3 kategorisinin bir parçası haline geldi.
Rota düzeltmesi
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, bu gelişmeler üzerine, 2022 yılı Ağustos ayında Çin Başbakanı Li Keqiang, yavaşlama hakkında şu yorumlarda bulundu: “Ekonomik toparlanmanın temelini sağlamlaştırmak için aciliyet duygusu güçlendirilmeli. Daha fazla yavaşlamanın ciddi sosyal sorunlara yol açabileceğine dair artan bir farkındalık var. Sıkı karantinalar ise işsizliğin artmasına neden oldu.”
Süreç, emlak sektörü ve küçük ve orta ölçekli İşletmelere yönelik adımlar gibi yavaşlamayı önlemek için atılan bir dizi adımla yumuşatmaya çalışıldı. 2022 yılı Ağustos ayında Çin hükümeti, durdurulan projeleri tamamlayabilmeleri ve ev alıcılarına teslim edebilmeleri için Çinli gayrimenkul geliştiricilerine 29 milyar ABD doları tutarında destek teklif etti.
Bu yılın başlarında ise Çin hükümeti, Çin'deki küçük işletmelere mali tavizler ve vergi muafiyetleri sağlayacağını duyurdu. Bu rota düzeltmesinin arkasındaki kilit faktörlerden birinin, Komünist Partinin Mao Zedong'dan sonra en güçlü lideri olarak kabul edilen Xi Jinping’in koltuğunu sağlamlaştırmak olduğu kabul ediliyor.
Çin ekonomisi için zorluklar devam ediyor
Uluslararası kuruluşların raporları, Çin'in 2022 yılı büyümesinin önceki tahminlerin ve hedeflerin oldukça altında olduğunu açıkça işaret ediyor. Dünya Bankası Raporu’na göre, 2022'de Asya-Pasifik bölgesi için büyüme muhtemelen yüzde 3'ün biraz üzerinde seyrederken Çin'in büyümesinin ise yüzde 2,8 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Oysa yıl başında Çin ve uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan tahminler Çin ekonomisinin yüzde 5 oranında büyüyeceğine yönelikti.
Çin'in büyümesinin yüzde 3'ün biraz üzerinde olacağını tahmin eden Asya Kalkınma Bankası (ADB) raporu, Kamboçya, Bangladeş, Nepal, Myanmar, Sri Lanka gibi ülkelerden oluşan 'gelişmekte olan' Asya'nın yüzde 5’in üzerinde büyüyeceğini öngörüyor. Çin'in Asya'nın geri kalanından daha yavaş büyüdüğü en son zamanın 1990 yılı olduğunun altını çizen rapor, o yıl Çin'in yüzde 3,9’luk büyüme oranı yakalamasına karşın, Asya’nın geri kalanının yüzde 6,9 oranında büyüdüğünü söylüyor. Çin, Hindistan, Endonezya, Tayland, Filipinler ve Vietnam'ı içeren Asya ekonomilerinin ise 2022 yılında yüzde 4,3 ve 2023 yılında yüzde 4,9 oranında büyümesi bekleniyor.
Çin'deki bazı yabancı yatırımcılar, pandemi nedeniyle uygulanan tecrit ve kısıtlamalardan şikayet ediyor. Kısa vadede, operasyonlarını büyük ölçüde değiştirmeleri pek olası olmasa da alternatif yollar aramaları muhtemel gözüküyor.
Çin'in aksine, bölgenin geri kalanı Kovid-19 kısıtlamalarının hafifletilmesinden faydalanıyor. ADB raporunda, “Pandemi kısıtlamalarının hafifletilmesi, bağışıklığın artırılması, Kovid-19 ölüm oranlarının düşmesi ve Omikron varyantının sağlık üzerinde daha az ciddi olan etkisi, bölgenin çoğunda gelişmiş hareketliliğin temelini oluşturuyor” deniliyor.
ASEAN ve Güney Asya, Çin'in yavaşlamasından yararlanabilir mi?
Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkeleri vakası ise özellikle önemli bir yer kaplıyor. Çünkü bu ülkelerin Kovid politikaları Çin'inkinden temelden ayrılıyor. Sınırların açılması, bölgedeki turizm sektörüne, özellikle Malezya ve Tayland'a destek veriyor. Bu ülkeler için bu oldukça bir gelişme olarak öne çıkıyor çünkü turizm bu ekonomilerin GSYİH'sının önemli bir yüzdesini oluşturuyor. Burada, Kovid-19'un ardından bir dizi şirketin Çin'den çıkması ve coğrafi konumu ve diğer ekonomik avantajları nedeniyle Vietnam'ın tercih edilen bir destinasyon haline gelmesi, salgınla ilgili uygulanan politikalardaki farklılığın sonuçlarını göstermesi bakımından büyük önem taşıyor.
Bu ülkelerin borsaları da görece iyi bir performans sergiliyor. 2022 yılı Nisan ayında JP Morgan ve Goldman Sachs'tan analistler Endonezya, Vietnam ve Singapur'u favori pazarlar olarak seçerken, geçen ay Credit Suisse bölgedeki favori pazarın Tayland olduğunu belirtiyor.
Sonuç olarak, Çin'in yalnızca Asya'da değil, küresel olarak da ekonomik büyümeyi yönlendirdiği şüphe götürmese de, kısa vadede ekonomik zorlukların azalması olası gözükmüyor. Ekonomik yavaşlamadan sadece Kovid değil, Xi Jinping'in ekonomi politikaları da sorumlu tutuluyor. Çin'in Kovid-19 politikalarından en fazla yararlananların ise özellikle Vietnam ve Endonezya gibi ASEAN bölgesi ülkeleriyle birlikte özellikle yatırımcı dostu politikalarla daha fazla şirketi çekebilecek olan Hindistan ve Bangladeş gibi Güney Asya ülkeleri olacak gibi gözüküyor.
Çin ekonomisi bocalıyor, yeni moda ‘tutumlu’ olmak
Çin ekonomiye olan desteğini artıracak
Çin ekonomisi için büyüme tahminleri düştü