FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD, Avustralya ve Japonya, Çin’in Pasifik’te geri adım atmayan tutumuna karşı askeri alanda işbirliğini güçlendirme kararı aldı. Savunma Bakanları düzeyinde yürütülen görüşmeler sonrası anlaşan üç ülke, Asya-Pasifik’teki Çin etkisine karşı askeri işbirliğini artırma konusunda anlaştı.
The Telegraph’tan Nicola Smith’in haberine göre, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Hawaii'de bulunan Pasifik Bölgesi ABD askeri karargahında Avustralyalı ve Japon meslektaşlarını karşılarken şunları söyledi: “Çin'in Tayvan Boğazı'nda ve bölgenin başka yerlerinde giderek artan saldırgan ve zorba tutumundan derin endişe duyuyoruz.”
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles ise, “Bizim odak noktamız küresel kurallara dayalı düzenin korunması. Ancak Çin'in etrafındaki dünyayı şekillendirmeye çalıştığı için bu düzenin Hint-Pasifik'te de baskı altında olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
ABD, FBI’ı da devreye sokuyor
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, kısa süre önce Washington, ABD'nin diplomatik varlığını yoğunlaştırmayı planladığı Pasifik Adası ülkeleri için 810 milyon dolarlık bir yardım paketi açıklamıştı.
Pasifik ülkeleriyle FBI eğitimi için 2,8 milyon dolarlık bir fon da içeren bu taahhüt, bölgenin çok sayıda önemli savaşa sahne olduğu İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ABD'nin ev sahipliği yaptığı ve 14 Pasifik liderinin ilk kez bir arada olduğu zirve sırasında yapıldı.
Ancak bölgeye dair çalışan uzmanlar, bu hamlelerin, Çin’in Hint-Pasifik'teki askeri ve ekonomik ilerlemeleriyle ilgili artan endişelerin ortasında, Çin yatırımlarını ve operasyonlarını etkisizleştirmek noktasında yeterli olmayabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Çin'in siyasi örgütlenmesi ABD'den çok farklı
Solomon Adaları'nın önde gelen muhalif politikacılarından Peter Kenilorea, tarihi zirve ve artan yardımın ABD'nin Pasifik Adaları'nın önceliklerini dinlediğini gösteren memnuniyet verici bir gelişme olduğunu söyledi ancak bölgeye yönelik dikkat ve destekteki bu artışın Çin’e karşı koymak için yeterli olup olmadığını zamanın göstereceğini söyledi. Kenilorea, “Çinlilerin yerel siyasi örgütlenmelerinin ve kişisel etkiye olan dikkatlerinin ABD’nin sergilediği yaklaşımdan ve Pasifik Adaları'nın diğer Batılı geleneksel ortaklarından çok farklı olduğu da göz ardı edilmemelidir” dedi.
Solomons Adaları Başbakanı Manasseh Sogavare döneminde ülke, son yıllarda dikkat çekici bir şekilde Çin'e yaklaştı. Bu yılın başlarında Solomon Adaları ve Pekin arasında imzalanan güvenlik anlaşması, Çin birliklerinin ve deniz savaş gemilerinin Avustralya kıyılarına 1.200 milden daha az bir mesafeye kadar yaklaşabilmesinin önünü açabileceği öngörüsü üzerine bölge üzerinde hesapları olan ülkeleri alarm durumuna geçirmişti.
En son finansman teklifi, ada devletlerinin iklim direncini ve deniz güvenliğini yeniden inşa etmek için Kongre'ye, 10 yıla yayılan ve 600 milyon doları bulan bir yardım talebini içeriyor.
King's College London Uluslararası İlişkiler Profesörü Ramon Pacheco Pardo konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Benim görüşüme göre, ABD’nin girişimi tek başına çok fazla bir fark yaratmayacak çünkü ödenecek miktar Çin yardımları ve yatırımlarıyla karşılaştırıldığında oldukça küçük kalıyor.”
Sıfır toplamlı bir oyun
Londra merkezli Chatham House düşünce kuruluşu Asya-Pasifik Direktörü Ben Bland ise ABD ve Pasifik ülkeleri arasındaki anlaşmayı, ‘Washington'un bu önemli denizcilik bölgesindeki etkinliğini artırmada’ olumlu bir adım olarak nitelendiriyor. Bland yine de ABD'nin bölgede ‘kalıcı güce’ ihtiyacı olacağını ve Pasifik bölgesi ortaklarını daha fazla dinlemesi ve Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya ile koordine olması gerektiğini sözlerine ekliyor.
Bland, “Çin'e nasıl karşı koyabileceklerine kafayı takmak yerine, ABD ve benzer düşünen diğer ortaklar, özellikle bölgenin ihtiyaç duyduğu ve istediği şeyleri sunabilmeye odaklanmalılar. Hint-Pasifik bölgesinde ülkeler, ABD ve Çin ile işbirliğinin sıfır toplamlı bir oyun olmasını istemiyor” şeklinde konuşuyor.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris geçen hafta Japonya ve Güney Kore'ye ziyarette bulunmuş ve ABD'nin Tayvan Boğazı da dahil olmak üzere Asya'da korkmadan ve tereddüt etmeden hareket edeceğini söylemişti. Pekin ise Tayvan'ı Çin'in bir parçası olarak gördüğünü ve aralarında sadece ince bir su kanalından başka bir şey olmadığını ve olamayacağını açıklamıştı.
Pasifik'te Çin-ABD rekabeti kızıştı
Pasifik Adaları'na 810 milyonluk yardım
Japonya, ABD ve Güney Kore, Asya-Pasifik'te statükonun değiştirilmesine karşı
Rusya: ABD'nin Hint Pasifik'teki eylemleri tehdit oluşturuyor
Çin'den Pelosi'nin Pasifik ziyaretine yakın takip
Pelosi'nin Pasifik ziyareti programında Tayvan yer almadı