Yazdır
İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'in çok hasta olduğu ve ameliyat sonrası doktor gözetimine alındığı iddia edildi.
New York Times gazetesinin İran'dan dört kaynağa dayandırdığı habere göre, 83 yaşındaki Hamaney geçen hafta rahatsızlanmasının ardından tüm görüşmelerini ve halka açık toplantılarını iptal etti. İran siyasetinin en üst düzey ismi olan ve 1989'da Ruhullah Humeyni'nin ölümünden bu yana görevi sürdüren Hamaney'in yataktan kalkamadığı ve durumunun kritik olduğu belirtildi.
Habere göre İran lideri geçen hafta yaşadığı korkunç mide şikayetleri sonrası bağırsak tıkanması teşhisiyle ameliyata alındı. Ameliyat sonrası durumu ciddiyetini koruyan Hamaney'in sürekli doktor gözetiminde tutulduğunu söyleyen bir kaynak, biraz düzelme görülse de İran liderinin yatakta doğrulacak durumda bile olmadığını ve çok zayıf düştüğünü, doktorların endişeleri sürdürdüğünü söyledi.
İran'ın dini lideri Hamaney, dış ilişkiler, askeri konular ve nükleer anlaşma gibi dünya gündemindeki konularla ilgili ülkenin son karar mercii olarak kabul ediliyor.
Bu son ziyareti olabilir
Ayetullah Hamaney'in iki hafta önce Meşhed kentinde katıldığı bir dini etkinlikte de beraberindekilere, bunun dini merkeze yaptığı son ziyaret olabileceğini söylediği aktarıldı. Kaynaklar, bu ziyaretten sonra Tahran'a dönüşte Hamaney'in hastalandığını ve durumunun hızla kötüye gittiğini kaydetti.
Hamaney'in durumu İran'da “Dini lider ölüm döşeğinde” iddialarına yol açarken dün Özbekistan'daki Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine katılan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi iddiaları yalanladı. Reisi, böyle bir durumda Özbekistan'a ziyaretini iptal edeceğini söyledi ancak İran liderinin durumuyla ilgili ayrıntı vermedi.
İranlı yetkililer genelde Hamaney'in sağlık durumuyla ilgili açıklamalar yapmıyor. Hamaney, 2014 yılında da prostat ameliyatı olmuştu. (Sözcü)
Twitter Hamaney'in hesabını kapattı
İran lideri Hamaney: Trump, tarihin çöp sepetinde unutulacak
İran, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üyelik belgesini imzaladı
İran, el koyduğu Yunan gemilerindeki mürettebatın alıkonulmadığını savundu