Dünya Bankası tarafından, "Küresel Durgunluk Yakın mı?" başlıklı yeni raporuna ilişkin yapılan açıklamada, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarının bu yıl faiz oranlarını son 50 yılda görülmeyen bir eş zamanlılıkta yükselttiği kaydedildi.
Bu trendin gelecek yıl da devam etmesinin muhtemel olduğuna işaret edilen açıklamada, ancak şu anda beklenen faiz oranı artışlarının ve diğer politika eylemlerinin küresel enflasyonu salgın öncesi seviyelere geri getirmek için yeterli olmayabileceği aktarıldı.
Açıklamada, "Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları enflasyona tepki olarak eş zamanlı olarak faiz oranlarını yükseltirken, dünya 2023'te küresel bir durgunluğa ve yükselen piyasalar ile gelişmekte olan ekonomilerde kalıcı zarar verecek bir dizi finansal krize doğru ilerliyor olabilir." değerlendirmesinde bulunuldu.
"Dünyanın en büyük 3 ekonomisi keskin bir şekilde yavaşlıyor"
Arz kesintileri ve iş gücü piyasası baskıları azalmadıkça çekirdek enflasyonun 2023'te yüzde 5'e ulaşabileceğine dikkat çekilen açıklamada, daha fazla faiz artırımı ve finansal piyasa stresinin küresel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesini 2023'te yüzde 0,5'e yavaşlatabileceği, bunun kişi başına yüzde 0,4'lük daralmaya denk olduğu kaydedildi.
Açıklamada, küresel enflasyonu hedeflerle uyumlu bir orana düşürmek için merkez bankalarının faiz oranlarını 2 puan daha artırmasının gerekebileceği belirtildi.
Küresel ekonominin 1970'den bu yana resesyon sonrası toparlanmanın ardından şu anda en keskin yavaşlamasında olduğuna işaret edilen açıklamada, küresel tüketici güveninin önceki küresel resesyonların başlangıcından çok daha keskin bir düşüş yaşadığı aktarıldı.
Açıklamada, "Dünyanın en büyük 3 ekonomisi, ABD, Çin ve Avro Bölgesi, keskin bir şekilde yavaşlıyor." ifadesi kullanıldı.
"Politika yapıcılar odak noktalarını üretimi artırmaya kaydırabilir"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Başkanı David Malpass da küresel büyümenin keskin bir şekilde yavaşladığını, daha fazla ülke resesyona girdikçe daha da yavaşlamasının muhtemel olduğunu belirtti.
Malpass, "Düşük enflasyon oranları, para birimi istikrarı ve daha hızlı büyüme elde etmek için politika yapıcılar odak noktalarını tüketimi azaltmaktan üretimi artırmaya kaydırabilir. Politikalar, büyüme ve yoksulluğun azaltılması için kritik olan ek yatırım yaratmaya ve üretkenliği ve sermaye tahsisini iyileştirmeye çalışmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Bankası Adil Büyüme, Finans ve Kurumlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Köse de para ve maliye politikalarının yakın zamanda sıkılaştırılmasının enflasyonu düşürmede muhtemelen yardımcı olacağını aktardı.
Köse, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerdeki politika yapıcıların, küresel olarak eş zamanlı sıkılaşma politikalarından kaynaklanan potansiyel etkileri yönetmeye hazır olmaları gerektiğini vurguladı.