Yazdır

Kötümserler galip gelecek, resesyon çok yakın

Tarih: 14 Eylül 2022 - 13:06

ABD ekonomisindeki resesyon tehlikesine dikkat çeken ilk büyük Wall Street bankası olan Deutsche Bank, kötümserlerin galip geleceğini ve resesyonun kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Nisan ayında ABD ekonomisinde bir resesyon yaşanacağını öngören ilk büyük Wall Street bankası olan Deutsche Bank, dünyanın en büyük ekonomisinin ‘yumuşak bir iniş’ gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğine dair artı ve eksileri gözden geçiriyor ve bunun mümkün olmadığı sonucuna varıyor.

MarketWatch’tan Vivien Lou Chen’in haberine göre, Deutsche Bank Araştırma Analisti Henry Allen, düşen benzin fiyatlarına rağmen enflasyonun daha geniş bir zemine yayıldığını gösteren Ağustos ayı tüketici fiyat endeksi verilerinin yayınlanmasından hemen sonra paylaştığı bir notta, “Bizim görüşümüz, bu olayda ne yazık ki kötümserlerin galip geleceğidir” dedi. Allen, bunun en büyük nedenlerinden birini, Fed'in faiz artırımı dizisinin tam anlamıyla etki göstermesinin 2023'e kadar ya da gelecek bir yıl boyunca hissedilmeyecek olmasına bağlıyor.

Piyasalar sarsıldı

Finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre, enflasyonun hizmetlere daha da yayıldığına dair işaretler içeren ve yıllık yüzde 8,3 ile hem ekonomistlerin hem de yatırımcıların beklentilerinin üzerinde gerçekleşen Ağustos TÜFE verilerinin ardından finans piyasaları ciddi şekilde sarsıldı. Dow Jones, Haziran 2020'den bu yana hisse senetleri için en kötü günde yüzde 3,94 oranında düşerek neredeyse 1300 puan geriledi. Aynı şekilde yüzde 4,32’lik değer kaybı yaşayan S&P 500 ve yüzde 5,16 oranında değer kaybeden Nasdaq borsalarıyla birlikte dramatik düşüş tüm piyasalara yayıldı. Yatırımcılar, Hazine tahvillerinin çoğunu satarak, politikaya duyarlı iki yıllık devlet tahvili getirisini, yüzde 3.775 oranında artırarak 2007 yılının en yüksek seviyesine yükseltti. Bu da gelecek hafta Fed'in 100 baz puanlık devasa faiz artırımı beklentilerini kuvvetlendirdi.

Fed'in faiz artırımı dizisinin tam anlamıyla etki göstermesi 2023'e kadar mümkün gözükmüyor.

Yüksek riskli yatırımlardan uzak durulmalı

Yatırım yönetimi şirketi Glenmede Baş Yatırım Yetkilisi Jason Pride, “İnatçı enflasyon baskıları, Fed'i sıkılaştırma kampanyasındaki sıcaklığı artırmaya zorlayabilir. Bu da geniş anlamda ekonomiyi gelecek yıl içinde önemli bir resesyon riskine sokar” diye uyarıyor. Pride, paylaştığı bir notta, “Bu belirsizliklerin farkında olarak yatırımcılar, özellikle hisse senedi piyasalarında hala yaygın olan prim değerlemeleri göz önüne alındığında, düşük seviyeli risk duruşlarını korumalılar” dedi.

Sert iniş

Nisan ayında, Frankfurt, Almanya merkezli Deutsche Bank, önemli ölçüde değişen enflasyon psikolojisini ve sabit kalma riski altında olan uzun vadeli beklentileri gerekçe göstererek, ABD'de bir resesyon öngören ilk büyük Wall Street bankası olmuştu. Banka, Nisan ayında kendi karamsar görünümünde aşağı yönlü riskler görmeye devam etmiş ve kendisini ‘Wall Street’in aykırı ucu’ olarak nitelendirmişti. Haziran ayında Deutsche Bank, enflasyonda yavaşlama ihtimali gördüğünü de belirtmişti.

Tedarik zincirlerinin ve iş gücü piyasasının normalleşmeye başladığına dair umutlara rağmen, Deutsche Bank'ın ABD ekonomisi için hala sert bir iniş senaryosunda ısrar etmesinin ise birçok nedeni bulunuyor.

Para politikası gecikiyor

Fed'in faiz artırımları kabaca bir yıllık bir gecikmeyle işliyor. Bu da merkez bankasının faiz artırımı stratejisinin büyük bölümünün henüz ABD ekonomisinde anlamlı bir sonuç vermemesine neden oluyor.

Allen, “Şüphesiz, konut gibi faiz oranına duyarlı sektörler, ABD Ulusal Müteahhitler Birliği piyasa endeksindeki düşüş ve bekleyen satışlar endeksinin son on yılın en düşük seviyelerinden birine yakın olmasıyla birlikte, Fed'in faiz artırımlarının etkilerini şimdiden hissediyorlar” diyor. Ancak bu etkilerin önümüzdeki aylarda daha belirgin hale gelmesi bekleniyor.

Fed yetkililerinin önümüzdeki hafta ana politika faizi hedefini 75 baz puan artırarak mevcut yüzde 2,25-2,5 seviyesinden yüzde 3 -3,25 bandına yükseltmesi bekleniyor. Bununla birlikte, yatırımcıların yüzde 34’ü, 21 Eylül tarihinde 100 baz puanlık artış olasılığını da hesaba katıyor. Bunun da Chicago Borsası FedWatch göstergesine göre, faiz oranını Pazartesi günü görülen sıfırdan yüzde 3,25-3,5 aralığına yükseltmesi bekleniyor.

Yatırımcıların yüzde 34’ü, 100 baz puanlık faiz artışı olasılığını da hesaba katıyor.

Sıkı iş gücü piyasası

Sıkı ABD iş gücü piyasası, iyimserler tarafından, açık iş pozisyonlarının yaygınlığı ve çalışanlara olan sürekli ve artan talep göz önüne alındığında, dünyanın en büyük ekonomisinin bir gerilemeden kaçınmasının en büyük nedeni olarak sık sık gösteriliyor. Ancak Allen, ‘inanılmaz derecede sıkı’ işgücü piyasasının enflasyonu düşürmeyi zorlaştıracağını ve hatta ‘daha fazla faiz artırımı gerektirebileceğini’ belirtiyor.

Allen, işsiz kişi başına düşen boş pozisyon sayısının Mart ayında ulaşılan rekordan çok daha aşağıda olduğunu ve çalışabilecek yaşta olanların da dahil edildiği geniş tabanlı iş gücü katılımının da Kovid öncesi seviyelerinin yüzde 1 oranında altında kaldığını söylüyor. Allen ayrıca, "İşsizlikte bir artış olmadan sadece boş iş pozisyonlarını azaltarak iş gücü piyasasını soğutmayı başarmanın bir başka örneği yok” diyor.

Resesyon göstergeleri ‘alarm’ veriyor

Uzun süredir bir resesyonun güvenilir bir habercisi olarak görülen 2 ve 10 yıllık Hazine getirileri arasındaki yüzde 3,432’lik fark, ilk olarak bu yıl Mart ayında tersine döndü ve TÜFE raporunun ardından Salı günü eksi 33 baz puanla derin şekilde negatif kaldı.

Allen, ABD’de yaşanan son on resesyonun her birinden önce eğrinin bu kısmının tersine döndüğünü ve bir gerilemenin gerçekleşmesinin ne kadar sürdüğüne dair tarihsel ortalamalara dayanarak da, resesyonun gelecek yılın ikinci yarısında yaşanabileceğini ifade ediyor.

Tarihsel verilere bakılacak olursa resesyon 2023 yılının ikinci yarısında yaşanacak.

Enflasyona aykırı bakış

Artan fiyat artışlarının sona erebileceğine dair umut veren enflasyondaki son düşüşler ise Allen’a göre, geniş tabanlı hareketlerden ziyade Allen’ın ‘aykırı değerler’ dediği şeylerden kaynaklanıyor. Her ikisi de düşük enerji fiyatlarını yansıtan Ağustos ve Temmuz TÜFE verileri için durumun bu olduğunun altını çizen Allen, “Enerji fiyatları zaten değişken olma eğilimindedir ve politika yapıcılar tarafından enflasyonun nereye kadar gidebileceğini belirlemeye çalışırken genellikle dışlanır” şeklinde konuşuyor.

Yumuşak iniş mümkün gözükmüyor

Deutsche Bank'a göre, Fed'in zaman içinde hem fiyat istikrarı hem de maksimum istihdam hedeflerinden ne kadar saptığı göz önüne alındığında, şimdiye kadar yumuşak iniş için bir işaret elde edilemedi.

Allen, "Bu noktada yanılmış olmayı umuyoruz ancak faiz artırımlarının gecikmeli etkilerinin devreye girmeye başlamasıyla ekonominin 2023'te karşılaşacağı zorluklar göz önüne alındığında, yumuşak bir iniş gerçekleştirmek çok zor olacak” diyor.

Allen, “Özellikle ampirik kanıtlar, enflasyonun hedeflenenin çok üzerinde olduğu ve çok sıkı bir iş gücü piyasasının hüküm sürdüğü bugünküne benzer bir konjonktürde, insanların umduğu türden bir yumuşak inişin daha önce hiç yaşanmadığını gösteriyor” şeklinde görüş bildiriyor.

ABD enflasyonu zenginlere yaramadı: Bir gecede milyonları eridi!

 

Enflasyon sonrası gözler Fed'e çevrildi

 

ABD enflasyon verisi sonrası Asya borsaları geriledi

 

ABD borsalarına enflasyon darbesi: Sert düşüşle kapandı

 

Biden: Enflasyonu düşürmek için daha fazla zaman gerekli

 

ABD'de enflasyon rakamları açıklandı

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/kotumserler-galip-gelecek-resesyon-cok-yakin/1688092