FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dünya ekonomisi ve uluslararası sistem yeni fay hatları oluşturarak kendine yeni bir yön arıyor. Süper güçlerin başını çektiği bu yeni süreçte Çin ve Rusya da söz sahibi olmak için yeni anlayışlar geliştiriyor ve yeni politikalar üretiyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, sadece sahada değil, teorik düzlemde de yeniliklere rastlanılan bu dönemde Rusya, Avrupa ve ABD tarafından sistemin dışında bırakılmak isteniyor. Bunda, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Batı’ya karşı sert tutumunun büyük etkisi bulunuyor.
Her ülkenin bir adım atmadan bin kez düşündüğü böylesi bir dönemde Rusya, ne yaptığını bilen tavrıyla diğerlerinden ayrılıyor. ABD ve özellikle Avrupa tarafından uygulanan yaptırımlar sonrası hemen her gün yeni stratejiler geliştirmek durumunda kalan Rusya, Putin liderliğinde bunu şu ana kadar başarmış görünüyor. Ancak Rusya bununla yetineceğe benzemiyor. Bu bağlamda hareket eden Putin, ‘Rus Dünyası’ kavramına dayalı yeni dış politika doktrinini yayınlıyor.
‘Rus dünyası’
Rus lider Putin, kısa vadeli manevraları anlamlı kılacak bir doktrinle, orta ve uzun vadede neleri amaçladığını da tüm dünyaya duyurmak istiyor. Putin’in, ‘Rus Dünyası’ kavramına dayalı yeni dış politika doktrinini de bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor.
Reuters’tan Mark Trevelyan ve Alistair Bell’in haberine göre, bir zamanlar muhafazakar ideologlar tarafından, Rusya toprakları dışında yaşayıp Rusça konuşanlara destek olmak amacıyla yurt dışına müdahaleyi meşru kılmak için kullandıkları bir kavram olan ‘Rus Dünyası’ kavramı, Rusya’nın yeni dış politikasının kalbini oluşturuyor. Putin tarafından onaylanan yeni dış politika doktrininin, Rusya tarafından Ukrayna dışında başka ülkeleri de ilhak etmeye zemin hazırlamak için oluşturmuş olduğundan endişeleniliyor.
Yurt dışındaki Ruslar
Ukrayna'daki savaştan altı aydan fazla bir süre sonra yayınlanan 31 sayfalık ‘insani politika’ doktrini, “Rusya'nın, ‘Rus Dünyası’nın geleneklerini ve ideallerini koruması, muhafaza etmesi ve ilerletmesi" gerektiğini söylüyor. Bir tür yumuşak güç stratejisi olarak sunulsa da bazı aşırılık yanlılarının bu doktrini, Moskova'nın Ukrayna'nın bazı kısımlarını işgalini ve ülkenin doğusundaki ayrılıkçı Rus yanlısı oluşumları desteklemek için kullandığına dair görüşler ağır basıyor. Doktrin ayrıca, Rus siyaseti ve dini hakkındaki resmi politik fikirleri de kutsallaştırıyor.
Yayınlanan dış politika doktrininde, “Rusya Federasyonu, yurt dışında yaşayan yurttaşlarının haklarının teslim edilmesi, çıkarlarının ve Rus kültürel kimliklerinin korunması için destek sağlıyor" deniliyor. Ayrıca açıklamada, Rusya'nın yurt dışındaki yurttaşlarıyla olan bağlarının ‘uluslararası sahnede çok kutuplu bir dünya yaratmaya çalışan demokratik bir ülke olarak Rusya’nın imajını güçlendirmesine’ izin verdiği belirtiliyor.
25 milyon etnik Rus
Putin yıllardır, Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında çökmesiyle, kendilerini Rusya'nın dışında yeni bağımsız devletlerde yaşarken bulan yaklaşık 25 milyon etnik Rus'un trajik kaderi olarak gördüğü şeyin altını çiziyor ve bunu jeopolitik bir felaket olarak adlandırıyor.
Doktrin, Rusya’nın Baltıklardan Orta Asya'ya kadar eski Sovyet alanını meşru etki alanı olarak görmeye devam ettiğini gösteriyor. Bu fikre, Batı'nın yanı sıra bu ülkelerin birçoğu da şiddetle karşı çıkıyor.
Çin ve Hindistan ile ilişkilerin güçlendirilmesi
Yeni Rus dış politikası, Rusya'nın Slav ülkeleri, Çin ve Hindistan ile iş birliğini artırması ve Orta Doğu, Latin Amerika ve Afrika ile bağlarını daha da güçlendirmesi gerektiğini de söylüyor.
Doktrin, Rusya'nın 2008 yılında Gürcistan'a karşı yürüttüğü savaşın ardından Moskova tarafından bağımsız olarak tanınan iki Gürcü bölgesi olan Abhazya ve Osetya'nın yanı sıra doğu Ukrayna'daki iki ayrılıkçı entite olan Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti ile bağlarını daha da derinleştirmesi gerektiğini de ifade ediyor.
"Yaptırımlar sürerse çok uzun ve derin bir resesyon yaşanabilir"
AB'den Rusya çıkışı: Putin enerjiyi silah olarak kullanıyor
Putin Ukrayna’dan kaçanlara maaş bağlıyor