Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Pandemi süreci, 2022 yılıyla birlikte tüketicilerin ve işletmelerin satın alma biçimlerindeki bir değişikliğin dönüm noktası olmasıyla birlikte, ödeme endüstrisinin dijitalleşmesini de hızlandırdı.
Dijitalleşme asıl olarak 2020 yılında başladı ve ilk aşamada eşler arası (P2P), işletmeden tüketiciye (B2C) ve işletmeden işletmeye (B2B) gerçekleşen işlemlerde kullanılmaya başlandı. Ancak pandeminin ikinci tam yılı, harcama seviyeleri normalleşene kadar yeni sistemin kalıcı olacağını gösterdi. Bunun üzerine, alıcılar ve işlemciler başta olmak üzere sektörün tüm paydaşları, insanların ve şirketlerin işlem yapma biçimlerindeki değişiklilere ayak uydurmak için birbirleriyle yarışmaya başladı.
Analog ödemelerin payı düşüyor
Insider’ın bildirdiğine göre, analog ödemelerin kullanım yüzdesi pandeminin başlangıcında büyük oranda düştü. Nakit ve çeklerin mağaza içi perakende ve gıda hizmetlerindeki işlem payı da bu yıl yüzde 18,5'e geriledi ve tahminlere göre bu düşüş 2023 yılının sonuna kadar sürecek.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, hızlı dijitalleşmeye yanıt olarak işletmelerin müşterilerin tercih ettikleri ödeme yöntemini kullanmalarını sağlamaları gerekiyor. Bu da satış noktası (POS) sağlayıcılarına önyüz ve arka yüz ihtiyaçlarını karşılayan çok kanallı çözümler geliştirmeleri için baskı yapıyor. Ödeme endüstrisinin her köşesinde hizmet sağlayıcılar, yeni işlem akışlarını keşfetmek, yeni tüketici ve işletme alt gruplarına ulaşmak ve yeni cihazları ve işlem teknolojilerini benimsemek için yarışıyor.
Ödeme endüstrisi trendleri
Ödeme sistemleri endüstrisi, pandemi sürecinde yaşanan değişiklik ve yeniliklere ayak uydurmak amacıyla yeni uygulamalar ve yöntemlerle yeni trendler yaratıyor. Her ödeme yöntemi, payını artırmak için dijital teknolojilerden faydalanıyor. Dijital harcamaların artmasında bunun büyük etkisi olduğu kabul ediliyor.
Mağaza içi ödeme yöntemleri
Alışveriş alışkanlıkları normalleştikçe, mağaza içi satışlar en büyük perakende kanalı olmaya devam edecekse de 2022 yılından itibaren müşteriler e-ticarete yöneldikçe mağaza içi perakende satışların payının daraldığı bir kesinlik olarak karşımıza çıkıyor.
Mağaza içi perakende satışta hakim olan ödeme yöntemi kart ödemeleri olarak öne çıkıyor. 2021 yılında, 16 yıldan beri ilk kez, tüketiciler pandemi sırasında finansal riski sınırlamayı hedefledikleri için ABD’de kredi kartıyla borçlanarak yapılan harcamalar, kredileri aştı. Tahminlere göre, borç harcamaları mağaza içi perakende ve gıda hizmetlerinin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyor.
Bunun yanında, temassız harcama yöntemlerine olan talep de ‘şimdi satın al sonra öde’ (BNPL) ve ‘tıkla ve gel al’ (click and collect) gibi alternatif ve deneyimsel yöntemlerin yaygınlaşmasına yol açtı.
E-ticaretin büyümesi
ABD perakende e-ticaret satışlarının bu yıl ilk kez 1 trilyon doları aşması bekleniyor. Büyümenin ise kanallar arasında eşit olmayan bir şekilde dağılacağı tahmin ediliyor. Buna göre yüzyüze satışlar 2025 yılına kadar yavaşlarken, mobil satın alma patlaması bu yıl ilk kez e-ticaret satışlarının yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu nedenle ödeme sağlayıcıları, sosyal ticaret fırsatlarını keşfetmenin yanı sıra mobil ödeme deneyimini optimize etmeye odaklanıyor.
Gerçek mekanlarda faaliyet gösteren satıcıların çevrimiçi ortama geçiş yapma ihtiyacının artması, ödeme ekosisteminde ağlar arası geçişleri daha belirgin hale getiriyor. Sektördeki yüksek profilli oyuncular, yazılımı kişisel ve online kanallarda birleştirecek ağ geçitleri satın alıyor ve bunlarla ortaklık kuruyor.
Dijital ödemeler
Gerçek zamanlı mobil P2P ödemeleri, dijital havaleler ve dijital iş ödemeleri, ekosistemde değişim yayıldıkça filizlenmeye ve büyümeye devam ediyor.
2025 yılına kadar, her 10 akıllı telefon sahibinin 7'sinden fazlası mobil P2P ödeme kullanıcısı haline gelecek ve henüz bu alana dahil edilmeyen iki kitleyi bünyesine katma potansiyeline sahip olacak: Z kuşağı ve güvenlik endişeleri nedeniyle dijital ödemelerden kaçanlar. Bu süreçte, Z kuşağının harcama gücü kazanması bekleniyor ve güvenlik endişeleri nedeniyle dijital ödemelerden kaçınan güvenlik odaklı tüketicilerin de güvenlik endişelerinin giderilmesi planlanıyor.
Birleşik Krallık merkezli Juniper Research tarafından hazırlanan bir rapora göre, dijital havalelerin 2021 ile 2025 yılları arasında yüzde 45 oranında artarak 428 milyar dolara çıkması bekleniyor.
2020 yılında yaşanan düşüşün ardından, ABD B2B ödemeleri, 2022 yılının art arda ikinci büyüme yılı olması için tasarlandı ve hacmin bu yıl sonunda 28.611 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Fırsattan yararlanmak isteyen ödeme sağlayıcılarının, erişilebilir ve uygun maliyetli çözümler arayan ve özellikle ABD B2B ödeme pazarının önemli bir bölümünü oluşturan küçük işletmelere hizmet vererek B2B alanına girişlerini derinleştirmeleri bekleniyor.
Kredi kartları
Pandeminin başlangıcında, genel harcamalarda yaşanan düşüşler ve finansal belirsizlikler nedeniyle kredi kartı harcamaları düştü. Kredi kartı kullanımı, yalnızca 2021 yılının 3. çeyreğinde yeniden artış gösterdi. Özellikle seyahat ve eğlence sektörleri gibi zorunlu olmayan harcamaların yapıldığı sektörlerdeki hareketin artmasıyla 2022 yılında kredi kartı harcamaları da istikrarlı şekilde arttı.
2022 yılında ilk kez, tüketicilerin e-ticareti kalıcı olarak benimsemesiyle birlikte online kredi kartı kullanımının 500 milyar doları aşması bekleniyor. Bununla birlikte, tüketicilerin bir kısmının artan banka tercihleri nedeniyle, kredi kartıyla ödeme yönteminin, dijital perakende işlemleri ve kart işlemlerindeki payının bir miktar azalacağı tahmin ediliyor. Bu durumla mücadele etmek için ise daha düşük kart ücretleri, ödeme esnekliği ve finansal yönetim araçları gibi ödül ve teklifler içeren yeni kartların piyasaya sürülmesi planlanıyor.
Genel kartlı ödeme endeksi arttı
Ödeme sistemleri alanında dev satın alma
Garanti BBVA Ödeme Sistemleri ve HAVAŞ iş birliği ile havalimanı ulaşımında kartlı ödeme dönemi
Ödeme sistemlerinin savaş kaybı 35 milyar
Kimlik kartı ile ödeme sistemi geliyor