Yazdır
Korona virüse karşı korunmanın en etkili yollarından biri aşı olmaktan geçiyor. Bu süreçte aşının kalp üzerine etkileri merak ediliyor. "Aşı kalp iltihaplanmasına yol açıyor" korkusuyla pek çok insan hatırlatma dozunu olmaktan geri kalıyor. Akşam'dan Bülent Şanlıkan'ın haberine göre, uzmanlar aşının değil asıl korona vürüsün kendisinin yol açtığı iltihaplanma (miyokardit) tehlikesine işaret ediyor.
'Aşı tartışmaları hala sürüyor'
Prof. Dr. Mustafa Çetiner: "Ülkemizde vaka artışlarının ortasında aşı tartışmaları hala sürüyor. Bu anlamsız ve bilim dışı tartışmanın hala devam etmesi ve ülkemizdeki tam doz aşılama oranlarının düşüklüğü insanı üzüyor. Oysa Lancet dergisinde yayınlanan bir makale, Kovid-19 aşılarının 8 Aralık 2020 ile 8 Aralık 2021 tarihleri arasında 185 ülkede 14,4 milyon insanın hayatını kurtardığını ileri sürdü. Bu sonuç detaylı bir matematiksel analizin sonucuydu. Biz aşılama sayılarını arttırmaya çalışırken hala Kovid aşısı ile ilişkili "miyokardit yapıcı yan etki" (kalp iltihabı) tartışmaları sürüyor. Bu tür tartışmalar ve bilim dışı yorumlar zaten yeterince aşılanmayan toplumumuzda aşı karşıtlarının eline bir koza dönüşüyor. Aşılanacak kişilerin aşı olmaktan vazgeçmesine neden oluyor."
54 milyonda 972vaka
"Kalp iltihabı aslında birçok viral enfeksiyon sonrasında görülen bir durum" diyen Çetiner, sözlerine şöyle devam etti: "Kovid-19 öncesinde de bu oran milyon kişide 8 idi. Görülme riski erkeklerde daha sık yüzde 66 ve yaş arttıkça azalıyor. Örneğin risk 15-18 yaş grubunda yüz binde 1,8 olarak rapor ediliyor. Gelelim m-RNA aşılarından sonra gelişen sıklığa. ABD'de 'Aşı istenmeyen etki raporlama sistemi' verilerine bakarsanız 5-17 yaş arasında toplam 54 milyon 800 bin aşılamada 972 olgu rapor edildiğini göreceksiniz. Viral miyokarditlerin yüzde 23'ünde seyir ağır iken aşı ilişkili olanların çok azında ciddi klinik tablo gelişiyor. Yapılan çalışmalar, Kovid-19 miyokarditinin aşı sonrası gelişenden en az 6 kat daha fazla ortaya çıktığını, ölüm ve ciddi klinik tablo yaratma potansiyelinin çok yüksek olduğunu gösteriyor."
Bilim Kurulu eski üyesi Prof. Dr. Deniz Odabaş ise şunları anlattı: "Konuyu sağlık okuryazarlığı düşük ülkelerde biri kuyuya taş atıyor kırk kişi çıkaramıyor bağlamında ele alıyorum. Toplumda siyasi otoriteye olan güven/güvensizliği kullanmaya çalışıyorlar ve kendi tezlerini güçlendirmek için olayı siyasallaştırıyorlar, politize ediyorlar. Bilim politize edilemez, bilimsel kanıtlar güçlerine göre kategorize edilirler. Bilim insanları son 40 yıldır birçok farklı hastalık için aşı bulmaya çalışıyorlar. Kovid açısından baktığımızda çok şanslıyız aşısı mevcut olan bir hastalık. Bir hastalığın aşısı var ise en maliyet etkin koruma aşılamadır."
Omikron varyantına da iyi gelen Kovid aşısı ilk kez onaylandı
Moderna CEO'su duyurdu: Kovid aşısı iPhone gibi güncellenecek!
BioNTech Omicron aşısı için testler başlıyor