Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
İş yerinde mutlu olmak bugünlerde daha zor. İş piyasasında yeni giriş yapan genç kuşakların esneklik talepleri, uzaktan çalışma noktasında çalışanlar ve yöneticiler arasındaki bölünme, enflasyon ve yaşam maliyetlerinin artması, sadece iş yerinde değil özel hayatta da mutluluğu elde edilmesi zor bir lüks haline getiriyor.
Fortune’dan Amber Burton ve Paolo Confino’nun haberine göre, yine de aramızda işinden memnun olanlar yok değil. İş yerini seven, ilişkilerden ve aldığı sorumluluklardan memnun olan çalışanların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Peki iş yerinde mutluluk hangi kriterlere bağlıdır? Daha doğrusu, çalışanların mutluluğunun sorumlusu kimdir? Çalışanların kendileri mi yoksa yöneticiler mi?
Yüzde 57’si üst düzey yöneticileri sorumlu tutuyor
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, iş arama sitesi Indeed, Forrester ile iş birliği içinde iş yeri mutluluğunu daha iyi anlamak için bir anket gerçekleştiriyor. Açıklanan bulgular, mutlu bir çalışma ortamını teşvik etmek noktasında, şirketlerin ‘üst düzey yönetici’lerinin sorumlu olduğuna inanan çalışanların sayısında güçlü bir artış olduğunu ortaya koyuyor.
Ankete katılanların yüzde 57’si, bir bireyin iş yerindeki mutluluğundan üst düzey kişilerin sorumlu olduğunu söylüyor. Ayrıca, ankete katılanların yüzde 46’sı, iş yerindeki mutluluk beklentilerinin geçen yıl içinde arttığını belirtiyor.
Mutlu bir çalışma ortamını teşvik etmek noktasında, şirketlerin ‘üst düzey yönetici’lerinin sorumlu olduğuna inanan çalışanların sayısında güçlü bir artış gözleniyor.
İş yerinde mutluluk beklentileri artıyor
İşyerinde refahın nasıl göründüğüne dair algı bile farklılık gösterebiliyor. Ankete katılan profesyonellerin yüzde 67 gibi yüksek bir oranı, iş yerinde refahı bir ayrıcalıktan ziyade bir hak olarak gördüklerini söylüyor. ‘Refah’ kavramından anlaşılan şey ise ‘adil ücret ve esneklik’.
Enerjik hissetmek, aidiyet duygusu ve güven
Araştırma ayrıca gün içinde enerjik hissetmenin, güçlü bir aidiyet duygusuna sahip olmanın ve iş yerine ve yöneticilerine duyulan güvenin artık iş yeri refahının ilk üç bileşeni olduğunu ortaya koyuyor. Indeed uzmanları bunun, özellikle genç işçiler arasında zamanla artmaya devam eden bir eğilim olduğuna inanıyor. Indeed'in çevresel, sosyal ve kurumsal iletişiminden sorumlu Cathryn Baker, çalışanların değişen ihtiyaçları ve iş yeri mutluluğu hakkındaki görüşlerini Fortune’a yorumluyor.
İş yeri mutluluğu söz konusu olduğunda, orta düzey yöneticilere daha az yük biniyor gibi görünüyor. Bu, artık her şeyin C-Suite'e, yani üst düzey yöneticilere bağlı olduğu anlamına mı geliyor?
Bir iş yerinde refah, üst düzey yönetimle başlar ve alt düzeylere doğru ilerler. Bulgularımıza göre, iş yerinde mutluluk, bireyler ve organizasyon arasında paylaşılan bir sorumluluktur ve yöneticilerin iş yerindeki mutluluk üzerinde hala kritik bir rolü bulunmaktadır.
Bununla birlikte, bazı detaylara da dikkat çekmek gerekir: Hem üst düzey yöneticiler hem de orta düzey yöneticiler, çalışan mutluluğundan sorumlu olarak görülse de, çalışanların bu sorumluluğu nasıl gördükleri, iş yapısına ve yönetici görünürlüğüne göre değişebilir. Üst düzey liderlerle çok sınırlı etkileşimi olan çalışanlar, doğrudan iletişim kurdukları ve her gün yüz yüze gelebildikleri kişilerin iş yerindeki mutluluk ve refahlarından daha fazla sorumlu olduklarını daha güçlü hissedebilirler.
Rapor, işverenlerin adil ücret ve esnekliğe aşırı endeksli olabileceğini ve refahın diğer bileşenlerini unutabileceğini iddia ediyor. Bu niçin zararlı olsun ki?
Adil ücret ve esneklik, optimum iş yeri refahı için temel ihtiyaçlardır ancak tek başlarına yeterli değildirler. Bir çalışanın refahı, adil ücret ve esneklik ihtiyacının çok ötesine geçer.
Bununla birlikte, eşit olmayan ücret ve esneklik eksikliği, çalışanların yeni fırsatları değerlendirmelerinin en önemli nedenleridir. Bu nedenle, bu başlıklar konuşulmak üzere masada kalmak zorundadır. Ancak zihinsel ve duygusal sağlıktan, takdir ve tanınmaya kadar, çalışan refahı için diğer motivasyon alanları da göz ardı edilmemelidir.
Araştırma, aidiyet ve güvenin iş yeri mutluluğunda yüksek öneme sahip olduğu belirtiliyor. Liderler bugünün şartlarında iş yerinde bunu hangi yollarla daha fazla teşvik edebilir?
Klişe olacak ancak yöneticilerin liderlik etmesi gerekiyor. Çalışanlar, iş yerindeki havayı belirlemesi için üst düzey liderlere bakıyor. Açık konuşmalar için alan açan ve kaynak sağlayarak çalışanları ve meslektaşlarını aktif olarak destekleyen liderler, etkin bir aidiyet ve güven kültürü inşa etmiş oluyor. Ayrıca, eylemlerin konuşmanın ötesine geçmesi ve samimi ve güvenilir bir çalışma ortamını destekleyen uygulamaları ve politikaları uygulamaya koyması da iş yerindeki mutluluk için büyük önem taşıyor.
İskandinavların mutluluk felsefesi: Hygge
TÜİK mutluluk anketinde çarpıcı sonuçlar!
Para gerçekten mutluluk getiriyor
Z kuşağının önerisi: İş yerinde tembellik