Türkiye, teknolojiye olan ilginin yüksek olduğu ülkelerden biri konumunda. Birçok tüketici yeni çıkan ürünlerin takibini yaparken, bu ürünlere sahip olmak için de belirli bir bütçe ayırmak zorunda kalıyor.
Ancak çoğu zaman satın alma maliyetinin yanına bir de satın alınan ürünü her türlü kaza ve olumsuz duruma karşı güvence altına almak için sigorta masrafı ekleniyor.Çok sayıda şikayet var
Birçok tüketici bu ilave masrafları aldığı ürünün arızalanması sonucunda ortaya çıkacak daha büyük bir masraftan kaçınmak için kabul ediyor. Ancak son dönemde Türkiye'de faaliyet gösteren büyük teknoloji marketlerinin kendi personelleri tarafından müşterilere sunulan cihaz koruma sigortalarıyla ilgili şikayetler arttı.
Tüketicilerin satın aldıkları hizmet ve ürünler hakkındaki şikayetlerini çevrimiçi olarak ücretsiz bir şekilde kurum ve markalara iletebilmek için kullandığı bir platformda, bu konuyla ilgili neredeyse tüm markalarla ilgili binden fazla şikayet bulunuyor.
Ürün geri dönüşüme gönderiliyor
Tüketiciler, teknoloji marketlerden aldıkları ürüne, oradaki temsilci tarafından ikna edici bir konuşma sonrasında sigorta yapıldığını ancak sigorta şartlarının kendilerine eksik aktarıldığını ve ürün bir zarara uğradığında sigorta şirketinin onarımın gerçekleşmesine onay vermediğini belirtiyor.
Ürünün satın alındığı teknoloji marketten yönlendirilen sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu teknik servisten kendilerine "Cihazınızın onarımı mümkün olmadığından tarafınıza hediye çeki tanımlanmıştır. Hediye Çek kodunuz ayrıca SMS ile bildirilecektir. Poliçe şartlarınız uyarınca, çek tanımlandığından cihazınız sigortacı mülkiyetine geçeceğinden geri dönüşüm/sovtaj surecine tabi tutulacaktır" şeklinde bir mesaj iletildiğini ifade ediyor.
Bu karara itiraz edip cihazı tamir ettirmeden geri gönderilmesini talep edebiliyorsunuz. Ancak bunun için kısıtlı bir başvuru süresi bulunuyor. Bazı tüketiciler bu şekilde hediye çekini kabul etmeyip cihazını geri aldığında cihazda gönderilmeden önceki hasarlarla karşılaştıklarını ve önemsiz şekilde paketlendiğini öne sürüyor.
Sigorta şirketi ise sigorta ücreti ödendikten sonra müşteriye verilen belgede yer alan "Ürünün onarımı ekonomik ya da mümkün değilse, ürün fatura bedelinin yüzde 60’ı kadar alışveriş çeki tanımlanır" şeklindeki maddeyi gerekçe göstererek cihazın onarımına onay vermiyor.
Bu gerekçeyi kabul etmeyen tüketiciler, kendilerine ürün satımında bu maddeyle ilgili hiçbir açıklama ve bilgilendirme yapılmadığını belirtiyor.
"Tüketiciler sigortadan bekledikleri çözümü bulamıyor"
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu durumla ilgili kendilerine çok sayıda şikayet geldiğini dile getirdi.
Tüketicilerin sigorta konusunda hayal kırıklığı yaşadığını kaydeden Küçük, "Teknoloji market çalışanları sigorta satarken 'şöyle korur, böyle korur, hiç merak etmeyin' diyor. Ama başlarına bir olay gelince sigortadan bekledikleri çözümü bulamıyorlar maalesef." dedi.
Teknoloji marketlerin bir ürün satarken bu işten prim alan satış elemanlarının poliçenin içeriği konusunda, tüketiciye birçok vaatte bulunduğunu ve güvence verdiğini dile getiren Küçük, tüketicinin herhangi bir sorunla karşılaştığı andan itibaren karşısında yasal bir muhatap bulamadığını söyledi.
Teknoloji marketlerde satış yaparken öncelikle tüketiciye poliçe kapsamı konusunda eksiksiz, doğru bilgi verilmesi gerektiğini vurgulayan Küçük, "İkincisi, o poliçenin hangi teminatları kapsadığı, hangi olaylara karşı bu ürünü koruduğu açık ve net yazılmalı ve tüketiciye verilmelidir. Ve bu ifadeler açık ifadeler olmalıdır. Yani muğlak cümleler, yoruma dayalı cümleler olmaması gerekir.
Vatandaş diyor ki 'ben nasılsa ürünümü aldım, sigortasını da yaptırdım. Başına gelebilecek her türlü olayda sigortam bunu karşılar' diye düşünüyor. Halbuki öyle değil. Hem de tüketicilerimiz de sigortanın neleri kapsadığı konusunda hem poliçeyi iyi okusunlar hem de o imzaladıkları sözleşmenin içeriğine baksınlar öyle imza atsınlar." dedi.
"Yasal yollara başvurulmalı"
Levent Küçük, satın alınan ürünün, tamiri mümkün olmadığında ya da onarım maliyetinin yüksek olması durumunda sigorta şirketinin mülkiyetine geçmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Bu hukuka uygun bir durum değildir. Tüketici kanununda da bir haksız şart kapsamındadır. Tüketiciye haksız şart dayatılamaz." diye konuştu.
Sorunlu cihazın poliçe kapsamında teknik servise gönderiminden önce dikkatlice paketlenmesi ve sonrasında teslim alınan cihazın fotoğraflı karşılaştırmasının muhakkak yapılması gerektiğini vurgulayan Küçük, "Cihazı teslim aldığımızdaki durum arasında bir fark varsa bunu da yine belgeleyerek ortaya koymalıyız. Bir zararımız oluşursa da tüketici hakem heyetlerine yasal yollara başvurmalıyız." dedi.
Küçük ayrıca sigorta konusunda tüketicinin serbest bırakılması gerektiğini ve direkt olarak sigorta şirketiyle muhatap olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Türkiye'de 9,2 milyon konutun deprem sigortası yok
Trafik sigortasında yeni dönemin ayrıntıları
Devlet Destekli Alacak Sigortası'nın Yeni Web Sitesi Açıldı
Küresel ticari sigorta fiyatları yüzde 9 arttı