FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
İngiltere’nin yeni başbakanını seçmesine bir aydan az bir süre kaldı. Anketlerde önce gözüken Liz Truss, rakibi Rishi Sunak’a göre daha radikal çözüm önerileriyle öne çıkıyor. Sunak’ın temkinli yaklaşımına kıyasla oldukça farklı bir ekonomi politikası yürütmeyi planlayan Truss, İngiltere’nin şu anda tam da ihtiyacı olan şeyi, ‘değişim’i simgeliyor.
The Guardian yazarı Larry Elliott’un yazısı da bunu doğruluyor. Truss’ı İngiltere’nin simge başbakanlarından Margaret Thatcher’a benzeten Elliott, radikal bir değişim isteyen Truss’ın bunu yaparken olası bir ekonomik krizden de kaçınması gerektiğini söylüyor.
Sterlin krizi kapıda
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, İngiltere’de başbakanlık için aday olma, ülkenin bugünkü durumu göz önünde bulundurulduğunda ciddi bir meydan okuma olarak kabul ediliyor. İki lideri de zorlu bir seçim sürecinin ardından göreve geldikleri takdirde çözülmesi zor sorunlar bekliyor. Bu meydan okuma, 1976 yılında James Callaghan için olduğu kadar korkutucu görünüyor.
İngiltere’de 1976 yılına üç büyük olay damgasını vuruyor. Sıcak hava dalgası, başbakan değişikliği ve sterlin krizi. 2022 yılında bunların ilki gerçekleşti, ikincisi de yakında gerçekleşecek. Tuhaf olan ise, üçüncüsünün yıl sonuna kadar gelmesinin kimseyi şaşırtmayacak olması.
Kemer sıkmak mı büyümek mi?
Bu yıl olduğu gibi, 1976 yazında da insanlar güneşin tadını çıkarıyor ve yüksek enflasyonu pek umursamıyorlardı. New Economics Foundation düşünce kuruluşunun 2004 tarihli bir raporuna göre, Birleşik Krallık, Denis Howell'in kuraklık bakanı olduğu, Concorde'un ilk ticari uçuşunu yaptığı ve Sex Pistols'un ‘Anarchy in the U.K’ (Birleşik Krallık'ta Anarşi) albümünü piyasaya sürdüğü zaman olduğu kadar mutlu olmamıştı.
Ancak, yıllar geçtikçe ekonomik sorunlar yoğunlaştı. Nisan ayında Harold Wilson'dan başbakanlık görevini devralan James Callaghan, ekonomik destek için Uluslararası Para Fonu'na (IMF) gitmek zorunda kaldı. Bir IMF ekibi, bütün sonbaharı harcama kesintileri içeren acı dolu bir paket hazırlamakla geçirdi. Dönemin enerji bakanı Tony Benn'in günlükleri, kabinenin kemer sıkmayı gönülsüzce destekleyenlerle İngiltere'nin bu beladan büyüyerek kurtulmanın yolunu bulmaya çalışması gerektiğini düşünenler arasında ne kadar bölünmüş olduğunu ortaya koyuyordu.
Rekor ticaret açığı
İngiltere'nin yeni bir başbakan seçmesine bir aydan az bir süre kaldı. Rishi Sunak ve Liz Truss için bu zorluk, Callaghan için olduğu kadar göz korkutucu görünüyor. Ekonomi, 2022'nin ikinci çeyreğinde yüzde 0,1 küçüldü ve bu aslında beklenenden biraz daha iyi bir performans anlamına geliyordu.
Ancak büyüme rakamları ekonominin temel zayıflığını tam olarak yansıtmıyor. Bu zayıflığı daha iyi görebilmek için en dikkate alınır veriler, gerçekten korkunç olan ticaret rakamlarında yatıyor. Pantheon Macro Economics’ten Ekonomist Samuel Tombs, “GSYİH'nın yüzdesi olarak ifade edilen ticaret açığı, 2022 yılının ilk altı ayında, 1955 yılında üç aylık kayıtların başlamasından bu yana karşılaştırılabilecek herhangi bir döneme kıyasla daha büyük oldu. 2022'nin ikinci yarısında ithal doğal gaz faturasının keskin bir şekilde artmasıyla bu rakamların daha da kötüleşmesine kesin gözüyle bakılıyor. Sterlin ise savunmasız görünüyor” diyerek İngiltere ekonomisinin durumunu özetliyor.
Piyasalar, Truss'un İngiltere Merkez Bankası'nın bağımsızlığına müdahale edeceğine dair ipuçlarından endişe duyuyor.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığı
Pounda yönelik bir krizi tetikleyebilecek birçok şey bulunuyor. Enflasyonun İngiltere Merkez Bankası'nın yüzde 13'lük tahminini aşması, resesyonun daha erken gelmesi ve beklenenden daha derin olması bu talebi tetikleyebilir. Finans piyasaları, Ekim ayında enerji fiyatlarındaki artışı izleyen herhangi bir toplumsal huzursuzluğa kötü tepki verecektir. Ayrıca piyasaların, Truss'un İngiltere Merkez Bankası'nın bağımsızlığına müdahale edeceğine dair ipuçlarından endişe duyması da gelecek öngörülerinin daha da karamsar olmasına neden olabilir.
Sağı yeniden canlandırmayı hedefliyor
Bazı yönlerden Truss ve Sunak arasındaki mücadele, 1976'da Callaghan ve Benn arasındaki mücadeleyi yansıtıyor: Biri daha temkinli, diğeri daha radikal. Yalnız arada bir fark bulunuyor: Anketler doğruysa, bu sefer radikal olan taraf, yani Truss kazanacak. Truss, Margaret Thatcher'ın 1970'li yıllarda yaptığı gibi sağı yeniden canlandırmayı hedefliyor.
Truss, Margaret Thatcher'ın 1970'li yıllarda yaptığı gibi sağı yeniden canlandırmayı hedefliyor.
Thatcher, 1976 yılında, savaş sonrası sosyal demokrasinin bitmek üzere olduğu bir dönemde muhalefetin lideriydi. Enflasyonu ve sendikal gücü dizginlemek için sert eylemlere ihtiyaç olduğu yönündeki argümanı büyük yankı bulmuştu. Ülke, 1976 yılında kemer sıkmanın ne kadar zor olacağı hakkında hiçbir fikri olmamasına rağmen, buna boyun eğmeye hazırdı.
Truss'un ekonomik yaklaşımı, ‘yaratıcı yıkım’ı kapitalizmi sürekli canlandırmanın bir yolu olarak gören ekonomist Joseph Schumpeter'e çok şey borçlu görünüyor. Buna göre, uzun süreli ultra düşük faiz oranlarının sermayeyi yanlış tahsis ettiği ve borçlu şirketlerin varlığını sürdürerek üretkenlik artışını boğduğu kabul ediliyor.
Ancak İngiltere ne duygusal ne de entelektüel olarak firmaların batmalarına izin veren -hatta bunu teşvik eden- bir hükümete hazır görünüyor. Truss’ın, vatandaşların enerji faturalarını düşürmektense vergi indirimlerini tercih etmesi halinde akıntıya karşı yüzecek olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Koronavirüs pandemisi yoluyla ekonomiyi ayakta tutmak için sağlanan devasa destek paketi bu duruma dair en iyi örneklerden biri olarak öne çıkıyor.
Kış ne kadar kasvetli geçecek?
Rishi Sunak ise halkın genel havasıyla daha uyumlu bir politika izliyor görünüyor. Ancak Sunak da, İngiltere’nin artık büyük devlet olduğu gerçeğiyle uzlaşmaya çalışan içgüdüsel bir küçük devlet muhafazakarı görüntüsü çiziyor. Serbest piyasalara ve küreselleşmeye olan inancın mutlak olduğu 1997 ve 2010 yılları arasında İngiltere, hakim atmosfere uyum sağlamanın bir yolunu bulmak için mücadele eden bir merkez sol hükümete sahipti. 2010 yılından bu yana ise, ekonomi söz konusu olduğunda, sola meyleden bir dünyaya uyum sağlamak için mücadele eden bir dizi sağcı yönetime sahip oldu. Theresa May ve Boris Johnson farklı şekillerde de olsa bundan ders aldılar.
Ekonomideki kötü gidişata rağmen, muhafazakarların beşinci dönemi kazanma olasılığı hala var. 2023 yılının ikinci yarısında enflasyon hızla düşmeye başlayabilir ve büyüme ve yaşam standartları 2024 yılına kadar yükselebilir. Seçmenler, İşçi Partisi'nin önemli ölçüde farklı bir politika yürüteceğine ikna olmuş olmayabilir. Seçim, ekonomiden ziyade kültür savaşları temelinde gerçekleşebilir.
Ancak bir sonraki seçimde rekabet edebilecek seviyeye gelebilmek için bile hükümetin tam anlamıyla bir ekonomik krizden kaçınması gerekiyor. Yapılması gereken ise basit: İnsanların evlerini ısıtabilmeleri ve görece hafif bir durgunluk yaşamaları için derhal harekete geçmek ya da harekete geçmeyi reddederek insanların korkunç bir durgunluk yaşamalarına neden olmak. Önemli olan, kışın kasvetli olup olmayacağı değil, ne kadar kasvetli olacağıdır.
İngiltere'de anketler Truss'ı işaret ediyor
Liz Truss, riskli bir ekonomik planla geliyor
Anket sonuçları Truss'ı işaret ediyor
Sunak ve Truss İngiltere'nin liderliği için finalde
İngiltere ekonomisi için yeni tehdit: Truss
Truss'ın göçmen planına kabineden tepki