Oktay, İstanbul Valiliğince muharrem ayı dolayısıyla İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde düzenlenen Yas-ı Matem Oruç Açma Programı'na katıldı.
Muharrem ayının 10'unda Hazreti Adem'in tövbesinin kabul olduğunu, Hazreti Musa'nın, Firavun'un zulmünden kurtulduğunu, Hazreti Nuh'un gemisinin de yine muharrem ayında demirlediğini söyledi.
Oktay, konuşmasının devamında:
"Tüm bunlarla birlikte muharrem, şehitlerin seyyidi Hazreti Hüseyin'in ve Kerbela şehidi tüm ehlibeytin acılarını anlamak ve onların kutsal hatırasına gönüllerimizi yaklaştırmak için bir vesiledir. Peygamber Efendimizin ‘Dünyadaki reyhanlarım’ diyerek öpüp kokladığı torunu Hazreti Hüseyin'in ehlibeytten 72 kişi ile beraber şehit edildiği Kerbela hadisesi bu ayda gerçekleşmiştir. Kerbela, Allah ve Resulüne iman edip, ehlibeyit sevgisini gönüllerine nakşeden bizlerin ortak yürek sızısıdır. Bu menfur hadise bir ibretler, hakikatler hadisesidir ve Kerbela'ya sebebiyet verenler mezhep ve meşrep farkı gözetmeksizin insanlığın vicdanında mahkum olmuştur."
Bu acı hadisenin hüznü, kederi ve mateminin yanında, Hazreti Hüseyin'in mübarek kanıyla, canını feda ederek tüm insanlığa bir ders bıraktığı gerçeğinin de unutulmaması gerektiğini vurgulayan Oktay, Hazreti Hüseyin'in, hakkın, hakikatin, huzur ve barışın yeryüzüne hakim olması için yola çıktığını, çıktığı yolda zulme rıza göstermediğini, adaletsizliğe asla seyirci kalmadığını ifade etti.
"Müslümanlar, dünyanın dört bir yanında ciddi yaralar almaktadır"
Oktay, Kerbela'nın içinde barındırdığı ibretlik dersler ve hikmetlerle birlik olmanın kıymetini, kardeşliği korumanın nifaktan ve tefrikadan uzak durmanın önemini gösterdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Kerbela'nın bıraktığı miras ve dersle, ne kutsallarımız ne de ehlibeytimiz ayrışmanın çıkış noktası olamaz. Ancak ne yazık ki bugün İslam dünyasını çatışmalar, kan ve gözyaşı sarmış durumdadır. Müslümanlar, dünyanın dört bir yanında mezhepçilik, ırkçılık ve terör fitnesi yüzünden ciddi yaralar almaktadır. DEAŞ, FETÖ, El Kaide, PKK, DHKP-C, Boko Haram ve Eş Şebab gibi taşeron örgütler huzura karşı fitneyi körüklemektedir.
Terörün Suriye’de, Yemen’de veya coğrafyanın başka bir yerinde katlettiği insanların tamamı, etnik ve mezhebi kimliği ne olursa olsun, bizim kardeşlerimizdir. Kabil'de, Bağdat'ta, Humus'ta ya da İdlib'de, masumlar öldükçe, terörden ve belirsizlikten beslenenler kazanmakta, İslam dünyasının geleceğine dair umutlar yara almaktadır. Özellikle bölgemizde yaşanan çatışmalar Türk, Kürt, Arap'ın, Şii, Sünni, Alevi ya da Nusayri herkesin hep birlikte kaybettiği, kazananı olmayan bir insani krizdir.
İslam coğrafyasındaki mevcut durum ne Hazreti Hüseyin, ne Hazreti Hasan, ne Aliyyül Mürteza’nın, ne de Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin tasvip edeceği bir manzara değildir. Böyle bir manzarada Türkiye, bölgede belirsizliklere karşı istikrarın ve çatışmalara karşı barışın öncüsü olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bugün bizlere düşen görev, 14 asırdır kapanmayan yaramıza yenilerinin eklenmesine fırsat vermeden, bedeli ehlibeytin kanıyla ödenmiş Kerbela'yı iyi kavramak ve hikmetini günümüze yansıtmaktır."
"Bu topraklara, fitneleri ekmeye çalışanların tüm çabalarını boşa çıkarmak bizlerin elindedir"
Dünyanın dört bir yanında insanlar zulme uğrarken, masum siviller katledilirken, insanlara düşenin Kerbela'yı doğru anlamak ve haksızlıklar karşısında Hazreti Hüseyin misali bir duruş sergilemek olduğunu dile getiren Oktay, "Irk, dil, mezhep ve meşrep farklılıklarını suni gündemlerle öne çıkararak kardeşliğimizi hedef alanlara, coğrafyamızda yeni Kerbelalar yaşanmasını arzulayanlara karşı uyanık olmaktır. Hamuru kardeşlikle yoğrulmuş bu topraklara, etnik köken ve mezhep fitneleri ekmeye çalışanların tüm çabalarını boşa çıkarmak bizlerin elindedir ve öyle de yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Oktay, cemevlerine yönelik saldırılara da değinerek, "Kirli bir provokasyonla cemevlerimize yapılan saldırıların hesabını birlik, beraberlik ruhuyla sonuna kadar soruyoruz. Ucu nereye giderse gitsin, kime giderse gitsin, sonuna kadar gideceğiz. Olayın failleri hukuk önünde cezasını almadan, arkalarındaki örgütler ortaya çıkmadan bu işin peşini bırakmayacağız." diye konuştu.
Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş'a yapılan saldırının faillerinin adalete teslim edileceğini belirten Oktay, Sarıtaş'a "geçmiş olsun" dileklerinde bulundu.
Oktay, birlik ve beraberliği hedef alan bu tür zihniyetlerin her zaman karşısında olacaklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Eski Türkiye yok artık. Eski Türkiye kalıntılarına da felaket tellallarına da meydanı boş bırakmayacağız, müsterih olFuun. Hiç kimsenin bizi bölmesine, ayrıştırmasına ve kardeşliğimize zarar vermesine izin vermedik; vermeyeceğiz. Kerbela’dan ibret alıp kucaklaşacak, düşmanı değil dostu sevindireceğiz."
"Aramıza nifak tohumları ekmeye çalışanlar asla başarılı olamayacaklar"
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da yaptığı konuşmada Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş'a yapılan saldırıyı lanetlediğini belirterek, "Birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kastedenler aramıza nifak tohumları ekmeye çalışanlar bilsinler ki asla başarılı olamayacaklar ve hukuk önünde asla cezasız kalmayacaklar." şeklinde konuştu.
Kerbala'nın önemine vurgu yapan Yerlikaya, "Yüreklerimizde kurşun gibi ağır Kerbela'nın üstünden tam 1342 yıl geçti. Yıllar asırlar geçti, ne acımız dindi ne yasımız bitti. Bizim bu toprakların her bir karışında en ücra köyünde sinesinde kalp taşıyan her canda aynı matem yankılandı durdu. Akıp giden zaman bu acıyı hafifletmedi. Yüreğimiz hala Kerbela'da. Hazreti Ali, 'Müminin tebessümü yüzünde, hüznü ise kalbindedir' buyuruyor. Bugün bizler de bu sofranın etrafında o büyük matemi hatırlarken birbirimize teselli veriyoruz. Nasıl sofralarımızda lokmalarımızı paylaşıyorsak acımızı da mutluluğumuzu da paylaşıyoruz" dedi.
Etkinliğe, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, cemevi dedeleri, dergah başkanları ve vatandaşlar katıldı.
Ankara'da 3 cemevine saldıran zanlı yakalandı
Kartal Cemevi Başkanı saldırıya uğradı
İstanbul'da cemevilerinin ibadethane sayılmasına AKP ve MHP'den ret