Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 21 Temmuz 2022 tarihinde yapılan PPK toplantısı özet metnini yayımladı.
Merkez Bankası geçen haftaki toplantıda politika faizini yüzde 14'te sabit bırakmıştı.
TCMB PPK toplantı özetinde, "Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir." denildi.
Resesyona dikkat çekildi
"Etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik riskler olumsuz yönde etkisini sürdürmeye devam etmiş, dünyada iktisadi faaliyetin daha da zayıflamasına sebep olmuştur. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyon ihtimali artmaktadır.
Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek ve oynak seyir ile temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının sürmesi uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin çeşitlenerek arttığı gözlenmektedir.
"Güçlenen ABD doları ülkelerin para birimleri üzerinde baskı oluşturmaktadır"
Yükselen finansal belirsizliklere bağlı olarak küresel ölçekte güçlenen ABD doları ülkelerin para birimleri üzerinde baskı oluşturmaktadır. Temmuz ayında gelişmekte olan ülkelerin para birimleri ABD dolarına karşı belirgin oranda değer kaybederken Türk lirası nispeten olumlu yönde ayrışmıştır. Liralaşma stratejisi kapsamında atılan politika adımlarının da etkisiyle Türkiye’nin Türk lirası cinsi devlet tahvili getirileri de bu dönemde başta uzun vadede olmak üzere benzer ekonomilere göre daha olumlu bir performans sergilemiştir.
Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında küresel risk iştahına paralel olarak Temmuz ayında hem borçlanma senetlerinden hem de hisse senedi piyasalarından çıkışlar devam etmektedir. Bununla birlikte gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır.
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olduğu belirtilen metinde, "Jeopolitik gelişmeler neticesinde, uluslararası ve yurt içi enerji fiyatlarında ulaşılan yüksek seviyeler ve tedarik zincirlerinde süregelen aksaklıklar üretici fiyatlarını etkilemeye devam etmektedir. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda yükseldiği görülürken, özellikle enerji enflasyonundaki artış belirgin olmuştur." denildi.
"Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürmüştür"
Sanayi üretimi Mayıs ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki aya göre yüzde 0,5 oranında yükselirken yıllık bazda artışı yüzde 13,3 oranında gerçekleşmiştir. Böylelikle üretim Mayıs ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,5 oranında artış kaydetmiştir. Çeyreklik bazda ihracatçı sektörlerin sanayi üretimi artışı diğer sektörlere kıyasla daha güçlü gerçekleşmiştir. Sanayi ciro endeksleri de yurt dışı talebin sanayi üretimini desteklemeye devam ettiğini göstermiştir. Perakende satış hacim endeksleri ise Mayıs ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 4 gibi yüksek bir oranda artış kaydederek yurt içi talepteki toparlanmanın sürdüğüne işaret etmiştir.
İmalat sanayi firmalarının gelecek on iki aylık döneme ilişkin yatırım eğilimleri yüksek seyretmektedir. Firmaların kayıtlı iç ve dış piyasa siparişleri ile geleceğe yönelik sipariş beklentilerine bakıldığında yılın ikinci çeyreğinde dış talebin destekleyici seyrini sürdürdüğü görülmüştür. Öte yandan, kartla yapılan harcamalar ikinci çeyrek genelinde yükselişini sürdürmekle birlikte çeyrek sonuna doğru iç talepte yavaşlama eğilimine işaret etmiştir.
İşgücü piyasasındaki gelişmeler iktisadi faaliyetle uyumlu güçlü bir görünüm sergilemektedir. Salgın sonrası toparlanma sürecinde istihdam kazanımları, özellikle sanayi ve hizmetler sektörlerinde, benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Nitekim, Mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak toplam istihdam bir önceki aya göre yüzde 1,2 oranında (yaklaşık 358 bin kişi) artmıştır. İş gücüne katılım oranının 0,4 puan artması mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranındaki düşüşü sınırlamıştır. Sonuç olarak, işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak yüzde 10,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Ayrıca, anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler, istihdamdaki artış eğiliminin sınırlı bir oranda ivme kaybetmekle birlikte korunduğuna işaret etmektedir.
"Cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı güçlü iyileşme devam etmektedir"
Son dönemde enerji ithalatındaki yüksek seyir cari işlemler dengesini etkilemeye devam etmektedir. Cari İşlemler Dengesi (CİD) 2022 yılı Mayıs ayında 6,5 milyar ABD doları açık verirken, yıllıklandırılmış cari açık 3,2 milyar ABD doları artışla 29,4 milyar ABD doları seviyesine yükselmiştir. Mayıs ayında cari işlemler açığının yüksek gerçekleşmesinde ayın ilk haftasındaki Ramazan Bayramı nedeniyle ilgili haftada öngörülen ihracatın öne çekilmesi etkili olmuştur. Geçici dış ticaret verileri Haziran ayında ihracatın gücünü koruduğuna, ithalatın ise enerji ithalatındaki kısmi gerilemeye karşın artışını sürdürdüğüne işaret etmiştir. Öte yandan, ihracatçı firmaların dinamik kapasitesi ve pazar çeşitlendirme esnekliği sayesinde, diğer ülkelere yapılan ihracattaki artışla sıcak çatışma nedeniyle gözlenen kısa dönemli bölgesel kayıpların telafi edildiği gözlenmektedir. Dış ticaret açığında enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki artış kaynaklı gözlenen yükselişe karşın hizmet gelirlerinde süregelen artış eğilimi cari işlemler dengesini desteklemeye devam etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı güçlü iyileşme devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir.
TCMB PPK'nın Temmuz ayına ilişkin toplantı özetinde şöyle denildi:
"Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir. İvmesini kaybettiği gözlenmekle birlikte, kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, güçlendirdiği makroihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacaktır.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.
Swap miktarının azaltılmasına odaklanılacak
Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacaktır.
Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir. Uzun vadeli sabit getirili ve Türk lirası varlıklara talebin yükselerek getiri eğrisinin parasal aktarımın etkinliği yönündeki seyri yakından izlenmektedir. Kurul, kredilerin büyüme hızıyla birlikte, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin de aktarımın korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini gözetecektir.
Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasını desteklemektedir.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."
TCMB yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti