Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantı 2 saat 15 dakika sürdü.
Gündemdeki en kritik başlık ise Kredi Yurtlar Kurumu'nun kredi borçlarına yönelik yapılacak çalışma oldu. Kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı.
Buna göre; kredi geri ödemelerinin, enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılması kararlaştırıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Sözlerime başlarken milletimin İslam aleminin ve tüm insanlığın geride bıraktığımız Kurban Bayramı'nı bir kez daha tebrik ediyorum. Rabbimden hemipizi hayırla sağlıkla huzurla esenlikle nice bayramlara eriştirmesini diliyorum. Kurbanlarını keserek yaptıkları hayır ve hesenatla bayramın bereketini aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşmak suretiyle bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum.
İslamın 5 şartından biri olan hac farizasını yerine getirerek ülkemize dönmeye başlayan vatandaşlarımızın ibadetlerinin de makbul olmasını yüce mevladan niyaz ediyorum.
Geçtiğimiz hafta idrak ettiğimiz bir diğer önemli gün de 15 Temmuz alçak darbe girişiminin 6. yıl dönümüydü. Dünya tarihinde eşine az rastlanabilecek bir feraset, cesaret, fedakarlıkla milletimiz tarafından akamete uğratılan 15 Temmuz ihanetinin nesiller boyunca hatırlanmasını sağlamak, hepimizin boynunun borcudur.
Pek çok yerde başarıyla uygulanan sinsi bir senaryoyu ülkemize de teşmil etmek isteyenlerin heveslerini canları pahasına gün doğmadan kursaklarında bırakan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Rabbim ülkemizi bir daha böyle bir ihanetle karşı karşıya bırakmasın diyorum. Şehitlerimizi rahmetle yad ediyor gazilerimize sıhhat ve afiyetler diliyorum.
Bayram tatili vesilesiyle sılayı rahim ve dinlenmek için ülkemizin dört bir yanına seyahat eden vatandaşlarımızın gönüllerince günler geçirdiklerine inanıyorum. Ruhen ve bedenen dinlenmiş olarak evlerine, işlerine, günlük hayatlarına geri dönen her bir insanımızdan kendisi, evlatları ve ülkesi için daha çok çalışmasını daha çok üretmesini, daha çok gayret göstermesini bekliyorum.
Dünyadaki siyasi ve ekonomik dengelerin yeniden inşa edildiği şu kritik dönemde birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak inşallah ülkemizi hak ettiği seviyeye hep birlikte getireceğiz.
Dünyadaki siyasi ve ekonomik dengelerin yeniden inşa edildiği kritik dönemde birliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak ülkemizi hak ettiği seviyeye çıkaracağız.
Türkiye'nin tökezlemesini, Türk milletinin pes etmesini, kazanımlarımızın heba olmasını hedeflerimizden vazgeçmemizi bekleyenlere cevabımızı işte bu şekilde vereceğiz.
Aziz milletim, son Kabine toplantımızdan bu yana yurt içinde ve yurt dışında pek çok programa katıldık. Görüşmeler gerçekleştirdik. Yürütülen çalışmaları yakından takip ettik. Ülkemize eser kazandırmak, insanımıza hizmet etmek için gece gündüz demeden çalışmayı sürdürdük. 27 Haziran'daki Kabine toplantımızın ertesi günü NATO Liderler Zirvesi'nde ülkemizi temsil etmek üzere İspanya'ya gittik.
İsveç ve Finlandiya ile mutabakat
Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle önemli bir dönemde yapılan NATO Madrid Zirvesi'nde ülkemizin küresel ve bölgesel krizler konusundaki yaklaşımlarını en üst düzeyde dile getirdik. NATO'nun genişleme politikasının ülkemizin hassasiyetleri çerçevesinde yürümesi konusunda gayet açık ve kesin bir tavır ortaya koyduk.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri sürecinin başlaması için masaya getirdiğimiz şartların kabulu üzerine şartlı onayımızı üye ülkelerle paylaştık. Buradan bir defa daha bu ülkelerin şartlarımızı yerine getirmek için gereken adımları atmamaları halinde süreci donduracağımızı buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Ana muhalefetin, yavru muhalefetin öyle veya böyle değişik değişik bir şeyler söylemesi biz bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece bizi bağlamaz. Özellikle İsveç'in bu konuda iyi bir görüntü vermediğini görüyoruz. Bizim Türkiye olarak bu konuda duruşumuz çok nettir. Gerisini kendileri bilir.
"Osman Gazi Köprüsü'nden 684 bin araç sadece bayramda geçti"
Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkaracak projelerimizi inşa etmek için çalışıyoruz. İzmit Körfezi'ni mevcut otoyoldan geçmek 1-1,5 saat. Feribot ile ise neredeyse ulaşmak 1 saat.
Osman Gazi Köprüsü'nden 684 bin araç sadece bayramda geçti. Bu herkesin harcı değil Bay Kemal. İzmir-İstanbul otoyolu ve Osman Gazi Köprüsü üzerinden yapılan yol keyif halini alarak çile olmaktan çıkmıştır. Bu yol olmasa yoğunlukta ulaşım kilitlenecekti.
Osman Gazi Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolunun garanti karşılama oranı yüzde 116'ya çıkmıştır. Bu tek kuruş harcanmadan inşa edilen projenin kazanç da sağlamaya başladığını gösteriyor.
Türkiye gerçekten çağını farklı bir şekilde yaşamaya başladı. Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nü 14 Temmuz'da 14 bin 200 araç kullandı. Nereden nereye...
Bir süre sonra bu köprümüz de Osman Gazi Köprüsü gibi geçiş garantisinin üzerine çıkacaktır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü günlük ortalama 60 bin araç geçişi ile kamu-özel iş birliğinin en güzel örneklerindedir.
Yatırım düşmanları ile ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar. 8,5 milyondan araç sayısı veriyorum 26 milyona çıkarak 3 kat artmıştır. Hani ekonomik sıkıntıdan bahsediyorduk. Rakam ortada. Şu an otomobil satış yerlerinde birinci el araç bile bulmakta sıkıntı çekiyorlar. İkinci el ile işi idare etmeye çalışıyorlar.
Buna rağmen 112 milyar dolarlık altyapı sayesinde trafik kazası oranları yüzde 82 azalmıştır. Hava yolunda da rekor üzerine rekor. İstanbul Havalimanı 1400 uçağın kalkışına hizmet vermiştir. Bu yoğunluğu Yeşilköy'ün kaldıramayacağını akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir. Dünya çapında birinciliklere doymana İstanbul Havalimanı Avrupa'nın en yoğun havalimanı olarak gösterilmektedir.
Ülkemizde 20 yılda asırlık kalkınma altyapısı kazandırmak ile gurur duyuyoruz. Bugüne kadar neyin sözünü verdiysek yaptık. Bundan sonra da milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeyi sürdüreceğiz.
Ülkemiz bir süredir istisnai olaylara tanık oluyor. İstisna çukur eylemlerinde milli birlik ve beraberliğimizi yıkma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından oluşan siyasi belirsizliği felç etmek için tezahür etmiştir.
15 Temmuz darbe girişimi ile milletimizin esir alınmaya çalışılması ile tezahür etmiştir. Bu istisna 2018'deki ekonomimizi mahvetme söylemleri ile tezahür etmiştir. Bu istisna 2021 Aralık ayında başlatılan panikle ülkemizi kur dalgasında boğma girişimi ile tezahür etmiştir. Bu istisna hala maliyet artışları ile açıklanamayacak fiyat artışları ile tazahür etmeye devam etmektedir.
Bu istisna 2021 Aralık ayında başlatılan panikle ülkemizi kur dalgasında boğma girişimi ile tezahür etmiştir. Bu istisna hala maliyet artışları ile açıklanamayacak fiyat artışları ile tezahür etmeye devam etmektedir.
"Yıl sonunda sabit gelirlilerin durumlarını gözden geçireceğiz"
Bu küresel fırtınadan Türkiye'yi kurtararak sahili selamete kavuşturmakta biz kararlıyız. Geçmişten bugüne edindiğimiz tecrübeler ışığında yönetim sisteminde de köklü değişiklikler gerçekleştirdik.
Kurdaki dalgalanmanın ve fiyat artışlarının insanlarımıza verdiği zararı telafi etmek için adımlar atıyoruz. Gelirleri artırmak için artışlar yapıyoruz. İnsanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirdik.
Yıl sonunda sabit gelirlilerin durumunu değerlendirerek yeniden artış yapacağız. Türkiye'yi 2023 hedeflerine kavuşturduğumuz gibi 2053 vizyonuna da ulaştıracağız. Ülkemizi vesayetin zincirlerinden, terör örgütlerinin pençesinden, dışarıdaki düşmanların tuzaklarından velhasıl 20 yıldır bunca badireden nasıl kurtardıysak bundan sonraki sıkıntılardan da biz kurtaracağız. Yeter ki sabredelim, yeter ki üretelim, yeter ki kardeşliğimize halel getirmeyelim.
Sporcularımız bu yılın ilk 7 ayında uluslararası gösterdikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Sporcularımız son olarka Cezayir'de düzenlenen Akdeniz Oyunları'nda başarı çıtasını artırdı. 108 madalya ile dönen sporcularımızı şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum.
KYK borçlarına düzenleme
Bu yıl 750 bine yakın gencimiz yurt imkanından faydalanarak 520 binden fazla gencimiz burs ve 881 bindan fazla gencimiz öğrenim kredisi alarak eğitim öğrenimine devam etmiştir. Geçtiğimiz 20 yılda kredi ve burs miktarlarını 14 kat artırdık. Halen öğrencilerimiz lisansta 850 lira, dikkat edin biz göreve geldiğimizde bu 45 liracıktı. Şimdi ise 850 lira. Yüksek lisansta 1700 lira, doktorada 2550 lira kredi veya burs alıyor
Yılbaşında bu rakamları tekrar revize edeceğiz, yükselteceğiz. Burs almak isteyen öğrencilerimizin başvuruları 12 farklı kamu kurumunun veri altyapısında yapılan taramayla gayet adil ve şeffaf bir sistemle değerlendiriliyor. Öğrenim kredisi ise başvuran her öğrencimize veriliyor.
Alınan kredilerin geri ödemeleri mezuniyetten 2 yıl sonra başlıyor. Şayet bu süre içinde mezun öğrenci henüz sigorta girişi olan bir işe başlayamamışsa elektronik devlet sistemi üzerinden ödemeyi erteleyebiliyor. Bugüne kadar kredi ödemelerinin yıllık güncellemesi belirli bir faiz oranı üzerinden değil, yurt içi üretici fiyat endeksi farkına göre yapılıyordu. Hiçbir zaman bir faiz uygulaması yapmadık. Ama Bay Kemal yalan bol utanmadan sıkılmadan faizden bahsediyor. Eğer sıkıyorsa gel kendin bunu ispatla. Kimden faiz almışız bunu ortaya koy.
Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına tabi tutulmamıştır. Son dönemde enflasyonun arzu etmediğimiz düzeylere yükselmesi öğrenim kredisi güncellemelerinde beklenmedik rakamların ortaya çıkmasına yol açtı. Gençlerimizi elbette böyle bir yükün altında bırakamazdık.
Nitekim haftalar öncesinden ilgili arkadaşlarımıza talimatı verdik çalışmaları başlattık. Biraz önceki Kabine toplantımızda kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık. Yani ana para.
Bu uygulamadan halen kredi geri ödemesi yapan tüm gençlerimiz yararalanacak. Aldığımız bu kararla kredi geri ödemelerinde toplamda 26 milyar liranın üzerinde bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış oluyoruz.
Ücretli öğretmenlere ve usta öğreticilere müjde
Bir müjde de ücretli çalışan öğretmenlerimize ve usta öğreticilerimize vermek istiyorum. Her 5 ders için ilave bir saat ek ders ödemesi yapacağız. Haftada 30 saat derse giren öğretmenin alacağı ücret 3 milyon 400 TL'den 5 bin 740 liraya yükselmektedir.
40 saat üzerinden alacakları ücret de 7 bin 400 liraya çıkmaktadır. Devlete bağlı tıp fakültesi ve diş hekimliği fakültelerinde son sınıf öğrencilerine asgari ücret kadar ödeme yapılacak. Hiçbir şiddet eylemi kabul edilemez. Bu ihanettir.
Kremlin: Erdoğan ve Putin, Tahran'da tahıl ihracatını görüşecek
Erdoğan'dan KYK açıklaması: Gençlerimizi faize kurban etmeyiz