Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
İngiltere’de alışveriş yapanlar, sosyalleşme uğruna kıyafetlere yüzde 20 daha fazla ödüyor. Sokağa çıkma yasaklarının sona ermesiyle yukarı doğru ivme kazanan modaya yönelik talep, kıyafet gibi zorunlu olmayan satın almalarda beklenen yavaşlamaya adeta meydan okuyor.
The Guardian’dan Sarah Butler ve Fleur Britten’ın haberine göre, yaşam maliyetlerinin artması ve geçim derdi nedeniyle hayatlarının neredeyse hemen her alanında bütçelerinde kesintiye giden İngilizler için kıyafet önemli bir istisna olarak öne çıkıyor. İnsanlar pandemiden ve uzun süre evde kalmış olmaktan intikam alırcasına kıyafete para harcıyor. Düğünler, tatiller ve sosyalleşmenin geri dönüşüyle birlikte yaşanan bu patlama duracak gibi de gözükmüyor.
Yüzde 20 oranında artış
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Londra merkezli veri analizi ve danışmanlık şirketi Kantar’ın The Guardian için yaptığı araştırma, alışveriş yapanların kıyafete ayırdığı miktarın geçen yıla göre neredeyse yüzde 20 oranında arttığını gösteriyor. Bu oran, pandemi öncesi süreci kapsayan 2019 yılı verilerinin de yüzde 1 üzerinde olduğunu gösteriyor.
Moda, ayakkabı ve güzellik ürünlerine olan talebin esnekliği, artan enerji faturalarının yanı sıra gıda ve ulaşım maliyetlerinden kaynaklanan nakit sıkıntısına rağmen artmaya devam ediyor. Zorunlu olmayan harcamalara giren bu sektörlerde yaşanan yükseliş, beklentileri de terse düşürüyor.
Ayakkabı satışları artıyor
İngiliz Perakende Konsorsiyumu'nun açıkladığı verilere göre ayakkabı sektörü geçen ay en hızlı büyüyen gıda dışı kategori olurken giyim, sağlık ve güzelliğin ardından üçüncü sırada yer aldı. Buna karşın oyuncak, teknoloji ve ev eşyaları da dahil olmak üzere neredeyse tüm diğer gıda dışı ürünlerin satışlarında düşüş yaşandı.
Kantar Moda Direktörü Andy Saxton, insanların bazı gerçeklerden kaçmaya önem verdiğini söylüyor. Saxton, insanların pandemi öncesi seviyelerine kıyasla neredeyse yüzde 25 oranında düşüş gösteren iş kıyafetleri harcamaları yerine tişört, elbise ve sosyal etkinliklerde ve başka ortamlarda daha esnek kullanıma imkan veren giyim ürünlerine daha fazla yöneldiklerini belirtiyor. Saxton bu esnek kıyafetlerin rahat ofis kıyafetleri olarak da değerlendirildiğinin altını çiziyor.
İnsanlar iş kıyafeti harcamaları yerine tişört, elbise ve sosyal etkinliklerde daha esnek kullanıma imkan veren giyim ürünlerine daha fazla yöneliyor.
Rakamları doğrulamak adına, kot pantolon ve sütyen gibi denemeye ihtiyaç duyulan ve daha sosyal bir alışveriş ortamına imkan veren ürünlerin bulunduğu ana caddelerin yeniden açılmasıyla online mağazası olmayan pazar lideri olan Primark’ın satışlarının artması örnek gösterilebiliyor. Primark’ın satışları 28 Mayıs tarihine kadar tam 12 hafta boyunca yüzde 81 oranında artış gösterdi ve bu rakam 2019 seviyelerinin de yüzde 4 üzerine çıkıldığı anlamına geliyor.
İntikam harcamaları
Marks & Spencer, İspanyol zincir mağaza markası Mango ve online satışta lider şirketlerden Boohoo and Asos da müşteri harcamalarının artmaya devam ettiğini tespit ediyor. Londra merkezli perakende araştırma ve danışma şirketi Edited’da piyasa analisti ola Kayla Marci, olumsuz bir olaydan sonra insanların daha fazla alışveriş yaptığına atıfta bulunarak modanın hala online alışveriş patlamasının ve intikam harcamalarının tadını çıkardığını söylüyor.
Gelirlerin yeniden pandemi öncesi seviyelere dönmesinin bir nedeni ise her şeyin artık daha pahalı olması. Kantar, satılan giyim ürünlerinin hacim olarak yüzde 8 düştüğünü ancak bu ürünler için ödenen ücretin ortalama yüzde 9 arttığının altınız çiziyor. Ancak Saxton, yüksek harcamanın sadece enflasyondan değil aynı zamanda alışveriş yapanların daha iyi markaları seçmesinden de kaynaklandığını söylüyor. İnsanların daha dikkatli alışveriş yaptıklarını belirten Saxton, dürtüselliğin düştüğünü ve insanların paralarını neye harcadıklarını konusunda daha fazla kontrol sahibi olmak istediklerini ifade ediyor. Bu da, insanların daha dayanıklı ve uzun süre kullanabilecekleri, birkaç ay içinde değiştirmek zorunda kalmayacakları kıyafetleri üreten daha kaliteli markalara yöneldiğini gösteriyor.
İnsanlar daha dikkatli alışveriş yapıyor, dürtüsellik düşüyor ve insanlar paralarını neye harcadıklarını konusunda daha fazla kontrol sahibi olmak istiyor.
İç giyim ve ayakkabı satışlarında patlama
Kantar’a göre, iç giyim, gecelik ve çorap gibi temel ihtiyaç maddelerindeki güçlü satışlar da genel olarak piyasanın ayakta kalmasına katkı sağlıyor. Bu alanlardaki harcamalara bakıldığında pandemi öncesi seviyelerin yüzde 10 üzerinde olduğu görülüyor. Bu artışta yüksek fiyatların elbette kısmi olarak da olsa katkısı etkisi bulunuyor. Edited’a göre fiyatlardaki artış pamuğun fiyatıyla paralel olarak bu süreçte dalgalı seyretti. Buna göre iç giyim ürünlerinin fiyatları pandemi öncesine göre ortalama yüzde 21’lik bir artış gösterdi ve en çok yükselen sektörler arasında yer aldı.
Pandemi süreci insanların yaşam tarzında da önemli değişiklikler yarattı ve bu da harcama alışkanlıklarında spor giyime olan talebi artırdı. Bugün İngiltere’de spor giyime yapılan harcamalar 2019 yılına kıyasla yüzde 3 oranında daha yüksek seyrediyor. Günlük ayakkabıların giderek genel kabul görmesi ve daha sık kullanılmasıyla spor ayakkabı satışlarının da yüzde 20 oranında arttığı gözleniyor ancak akıllı ayakkabı satışlarında düşüş sürüyor.
Pandemi süreci insanların yaşam tarzında da önemli değişiklikler yarattı ve bu da harcama alışkanlıklarında spor giyime olan talebi artırdı.
İnsanlar gardıroplarını yenilemek istiyor
Saxton’a göre, düğün ve partiler için yapılan kıyafet alışverişlerinde de artış yaşanıyor. Pandemi öncesi seviyelerin yüzde 1 üzerinde gerçekleşen satışlar geçen yıla göre ise yüzde 165 oranında artmış durumda. Saxton, birçok insanın gardırobuna baktığında iki yıllık kıyafetler gördüklerini ve bu yüzden gardıroplarını yenilemek istediklerini söylüyor.
Kantar, tatil ekipmanı harcamalarının geçen yıla kıyasla yüzde 300 oranında artsa da pandemi öncesi seviyelerin yüzde 20 altında kaldığını belirtiyor.
Gençler daha az harcıyor
Londra merkezli veri analizi şirketi Global Data araştırma grubundan Pippa Stephens, iş yerinde daha rahat giyinmeye geçişin takım elbise ve gömlek üreticileri için büyük bir sorun olduğunu söylüyor. Stephens, süpermarketlere, Primark ve Marks & Spencer gibi mağazalara daha temel ürünlere odaklanması tavsiyesinde bulunuyor. Stephens’a göre harcamalarında en çok kesintiye gidenler gençler. Stephens bu gerçeğin en çok modaya yön veren perakendecileri ve online ticaret firmalarını etkileyecek bir gelişme olduğunun altını çiziyor.
Genç kuşağın çoğunun gelirinin düşük olduğunu ya da bakmakla yükümlü oldukları aileleri olduğunu belirten Stephens, ileri yaştakilerin gelirlerinin ise yaşanan olumsuzluklardan daha az etkilendiğini çünkü asıl odaklandıkları ürün yelpazesinin klasik ürünler olduğunu söylüyor.
Harcamalarında en çok kesintiye gidenleri gençler oluşturuyor. Bu durum en çok, modaya yön veren perakendecileri ve online ticaret firmalarını etkileyecek bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Ekim ayı zor geçecek
Ancak perakende pazarında giyim satışlarının durumunun gelecek aylarda daha da zorlaşma ihtimali bulunuyor. Saxton bunda giyim arzında yaşanacak olası olumsuzlukların etkisi olduğunu öne sürüyor. Saxton’a göre enflasyonun alım gücünü iyice düşürmesi, Çin’de Kovid nedeniyle fabrikaların kapanması, diğer ülkelerdeki üretim zorlukları ve limanlardaki gecikmeler nedeniyle giyim arzının düşmesi oldukça yüksek bir ihtimal.
Perakende analisti Natalie Berg de tüketicilerin modaya ve kıyafetlere yaptıkları harcamaları kısmaları için en kötü senaryonun henüz gelmediğini belirtiyor. Berg, özellikle ısınma amacıyla ödenecek faturaların en yüksek seviyelere çıkacağı Ekim ayında tüketicilerin daha büyük zorluklar çekeceğini öngörüyor. Berg, bu durumun perakendecilerin uykularını şimdiden kaçırdığını söylüyor.
Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründen ihracat rekoru
Giyime yüzde 70 zam beklentisi
Ünlü giyim markasından tepki çeken reklam