FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dünya ekonomisinin resesyona gireceği çoğu kişi tarafından paylaşılan bir görüş. FED’in son 40 yılın en yüksek enflasyon oranlarını düşürmek için rekor faiz artırımlarına gitmesi ekonomiyi kaçınılmaz olarak yavaşlatıyor. The New York Times’tan Isabella Simonetti’nin haberine göre, tüketici fiyatlarını frenlemeye çalışan FED, bir resesyonun olası olduğunu ancak bu noktada bir kesinlik olmadığını belirtiyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, bu süreçte farklı parametrelere dair rakamlar bir resesyona girilip girilmeyeceğiyle ilgili çok şey anlatıyor. İş gücü piyasası sağlıklı görünümünü sürdürüyor ancak ABD’de ekonomik faaliyetin büyük bir kısmına yön veren tüketici harcamaları gücünü kaybediyor. Dünya ekonomisinin bir resesyona doğru sürüklendiğini verilerle açıklamak gerekiyor.
Perakende satışlar
ABD Ticaret Bakanlığı’nın son raporuna göre perakende satışlar Mayıs ayında yüzde 0,3 oranında düştü. Bu veri, Nisan ayının başlangıcında yapılan tahmine göre perakende satışların öngörülenden daha az yükseldiğini gösteriyor.
Tüketici güveni
Michigan Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, tüketici duyarlılığının son 70 yılın en düşük seviyesinde olduğunu gösteriyor. Katılımcıların neredeyse yarısı enflasyonun yaşam standartlarını fazlasıyla düşürdüğünü belirtiyor.
Konut piyasasında yön aşağı doğru dönmeye başlıyor. Konut talebinde belirgin bir düşüş yaşanıyor. Yeni yapılması planlanan konut inşa faaliyetlerinde yavaşlama gözleniyor.
Konut piyasası
Konut piyasasında yön aşağı doğru dönmeye başlıyor. Konut talebinde belirgin bir düşüş yaşanıyor. Yeni yapılması planlanan konut inşa faaliyetlerinde yavaşlama gözleniyor. Faiz oranlarının daha da yükselmesinin bu gidişatı derinleştirmesi bekleniyor. ABD’nin iki büyük emlak şirketi olan Compass ve Redfin, konut piyasasında yaşanacak bir gerileme olasılığına karşı toplu işten çıkarmalara gidiyor.
Start-up yatırımları
Yeni girişimlere yönelik yatırımlarda belirgin bir düşüş gözleniyor. Start-up’lara yapılan yatırımlar son üç ayda yüzde 23 gibi bir oranda düşerek 62,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam, 2019 yılından bu yana görülen en düşük seviyeye karşılık geliyor.
Borsa
1970 yılından bu yana en kötü yıllık ilk yarı performansını yaşayan S&P 500 endeksi, Ocak ayından bu yana yaklaşık yüzde 19’luk bir değer kaybı yaşamış durumda. Endekste, enerji sektörü dışındaki hemen her sektörün düşüşte olduğu gözleniyor.
Bakır
İnşaat faaliyetlerinde, otomotiv sektöründe ve diğer birçok alanda yaygın olarak kullanılması sebebiyle analistler tarafından küresel ekonomiye ilişkin bir duyarlılık ölçüsü olan bakır, 2022 yılı Ocak ayından bu yana yüzde 20’nin üzerinde değer kaybetti. Bakır 1 Temmuz tarihinde son 17 ayın en düşük seviyesini gördü.
Petrol
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali dolayısıyla yaşanan arz kısıtlamaları nedeniyle ham petrol fiyatları yükseldi ancak yatırımcıların büyüme konusundaki endişeleri arttıkça, petrol fiyatlarında da dalgalanmalar görülmeye başladı. Küresel petrol ölçüsü olan Brent petrolün fiyatı Nisan ayının sonundan bu yana ilk kez 100 doların altına düştü.
Tahvil piyasası
Devlet tahvillerinde uzun vadeli faiz oranları kısa vadeli faiz oranlarının altına düştü. Bu veri, yatırımcıların ‘getiri eğrisi inversiyonu’ olarak adlandırdığı sıra dışı bir duruma işaret ediyor ve tahvil yatırımcılarının ekonomik bir yavaşlama beklediğini gösteriyor.
Resesyon döneminde hayatta kalmanın 18 kuralı
ECB'den bankalara 'resesyon' uyarısı