Yazdır

Belirsizlikler çağında strateji geliştirmek

Tarih: 30 Haziran 2022 - 18:06

Şirketler, yeni koşullara ayak uydurabilmek için istikrarlı dönemlere ait yöntemlerle yetinmemeliler; tabii eğer gerçekten büyümek, değişmek ve dönüşmek istiyorlarsa…

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Koşulların değişmesi şirketleri bir telaşa sürükler. Şirketler, dönüşüm için aceleyle belli kararlar almak zorunda olduklarını hissederler. Belirsizlik dönemleri olarak adlandırılan bu süreçlerde, ani kararlar vermek bile elbette hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir. Yine de böyle zamanlarda ne acele kararlar almalı ne de oturup olacakları beklemelisiniz.

Harvard Business Review’dan Nathan Furr’un yazısına göre, görece istikrarlı dönemlerde geliştirilen stratejilerin çoğu dinamik koşulların ağır bastığı dönemlerde işe yaramıyor. Bu durumda, tamamen dışlamak yanlış olsa da, istikrarlı dönemlere ait araçların değişmesinin de etkisi bulunuyor. Şirketler, daima, ait oldukları sektörün yapısını, iç dinamiklerini anlamaya ve kaynaklarını yeni avantajlar yaratmak için kullanmaya harcamalılar ve bunun için de bazı araçlara ihtiyaç duymaları normal. Ancak dünya hızla değişirken farklı araçlar edinmek zorunda kalmanız da oldukça yüksek bir olasılık.

Finansgundem.com’un derlediği yazıya göre, fark etmeniz gereken ilk şey, değişen koşulların ardından ortaya çıkan belirsizliklerin büyük bölümünün yeni olasılıklarla birlikte geldiği olmalıdır. Bu nedenle belirsizlik ve olasılık arasındaki bağlantılara odaklanmanız gerekiyor. Güzel haber ise, ikincisini yani olasılıkları, yani yeni stratejinizi belirlemek ve hayata geçirmek için belirsizliği bir rehber olarak kullanabileceğiniz.

Bireyin belirsizlikle başa çıkma yeteneği

Kuruluşlar ve özelinde şirketler, insanlardan bağımsız değildir. Şirketleri insanlar destekler ve yönetir. Kuruluşların daha iyi yönetilmesi için insanlar pazarlama, finans ve liderlik gibi alanlarda uzmanlaşır. Ancak bunlar belirsizlik dönemlerinde yeterli sonuçlar vermeyebilir. Belirsizlikle başa çıkmak başka türden kabiliyetler gerektirir. Bunun nedeni ise ağırlıklı olarak risk almaktan kaçınmakta yatar.

İnsanlar genel anlamda riskli bir durumla karşılaştıklarında geri adım atmaya meyillidir.

İnsanlar genel anlamda riskli bir durumla karşılaştıklarında geri adım atmaya meyillidir. Bu da şirketlerin büyüme ve koşulların değiştiği belirsizlik dönemlerine uyum sağlama yeteneklerini köreltir. İnsana ait bu zaaf, davranışsal bir tuzak olarak değerlendirilir. Burada karşılaşılan zorluk, büyüme, değişim ve dönüşüm fırsatlarının kaçınılmaz olarak belirsizlik olgusuyla birlikte gelmesidir. Dolayısıyla insan, olasılığa yani başarıya ulaşmak için belirsizliği aşmak zorundadır.

Liderler, ekiplerini belirsizlikle yüzleşmek ve bilinmeye doğru yönlendirmek için eğitebilir ve cesaretlendirebilirse, bütün olarak organizasyonun yeni büyüme kaynakları yaratma kapasitesini de artırabilirler. Louis Vutton gibi lüks markaların işe alımlarda belirsizlikle başa çıkma yeteneğini en değerli kabiliyet olarak belirlemesi boşuna değildir ve marka, işe alımların ardından çalışanlarını bu alanda eğitir.

Belirsizlikle başa çıkmak için dört temel bakış açısına ihtiyaç duyulur. Bunların başında belirsizliği bir kayıp nedeni olmaktan çıkarıp yeni olasılıklara açılan bir kapı olarak değerlendirmek gelir. İkinci sırada kendini tanıma yoluyla organizasyonunuzu belirsizliğe karşı daha dirençli hale getirmek yer alır. Üçüncü sırada belirsizliği küçük aşamalara ayırmak ve bilişsel anlamda esnek davranarak her aşama için doğru kararlar alabilmek bulunur. Dördüncü ve son aşamada ise hayal kırklığı ve değişim karşısında güçlü kalabilmeyi başarabilmek gelir. Unutulmamalı ki bu dört beceri de öğrenilebilir nitelikler taşır.

Bürokratik yapıları andıran katı hiyerarşik organizasyonlar, değişen koşullara karşı hep savunmasız kalmıştır.

Organizasyonun deneyimleme yeteneği

Organizasyonlar belirsizliklerle başa çıkabilmek için aynı belirsizliği tanımlayan dinamik koşullar gibi esnek olabilmelidir. Bürokratik yapıları andıran katı hiyerarşik organizasyonlar, değişen koşullara karşı hep savunmasız kalmıştır. Burada önemli olan nasıl bir organizasyon şemasına sahip olunacağının kesin bir doğrusunun olmadığının bilinmesidir. Bu nedenle şirketler zaman zaman bir karınca kolonisi ya da bir martı sürüsü gibi hareket etmeyi tercih edebilmeli, hiyerarşik yapıların hareketi kısıtlayan mekanizmalarından kısa sürede kaçabilme yeteneğine sahip olabilmelidir. Şirketiniz, tüm bu şemaları ve mekanizmaları deneyimleme özgürlüğüne ve yeteneğine sahipse, yeni koşullara ayak uydurmakta kendinizi bir adım önde sayabilirsiniz.

Bunu başarabilmek için ise birkaç temel unsurun yerine getirilmesi gerekir. Bunların ilki, organizasyonunuzda yer alan insanları, kişisel olarak ilgilendikleri sorunları çözmek için kendi zekalarını ve becerilerini kullanma noktasında yetkilendirmenizdir. Bu durum, çalışanlarınıza, sorunlarla başa çıkmak anlamında tahmin edemeyeceğiniz yetenekler kazandırır ve bu sayede bu avantajı şirketiniz için kolaylıkla kullanabilirsiniz.

İkinci temel gereklilik ise test etmek ve öğrenmek için şirketlerin uzun ve planlamaya dayalı öngörülerden uzaklaşması gerektiğidir. Bunun yerine şirketler kısa deneylere yönelmelidir. Üçüncü sırada insanların deneyimlemesini engellemek yerine bunun önünü açan organizasyonel yapılar yaratmaktır.

Gerçek sihir bu temel gerekliliklerde yatar. Bunların sağlanması demek, çalışanların neredeyse bir lidere ihtiyaç duymadan en doğru kararları alabilmesi ve belirsizlikle başa çıkmak için tüm olasılıkları değerlendirebilmesi anlamına gelir. Amazon CEO’su Jeff Bezos, “Amazon’da yaptığımız şeylerden biri deney yapma maliyetini düşürmektir. Uyguladığınız deney sayısını 100’den 1.000’e çıkarabilirseniz, yenilikleri de önemli ölçüde artırırsınız” diyor.

Stratejinin yaratıcı bir egzersiz olduğunu kabul edin

Belirsiz ortam ve koşullarda strateji geliştirmek, kuralları da sizin yaratmanız anlamına geliyor. Belirsizlik zamanlarında sörf yapar gibi sadece dalgalara binmiyor, o dalgaları da siz yaratıyorsunuz. Bu noktada ‘yaratma olarak strateji’ yeni pazarlar yaratmak, şekillendirmek ve tanımlamakla ilişkili hale geliyor. Mercedes Benz bu noktada güzel bir örnek teşkil ediyor. Maliyetleri düşürmek ve satış rakamlarını ve karlılığını artırmak için özellikle onarım hizmeti üzerinde onlarca yıldır çalışan marka, yerinde onarım hizmeti olan RepairSmith ile yarattığı girişim sayesinde çok kısa sürede 100 binden fazla yerinde onarım hizmeti gerçekleştirmeyi başarabiliyor. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi, strateji, soruna odaklanan ve belirsizlikleri bir çerçeveye almak kaydıyla sorunun çözümüne yaklaşan yaratıcı bir egzersizi ifade ediyor.

Belirsizlikle başa çıkma yeteneği, deneysel organizasyon ve yaratma olarak strateji… Belirsizlik bilimi, istikrarlı ortam ve dönemlere ait olan stratejik çerçeveleri geçersiz kılmaz. Ancak belirsizlik dönemlerinde büyüme, değişme ya da dönüşme arzusunda olan organizasyon ve şirketlerin yeni araçlarla farklı stratejiler geliştirebilmelerine izin verir. Ve içinde bulunduğumuza benzer belirsizlik dönemlerinde sektörlerinde ön saflarda yer almak isteyen şirketler için doğru araçlara sahip olmak hayati derecede önemli olabilir.

Şirketler için fırsatları değerlendirme zamanı

 

Günün önemli şirket haberleri 30/06/2022

 

Halka arz şirketleri yarı yarıya değer kaybetti

 

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/belirsizlikler-caginda-strateji-gelistirmek/1671588